Toplantıda
TBMM Başkanı Toptan, TBMM
Rusya Dostluk Grubu Başkanı ve
AK Parti Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, MHP Genel Başkan Yardımcısı Sabahattin Çakmakoğlu ve
CHP Grup
Başkanvekili Kemal
Anadol birer konuşma yaptı. Toplantıya katılan Türk işadamları da, mevcut yaşanan sorunlar hakkında parlamento
heyetine bilgi verdi.
Rusya'da faaliyet gösteren işadamları artık rekabetin daha da arttığını ve pazarın da daraldığına dikkat çekti. Sektörler adına konuşmada bulunan temsilciler, devamlı değişen mevzuat yapısının da işlerini olumsuz etkilediğine dikkat çekti. İlk beş turizm firmasının üçünün Türk kökenli olduğuna dikkat çeken turizm sektörü temsilcileri,
Türkiye'nin
krize rağmen birinci destinasyon olmaya devam ettiğini kaydetti. Yüzde 20'lik bir daralma öngörüldüğü için, diğer
ülkelerin de
tanıtıma hız verdiklerini ifade eden yetkili, Türkiye'nin de tanıtım bütçesini arttırmasını istedi.
İnşaat sektörü adına konuşan temsilciler de işlerdeki daralmadan şikayetçi oldu. Kriz nedeni ile yüzlerce proje
Moskova ve bölgelerde dondurulduğuna değinen iş adamları, devam eden bazı projelerin de güçlü
finans yapısı gerektiğini ifade etti. İnşaat sektörünün en büyük sorunlarından biri de Rusya'da artan işsizlik nedeni ile Türkiye'den daha fazla
işçi getirmede zorlanıyor olmaları.
GÜMRÜK KRİZİ BÜROKRATİK KAYNAKLI
Türkiye'nin Rusya'da faaliyet gösteren işadamlarımızın arkasında olduklarını göstermek için Moskova'ya geldiklerini ifade eden
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Rusya ile her alanda ilişkilerin yoğunlaştığı birinci ülke konumunda olduğunu belirtti. Durumu 'mükemmel' olarak tanımlayan Toptan, "Siyasi alandaki irade
ekonomik alana yansıyor. 2008 sonunda ikili ticaret 38 milyar dolara çıktığını görüyoruz. İşadamlarımızın Rusya'da 6 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleştirdi. Türk müteahhitleri Rusya'da şimdiye kadar gerçekleştirdiği proje tutarı da 30 milyar dolara yaklaşmış durumda. Rusya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısını da 2008 sonu itibari ile 3 milyona yaklaştığını görüyoruz." bilgisini verdi.
Gerçekleştirdikleri temaslar çerçevesinde mevcut sinerjinin daha öte taşınması yönünde bir fikir edindiklerini kaydeden Toptan şu tespitlerde bulundu: "Bundan mutluluk duyuyoruz. Ancak, iki komşu ülkenin ilişkilerinde elbette sorunlar var. Bunun büyük bölümünü muhataplarımızla paylaştık.
Gümrüklerde ciddi sorun var. Israrla üzerinde duruyoruz. Sorunun çözümünde güçlü bir irade çıkıyor. Ancak bu uygulamaya yansımıyor." eleştirisi getirdi. Türkiye'den
ithal edilen ürünlerin bir, iki ya da üç ay gümrüklerde bekletildiğine dikkat çeken başkan, bürokratik sorunların olduğunu kaydetti.
RUBLE İLE TİCARET RUS TARAFININ HAZIR OLMASININ ARDINDAN BAŞLAYABİLİR
Temasları çerçevesinde gümrüklerde yüzde 100
kontrol meselesini,
ulaşım problemlerini ve dış ticaretin
ruble-türk lirası üzerinden yapılması gibi konuların ele alındığını kaydeden Toptan, "Türk tarafı bu konuda gerekli mevzuat değişikliğini hazırlamıştır. Rus tarafı da hazır hale getirirse ticaret yapan işadamlarının yerel para birimleri cinsinden ticaret yapabilme imkanına kavuşacaklar. Böylece dolar kurunun da baskısından kurtulmuş olacaklar." dedi.
Türkiye'nin petrol ya da doğalgaz zengini bir ülke olmadığına değinen Toptan, "Türkiye'nin bölgenin önder ülkelerinden bir tanesi. Soğuk savaş döneminin kanat ülkesi olan Türkiye, daha sonra
köprü konuma geldi. Şimdilerde Türkiye artık bir merkez ülke. Krizi en az zararla atlatarak
2023 vizyonuna Cumhuriyet'in kuruluş yıl dönümünde dünyanın en büyük onu arasına girme hedefine varacaktır." tespitinde bulundu.
"AB UTANMADAN TÜRK DÜŞMANLIĞI YAPTI"
CHP Milletvekili
Kemal Anadol Rusya'ya Toptan'la birlikte 30 sene önce geldiklerini, aradan geçen bunca zaman sonra yeniden geldiklerini belirtti. Rusya'nın diğer ülkelerden çok farklı olduğu tespitinde bulunan Anadol, "Bu iki ülke çok fazla zarar verebilir. Birbirini de kalkındırabilir." tespitinde bulundu. Anadol tarihten verdiği örneklerle sürdürdüğü konuşmasında, "
Avrupa seçimlerinde bütün Avrupalılar utanmadan Türk düşmanlığı üzerine seçim yaptılar.
Fransa ve
Almanya buna öncülük etti. Türkiye'nin geleceği, rejimleri ne olursa olsun, ekonomik çıkarlarını birleştirmeleri ve siyasi açıdan iyi geçinmeye mecburdurlar." dedi.