Daha 3 hafta varken başyazı konusu olur mu? derseniz cevabım şudur: Dünya basını bu haberi geniş tefsirlerle verdi.
Mısır,
Amerika’nın müttefikidir.
İsrail’le 1979’da barış imzalayan ilk Arap devletidir. Amerika’dan on milyarlarca dolar
yardım almıştır. Başkan Obama, 2010 için
Kongre’den Mısır’a 1.550.000.000 dolar istedi.
Mısır, en zengin değil, en zengin tarihli ve en önemli Arap ülkesidir (çok büyük kısmı çöl, çok
küçük kısmında insan yaşayabilen 1 milyon km2, 82 milyon nüfus).
Nüfus artışından muzdariptir. Önemi, entelektüel gücünden geliyor.
Osmanlı tarih sahnesinden çekilince (1924), büyük hırsla en önemli
Müslüman ülkesi pozisyonuna tâlib olmuştur. 900 yıl Mısır’ı Türk devletleri yönetti. Bu hususta ölçüyü kaçırdığımız için Mısır, krallık (1922-1953) ve bunu izleyen otoriter cumhuriyet dönemlerinde
Türkiye’ye
soğuk davranmıştır (
Yavuz Mısır’ı Araplar’dan değil, kendisine “ed-Dewleti’t-Türkiyye=Türk Devleti” diyen Memlûkler’den aldı, Osmanlı dönemi: 1517-1914).
Mısır,
Afrika kıt’asının kuzey-doğusunu kaplar.
Kuzeyde
Akdeniz’e, doğuda
Kızıldeniz’e açılır.
Asya’da küçük bir toprağı vardır (Sina yarımadası). Nüfus bakımından Afrika kıt’asında
Nijerya’dan sonra 2.’dir.
Kahire, dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri, Afrika’nın en büyük beldesi, Arap kültürünün en önemli merkezidir).
İskenderiyye, Akdeniz üzerindedir. Büyük İskender kurmuştur. İslâm öncesi muazzam bir
Yunan kültür hayatının merkezi olmuştu. Dünyanın en büyük kütüphanesine sahipti. Şimdi Başkan Obama, muhtemelen, eskisinin üzerine inşa hâlindeki yeni kütüphaneyi görecektir.
Hüsnü Mübârek, 81 yaşında, eski bir generaldir. 28 yıldan beri Mısır’ı
demir ellerle yönetiyor.
Radikal İslâm’ın güçlü temsilcisi
Müslüman Kardeşler’i iktidardan uzak tutmak için elinden geleni yapıyor (Mısır, Sünnî-Şâfiî olup 6 milyon
Hristiyan Arap da vardır. Hanefî mezhebinden olanlar kesinlikle Türk asıllıdır).