Millete
komplo senaryosunun askerin içinde planlı bir çalışma olarak yapılmış olması ihtimalini hiç kimse düşünmek istemiyor.
Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ planın emir-komutayla hazırlanmadığını ifade ediyor.
Birileri kendi kafalarına göre askeriye içinde böyle bir
hazırlık yapmış olabilir mi ?
Planın hazırlandığı
Nisan ayı ilginç bir aydı.
Hatırlayalım, irdeleyelim.
Genelkurmay Başkanı Org.neral Başbuğ, Nisan’ın 14’ünde
İstanbul’daki
Harp Akademileri Komutanlığında bir konuşma yaptı.
Başbuğ özellikle
ülke gündemindeki konularla ilgili önemli açılımlar yaptığı konuşmasında
Kürt meselesinden demokrasiye kadar
mesajlar verdi, tüm toplumu kucakladı.
Bir kesim hariç.
TSK’ya karşı sistemli bir yıpratma kampanyası yürütüldüğünü düşündüğü cemaatler.
Ve
Orgeneral Başbuğ kamuoyunun tartışması için ortaya attığı konuların geri dönüşünü almak niyetiyle bir hafta sonra bir
basın toplantısı düzenleyeceğini söyledi.
Herkesin beklentisi Orgeneral Başbuğ’un bir sonraki basın toplantısında cemaatlere yükleneceği ve TSK’yı yıpratan unsurlar olarak bu konuyu öne çıkaracağı şeklindeydi.
Fakat Başbuğ’un toplantısı bir hafta yerine iki hafta aradan sonra gerçekleşti. Sözlerini dakika sektirmeyen askerlerin bir hafta gecikmesi ilginçti.
Başbuğ niçin bir hafta fazladan bekledi ?
Bu arada neler oldu ?
İki hafta sonra Orgeneral Başbuğ kameraların karşısına geçti ve soru
cevap şeklinde 2 saate yakın konuştu.
Ancak Başbuğ irticadan ve cemaatten bahsetmedi, sorulan soruyu geçiştirdi.
Gerçi bu süreçte
Ergenekon kazıları kapsamında İstanbul
Poyrazköy’deki İstek Vakfı arazisinden lav
silahları da dahil olmak üzere bir sürü silah ve
mühimmat bulundu.
Ergenekon kaçağı
Dalan’ın arazinin askeriyenin kontrolünde olduğunu söylemesi gözleri Genelkurmay başkanı Orgeneral Başbuğ’a çeviriyordu.
Araziden çıkan silahlar ve bombalar ikinci toplantının uzunca bir bölümünü teşkil etti.
Gerek Başbuğ’un ilk konuşması gerekse ikincisi TSK içinde ‘millete komplo’
eylem planının hazırlandığı döneme denk geliyordu. Bütün bunlar Nisan’da yaşanıyordu.
Şimdi;
Birinci ihtimal; eylem planı Başbuğ’un ilk konuşmasından sonra hazırlanmış olabilir.
İşte sorular:
Acaba Başbuğ 14 Nisan’daki ilk konuşmasından sonra böyle bir planın hazırlandığından haberdar mı oldu ?
Neden ?
Çünkü Başbuğ, ikinci konuşmasında irtica ve cemaatlerden bahsetmesi beklenirken ‘darbeciler TSK içinde ba-rı-na-maz’ dedi ve bu ifadeye vurgu yaptı.
Oysa tam da Paşa bu sözleri söylerken darbeciler plan yapmaktaydı.
Acaba duyum mu almıştı ?
Hareketlenme kulağına mı çalınmıştı ?
Hazırlık yapanlara ‘yol yakınken dönün’ diye mesaj mı vermişti ?
Başbuğ’un ikinci basın toplantısında ‘irtica ve cemaat’ konusuna girmemesi hatta sorulan soruyu geçiştirmesi ilginçti.
İkinci ihtimal; eylem planı Başbuğ’un birinci konuşmasından önce hazırlanmaya başlanmış olabilir.
Hatırlayın;
Orgeneral Başbuğ’un
Harp Akademilerindeki konuşması önceden hazırlanmıştı ve
komutan bu konuşmayı kağıttan okudu.
14 Nisan’daki bu konuşma birçok ünlü düşünür ve yazardan alıntılar yapılarak hazırlandığı için uzun bir süreç almış olduğu kesin.
İşte sorular:
Acaba konuşma metni hazırlık aşamasında sızmış olabilir mi ve içindeki TSK’yı yıpratan dini unsurlar ve cemaate vurgu yapan cümlelerden birileri vazife çıkarıp böyle bir plan hazırlığına kalkışmış olabilir mi ?
Dolayısıyla Orgeneral Başbuğ ilk konuşmasını yaparken birileri böyle bir plan hazırlamak için çoktan kolları sıvamış olabilir mi ?
Her iki ihtimalden hareketle Orgeneral Başbuğ acaba ilk konuşmasından sonra bu eylem planından haberdar mı oldu ?
Basın toplantısının bir hafta gecikmesinin sebebi bu mu ?
Çünkü Orgeneral Başbuğ’un ikinci konuşmasında beklentilerin aksine hassas konulara girmemesi düşündürücü.
Bu plan bir emir komutayla hazırlanmamış olabilir ama hem Başbuğ’un konuşmasıyla aynı zamana denk gelmesi, hem de komutanın ikinci konuşmasında üstüne basa basa ‘darbecilerin TSK’da barınamayacağını’ söylemesi ilginç.
Zira eğer Orgeneral Başbuğ 29 Nisan’daki ikinci konuşmasında irtica ve cemaatlere odaklansaydı bugün ortaya çıkan ‘millete komplo eylem planı’ kendi üzerine kalacaktı ve bunu kimseye açıklayamayacaktı.
Çünkü zaten planın hazırlandığı tarihlerle aynı dönemde kendisi de bu yönde açıklamalar yapmış olacaktı.
Anlaşılan Nisan ayında TSK’da çok hassas şeyler olmuş.
Şimdi bütün bunları tutup ortaya çıkarmak önce Orgeneral Başbuğ’a düşüyor.
Çünkü millet ‘ordu göreve’ diyor.