Daha yüksek performans.
Sırada ne var?
Anayasa değişikliği.
Nedir beklenti?
Daha mutlu bir
Türkiye.
Sırada ne var?
Eh bu kadar yani; milleti de değiştirecek halimiz yok ya!
Hımmm... Bence var!
(Bir dur kardeşim, hemen davranma; sonuna kadar okuyalım bir zahmet.)
Millet değişmeyecek elbette; vatandaş değişecek, biz hepimiz tavırda biraz ayar yapabiliriz.
Nedir?
İngiltere’de Anayasa yok,
sistem çatır çatır işliyor.
Türklerle
İngilizler bir aylığına bütün kanunları, hatta isterseniz hükümetleri değiştirsin; onlar yine İngiliz gibi yaşar biz yine bizim gibi!
İnsanların huyunu suyunu, tabiatını değiştirmedikçe kanunlarla belli bir yere kadar gidersiniz...
Ama insanların kanunlarla,
kurallarla, sistemle olan münasebetinde ayar yaparsanız; her şey değişir!
Aynı Türk bak bakalım
Almanya’da kırmızı ışıkta geçiyor mu?
Türk işçisi,
Toyota fabrikasında
Japon sisteminde, öyle bir verimli çalışıyor ki Japon şaşıp kalıyor.
Nasıl yapacağız?
İğneyi elimize alacağız!
(
Hayır kuyu kazmayacağız, bir sonuna kadar okusan arkadaşım. Bak şimdi eğlenceli bir örnek geliyor.)
* * *
Yazlıktayız...
Musluğu açıyorsun, sicim gibi bir su akıyor.
Marketten kolilerle sular alındı,
akşam yemeği sonrası belediyenin hiçbir şey yapmadığından başlandı, sular idaresi ve DPT de işi bilmemekten nasibini aldı, ilk seçimde hükümet değişti, küresel ısınmaya değinildi, ‘Dünyanın sonu geldi’ denildi ve herkesin uykusu geldi, yatıldı uyundu.
Sabah ben uyandım...
‘Ulan bu bütün kış kireçlenip de tıkanmış olmasın’ dedim ve - iğneyi aldım elime- musluğun kireç kaplı süzgecini temizledim, gürül gürül su aktı.
Nedir?
Belediye’den şikayet et -tamam da- bari önce kapının önünü süpür!
Çok benzer bağlantıları
trafik için de kurabiliriz...
Ve trafiği düzeltirsek
kabine, anayasa, değişiklikleriyle gelecek iyileştirmelerin on katı daha mutlu bir hayatı hemen hep beraber yaşarız.
Kafayı değiştireceğiz çünkü; algılamayı, tavrı, davranış kalıbını ve huyumuzu
kontrol altına alacağız, ortak kural ve kalıplarda buluşacağız.
Bir tür toplumsal frekans ayarı!
* * *
Mutlu adamın beyninin filmini çekiyorlar; kırmızı mor sarı
mavi yeşil sıralamasıyla çıkıyor
renkler mesela...
Mutsuz adamınki ise -misal- kırmızı mavi yeşil mor sarı çıkıyor.
Adama bir hap veriyorlar, o hapın etkisi beyinde mutsuz renk sıralamasını mutlu renk sıralamasına dönüştürmek oluyor.
Ve mutsuz adam, bakıyorsun, kimyası değişmiş; mutlu olmuş!
Ülkelerin gelişmişlik derecesini, vatandaşların
refah ve mutluluktan payını alma düzeyini trafik düzenine ve nüfus/
kaza oranına göre ölçtüğünüzde yanlış neticelere varmazsınız.
Nedir?
Trafiği düzeltince; daha mutlu, daha verimli, daha huzurlu, daha uyumlu bir Türkiye hedefine -kabine, anayasa babından değişikler sonrası varmaktan- çok daha hızlı ulaşır...
Ve yol açarsın!
Yeni trafik işaretleri, pırıl pırıl boyalı yaya geçitleri (gece parlayan sarı mesela), yeni trafik polisi kıyafeti, dörtyol ağzında önceliğin kimde olduğunu anlatan kısa (ve esprili) tv filmleri, öğrenci taşıyan araçların özel renk ve işaretleri ve onlara dair kurallar vesaire...
Şöyle bir yenilensek!
Bayramlıkları giymeden bayram başlamaz vesselam.