Cizre,
Şırnak'a bağlı bir ilçe. Bilinen tarihi, M.Ö. 4000'e kadar gidiyor. Cizre'nin, tufandan kaçan Nuh
peygamber ve oğulları tarafından kurulduğu söylenir. Ama maalesef bugünlerde ismi, tarih ya da efsanelerle anılmıyor. 90'lı yılların başında işlenen
faili meçhul cinayetler, bu şirin ilçemizi gündemin ilk sırasına oturttu. İki gün önce,
Kayseri İl Jandarma
Alay Komutanı
Albay Cemal Temizöz,
gözaltına alınarak
Diyarbakır'a götürüldü. Temizöz'ün ismini, daha önceden konuyla ilgili olanlar duymuştu.
İtirafçı Abdülkadir Aygan, Cizre'de İlçe Jandarma Komutanı olan yüzbaşı Temizöz'den şöyle söz etmişti: "İtirafçı Abdülhakim
Güven, Hıdır Altuk, Adem Yarkın, Hüseyin Bülbül'den oluşan bir
ekip, İlçe Jandarma Komutanı
Yüzbaşı Temizöz'ün yönetiminde Şırnak ve Cizre'de birçok kişiyi sorgusuz sualsiz öldürüp kuyulara attı... Temizöz, Diyarbakır Grup Komutanı olduktan sonra da, Abdülhakim Güven ile ilişkisini sürdürdü.
Şemdinli sanığı Mutkili lakabıyla meşhur
Ali Kaya da, Temizöz'ün emrindeydi."
*
Cengiz Köylü
Kayseri'deki hareketlilik
Cemal Temizöz'le sınırlı değil. Meselâ
Ergenekon'un 10. dalgasında tutuklanan Albay
Cengiz Köylü, Kayseri Hava İkmal Komutanlığı'nda görev yapıyordu. Karargâh evlerinin sorumlusu olarak görüldü ve tutuklandı. Karargâh evleri, cumhuriyet karşıtları ve emperyalizme karşı mücadele amacıyla kurulmuştu. Bu örgütte,
sivil-asker
bürokrasi ile
İşçi Partisi mensuplarının ve bazı Alevilerin yer aldığı belirtiliyordu.
Birkaç gün önce, Kayseri'de bir başka skandal ortaya çıktı. İddiaya göre, Kayseri 2. Hava İkmal ve Bakım
Merkezi Komutanı
Tümgeneral Rıdvan Ulugüler, Ergenekon tutuklusu Cengiz Köylü için para toplanmasını emretmişti. Belgede "Emrin tüm
personele sözlü olarak tebliğ edilmesini, (yazılı olarak tebliğ edilmemesini) evrakın
gizlilik derecesine uygun olarak muhafazasını,
yardım kampanyasının bitiminde imhasını rica ederim" yazıyordu.
Ayrıca, Tümgeneral Ulugüler'in,
askeri personel için sakıncalı
lokanta ve işyerlerini tesbit ettiği, buralara, askerlerin gitmesini engellediği hususu da "
fişleme" iddiası olarak basına yansıdı. Sonra,
Ali Balta, Orhan Güleç ve İsmail Dağ isimli üç
astsubay tutuklandı. Balta, Denizli'den tanıdığı Fethullahçı bir ağabeyinin telkiniyle, sahte
belgeler düzenleyip, yüzbaşı Mesut Okatan'ın bilgisayar şifresini kullanarak, bunları sisteme kopyaladığını, "
itiraf etti". Sahte olduğu söylenen belgelerden biri, askerlerin gitmesinin sakıncalı olduğu tesbit edilen lokanta ve işyerleriydi. Diğeri ise, yukarıda bir kısmını yayınladığımız Cengiz Köylü için para toplama emriydi.
İş, bu noktada sona ermedi. Ali Balta'nın
avukatı Musa Öncel, kötü muamele ve
baskı iddialarını ortaya attı. "Müvekkilim, 13 gün hâkim önüne çıkmadan gözaltında tutulmuş ve bir
emekli yarbayın
hipnoz yöntemiyle ağzından birtakım lâflar alınmıştır" dedi. Avukat Musa Öncel, 12
Mart tarihli dilekçeyle, Kayseri Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz'ü de şikâyet etmişti. Çünkü Temizöz, Ali Balta ile Orhan Güleç'e hitaben "
Asit kuyularına sizleri de atarız. Yapmadığımız şey değil. Öldürün gitsin" demişti. Bu husus gazetelerde çıktı. 35 gün sonra, 23 Mart'ta, Albay Temizöz, Cizre'de bulunan kemiklerle ilgili gözaltına alındı.
*
Genelkurmay açıklaması
Bu arada, Genelkurmay İletişim Daire Başkanı
Metin Gürak, Kayseri 2. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler 'i savunan bir konuşma yaptı.
Askeri personelin girmesinin sakıncalı olduğu yerlerin, İl Emniyet Müdürlüğü'nün katkısıyla tesbit edildiğini ve bir fişlemenin söz konusu olmadığını söyledi. Ayrıca, Ergenekon tutuklusu Cengiz Köylü için para toplanmadığını belirtti. Ama Emniyet Müdürlüğü'nün desteğiyle bile olsa, askerlerin hangi sebebten dolayı bazı yerlere gitmesinin sakıncalı sayıldığı pek anlaşılamadı. Ali Balta ise, 13 günlük gözaltı süresinin bitiminde hâkim karşısına çıkarılınca,
sahte belge düzenlediğine dair sözlerini geri aldı; baskı ile böyle konuşturulduğunu söyledi.
*
Fatma Cengiz
Ve nihayet, Ergenekon tutuklusu, İbrahim Şahin'in işbirlikçisi Fatma Cengiz 'in de Kayseri Hava İndirme'de görevli olduğunu hatırlatalım. "Asena" lakaplı Fatma Cengiz'in, Hava İndirme'deki dinlemeye kapalı özel
telefon hattıyla İbrahim Şahin'i bazı askerlerle irtibatlandırdığı ileri sürülmüştü. Sonradan, askeri yetkililer, Fatma Cengiz'in Kayseri Hava İndirme ile hiçbir irtibatının bulunmadığını beyan ettiler.
İşte size, yığınla olay. Merkez üssü Kayseri... Hava İkmal Komutanlığı... Bazen Ergenekon savcısına "İddianame neden gecikiyor?" diye kızıyoruz ya! Bu kadar çapraşık olayı çözmek kolay mı?
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN