Yayın başlayınca ilk şaşıranlar Demokratik Toplum Partisi (DTP) liderleri oldu, ne diyeceklerini bilemediler! PKK’nın memnun olmadığı ve karşı çıkın talimatı verdiği belliydi. TRT6’nın açılışında konuşma davetini kabul etmeyen sayın Ahmet Türk arkadaşlarından daha yumuşaktı: “Açılan televizyonun seçim yatırımı olmasını da istemiyoruz. Halkımızın her türlü sorunun da o kanalda anlatılmasından yanayız”. DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, “TRT’den Kürtçe yayınlarla Kürt sorunu çözülmez” diye mızıkcılık yaptı! Milletvekili Aysel Tuğluk, TRT6’nın “Kürtlerin demokratik ve kültürel haklarını tanıma anlamına gelmediğini” söyledi ve ekledi: “Bu halk kendi mücadelesi ile kendi televizyonunu kurdu”. Ne demek istedi acaba? Başka DTP’ liler de konuştular. Benim anladığım bir yerdeki kadın kolundan liderine kadar bütün DTP, PKK terör örgütünün, emrinde demeğe dilim varmıyor, etkisindedir! Bu durum, PKK’nın Türkiye’de yaşayan Kürtleri her konuda ve her zaman yönlendireceği inancına dayandığını sandığım bir bağımlılığı göstermektedir. Oysa, Türkiye’deki Kürtlerin PKK’nın politikalarına bağlılıkları bütün Kürtlerde aynı ölçüde değildir. Kürtlerin hepsi bir kalıba dökülmüş de o kalıptan çıkmış değillerdir. Kürtlerin içinde, PKK politikalarına irdelemeden ve tamamen uyan, irdeleyerek uymaya çalışan, politikalarını izleyerek bazılarına uyan bazılarını geçiştiren, Kürtler için tehlikeli bulduğu için ters bakan ve karşı olan kesimler vardır. Bu kesimler ne kadardır? Herkes soruya kendi cevabını, dostum Bekir Ağırdır’ın Radikal’de geçen hafta yayımlanan dizisindeki verilerden çıkarabilir. Benim anladığıma göre, Kürtlerin içinde PKK politikalarını irdelemeden ve tamamen kabul edenlerin sayısı, diğerlerinin dörtte biri çevresindedir. TRT6 bu oranı yükselten değil, azaltan etki yapacaktır. Gerçekte sayın Ahmet Türk, TRT6 olayında söylediklerinin tam tersini, “ortaya siyasal çözüm konulursa yardım edeceklerini” birçok kez söylemiştir. Örneğin yedi ay önce, “Siyasi bir çözüm ve proje ortaya getirilirse ve PKK, savaşı durdurmaz ise gerekirse PKK’ya karşı çıkarız”, “Kürt kimliğinin ve dilinin tanınması konusunda adımlar atılması halinde çatışmaların durdurulması için mücadele veririz” demiştir. (14 Mayıs, www.cnnturk.com). TRT6, bu sözlerdeki ‘Kürt dilinin tanınması’ projesi değil midir? Başarılı olur olmaz, yayını Kürt yurttaşlarımız severler ya da sevmezler, şimdiden bir şey söylenemez ama, TRT6’nın ilk cümlesi gerçekte, devletin Kürt dilini ve kimliğini tanıdığı ilan etmemiş midir? Kürtçe yayın yapan televizyonu bulunan bir devletin Kürt kimliğini tanımadığı nasıl söylenebilir? Türkiye Cuhuriyeti hükümeti askeri olmayan bir projeyi yaşama geçirmiş, TRT6’yı kurarak siyasal bir çözüm ortaya koymuştur. Yeterli midir? Hayır, değildir! Önemli bir kaç proje daha vardır. Hükümet böyle projelere geç de olsa başlayabileceğini göstermiştir ama DTP siyasal çözümü savunduğunu ve savunacağını gösterememiştir!