Ama bu
krizin belki de başka bir yüzü daha var.
Bu günlerde ABD’de yaşanan olaylar krizin bu yüzünün de iyi
analiz edilmesini gerektirmekte.
Bir zamanların dünyanın en büyük şirketi General
Motors bugün iki devletin kontrolüne girmiş bulunmakta; şirketin yüzde 60’ı ABD hükümetinin, yüzde 12’si ise
Kanada hükümetinin artık.
Bugün (4 Haziran) ise ABD’nin öbür otomototiv devi
Chrysler’i
Fiat satın alıyor.
Bu gelişmeler ABD’de otomotiv sanayinin sona doğru yaklaştığını gösteriyor.
Bu gelişmeye iki açıdan bakmak mümkün.
Birincisi; küresel krizin ABD’de otomotiv sanayi gibi çok önemli, istihdam yaratan bir sanayii ortadan kaldırdığı, ABD’nin
Avrupa’ya istihdam
ihraç ettiği biçiminde bir bakış açısı ve bu bakış açısına sahip iseniz durum ABD için kötü.
Ama başka bir bakış açısı da gündeme gelebilir.
ABD ekonomisi gibi dev bir ekonominin ulaşmış olduğu teknoloji düzeyinde, bilgi ekonomisiyle sağlamış olduğu uyumda otomotiv sanayii gibi geçen yüzyılın bir sanayi dalının artık zaten barınmaması gereği.
2008 öncesi dönemde, dünya ekonomisinin çok hızlı büyüdüğü, likidite bolluğunun yaşandığı bir ortamda piyasa kendi dinamikleriyle bu ‘temizliği’ yapamamış da olabilir.
Büyüme oranlarının çok düştüğü, büyük likidite sıkıntılarının oluştuğu günümüz sıkışık
ekonomik ortamında ise piyasanın artık bu zorunlu arınmayı yaptığını ve ABD’yi de ulaşmış olduğu teknolojik düzeyle uyumlu dallarla başbaşa bıraktığını düşünebilirsiniz.
Amerika’da otomotiv sanayiinin sıkıntıları yeni değil;
Chicago civarı terkedilmiş otomobil fabrikalarıyla dolu.
Gelinen nokta belki de bu kriz günlerinde küresel piyasanın senelerdir gerçekleştiremediği bir yeniden yapılanmaya olanak bulduğu bir dönüm noktası.
ABD ekonomisi dünya ekonomisinin lideri ve en batısı.
Uzun senelerdir devrini kapatan sanayiler batıdan doğuya doğru bir
yolculuk yapıyorlar.
Otomotiv ABD’den Avrupa’ya kayıyor gibi duruyor, Chrysler’i Fiat alıyor ama bu sektörün kanımca Avrupa’da da fazla şansı yok.
Otomotiv, akıllı davranırsak bizim topraklarımızda uzun seneler kalabilir ama orta vadede gideceği yer
Hindistan ve Çin.
Otomotivin kaderiyle
tekstil sektörünün kaderleri de birbirlerine çok benziyor.
Çok yüksek katma değerle çalışan çok büyük markalar dışında tekstil artık ABD’de ve Avrupa’da yok.
Tekstil sektörü önce bize geldi ama artık bu sektörü biz bile kaldırmada çok zorlanıyoruz ve doğuya doğru kayıyor.
Otomotiv ABD’de, tekstil
İngiltere Manchester’da doğan
nimet bulutları ve bu bulutlar hep doğuya doğru yolculuk yapıyorlar.
Tekstil
bulutu İngiltere’den kalktı, sonra doğuya (düşük
ücret) doğru yolculuğa çıktı, nimetini uzun seneler bizim üzerimize bıraktı ama artık bu nimet bizden de daha doğuya kayıyor.
Akıllı davranırsak, şimdi uzun seneler otomotiv nimetinden yararlanabiliriz.
Ama bunun da geçici olacağını unutmadan.
Önemli olan gidenin yerine daha yüksek katma değerli bir endüstriyi koyabilmek, çekebilmek.
ABD’de yaşananları belki de ABD ekonomisinin başarısı olarak görmek lazım.