İstatistiksel olarak, iniş sırasında meydana gelmiş eski üç
kazada ölenlerin sayısı 40 civarındaydı...
Ama bu defa Kaptan Pilot Hasan Tahsin Arısan, piste metreler kalmışken, kısacık bir zaman içinde, uçağı tarlaya, yumuşak zemine yöneltmeyi başardı. Bu sayede ölü sayısı 9’la sınırlı kaldı.
Konunun uzmanları
merhum Arısan’ın bu hareketini “
havacılık tarihine geçecek” istisnai bir başarı olarak niteliyor.
“İnsan unsuru”nun önemi!
Kahramanlık yalnız savaşlarda olmaz. Bu da bir kahramanlıktır.
Kazanın sebebi ister
teknik, ister
pilotaj hatası olsun, neticede, Arısan daha büyük bir faciayı önledi, kendi hayatını
kurtarma telaşına kapılmadan!
Toplumlarda ve kurumlarda bu tür kahramanlıklar, büyük başarılar mutlaka manen ödüllendirmeli, yüceltilmeli, yeni nesillere örnek gösterilmeli...
Kadro tartışması
Elbette kazanın sebebi konusunda tek kelime edemem. Ayrıntılı teknik bilgi gerektiren konularda büyük laflar etmeyi de doğru bulmam.
Ağustos 2004’te
tren kazaları olduğunda ne ‘büyük’ laflar edilmişti! Üst üste iki kaza tesadüf olamazdı! Kadrolara imamlar doldurulduğu için olmuştu bu kazalar!
Hatta daha ‘büyük’ laflar edilmişti... “Demiryollarında olup-bitenler bize aslında
Türkiye’yi anlatıyor”du! Türkiye’de “50 yıldır kasıtlı ve bilinçli olarak hazırlanmış bir altyapının üzerinde karşı devrim” yaşandığı için bu kazalar olmuştu!
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım istifa etmeliydi.
Sonra, bilirkişiler ve yargı tespit etti ki, kazalara “
yönetim” hatası sebep olmamıştı! Görevden alınan DDY Genel Müdürü Süleyman
Karaman da görevine iade edilmişti.
Bugün herkes demiryollarında iyi şeyler yapılmakta olduğunu görüyor.
Son THY kazasında böyle laflar edilmedi. Hatta birçok
gazete kaza haberini verirken THY’nin başarılarını da belirtti.
Kuşatılma korkusu
Bir gazetede fotoğrafını görmüştüm; THY Genel Müdürü
Temel Kotil eşiyle ‘Umre’den dönüyordu. Küçümseme havası vardı haberde!
Temel Kotil, THY tarihinin en başarılı yöneticilerinden biridir. Son beş yılda THY’nin
uçak sayısı 64’ten 124’e, uçuş noktası 104’ten 144’e çıktı! Yolcu sayısı 2008’de 22 milyona yaklaştı. Bu seneki hedefi 26 milyon...
THY, uluslararası standartlarda başarılıdır.
Yöneticisinin inancı ve hayat tarzı ne olursa olsun, liyakati önemli değil mi?! Modernleşmenin en önemli içeriklerinden biri olan “rasyonel işlevsel
bürokrasi” kavramı da böyle düşünmeyi gerektirmez mi?
Ama hayır, ‘devlet’in bazı kadrolarıyla toplumun bir kesimi irtica tarafından “kuşatıldığı” paranoyasıyla savaş açtı; tren kazasının sebebi bile ‘imamlar’dı!
AKP ise zaten kendisinin bunlar tarafından “kuşatıldığı” paranoyasıyla iktidara gelmişti. Kadrolara sadece böyle Kotil gibi liyakatli isimleri değil, kalitesiz de olsa “
yandaş”larını atamakla kendisini ‘
tahkim’ edeceğini sandı... Öbür taraf ‘imamlar kadrolaşıyor’ diye temelli evhamlandı...
Başbakan temelli öfkelendi...
Bugünlere geldik!
Başbakan’ın niye öfkeli olduğu konusunda
Akif Beki çok ilginç bir
analiz yazdı.
Başbakan’ın öfkesini ve bunun onu nasıl yanlışlara sürüklediğini ben de yarın yazacağım.