Emekli
Tuğgeneral Levent Ersöz, iki
emekli orgeneralin de gözaltına alındığı 1 Temmuz operasyonu sırasında yurtdışına kaçmıştı. Eski istihbaratçı olmasının faydasını mı gördü bilinmez ama operasyonu önceden öğrendiği ihtimali yüksek gözüküyor.
6.5 ay sonra yakalandı. Sakallı ve
tipi bir hayli değişmiş. Kamuflajı
ihmal etmemiş. Kara
deniz’den deniz yoluyla ve sahte kimlikle yurda giriş yaptığı anlaşılıyor. İlk bakışta sağlık problemleri yüzünden döndüğü izlenimi var. Gerçek nedeni sanırım zamanla anlaşılacaktır.
Ancak Ersöz’ün
Ergenekon soruşturmasının ‘
kilit ismi’ olduğu yönünde yaygın kanaat bulunmaktadır. Sorgulama, soruşturmanın seyrini etkileyebilecek çok önemli yeni ipuçlarını ortaya çıkarabilir. İlave olarak, Ergenekon’un uluslararası (özellikle
Rusya) bağlantılarına, hatta
PKK ilişkisine yeni boyut kazandırabilir.
Levent Ersöz, Ergenekon sanığı Şener
Eruygur’un
Jandarma Genel Komutanlığı yaptığı,
Sarıkız ve
Ayışığı gibi
darbe senaryolarının pişirildiği dönemde (2002-2004)
İstihbarat Başkanlığı görevinde bulundu. Emrindeki Teknik Takip Daire Başkanı
Albay Atilla Uğur da şimdi Ergenekon kapsamında yer alıyor.
Eruygur, 2004 yılı
Ağustos ayında emekli olup yerini
Orgeneral Fevzi Türkeri’ye bırakınca Eruygur’un Jandarma istihbaratındaki ekibi Levent Ersöz ve Albay Atilla Uğur,
Ankara’dan uzaklaştırıldılar. Ersöz
Bursa’ya, Uğur
Çanakkale’ye gönderildi. Şuradan kısa süre önce de (2004
Mart/
Nisan) bu ikilinin alt kadrosu
Genelkurmay’dan gelen talimat doğrultusunda dağıtılmıştı.
Ayrıca, Ersöz’ün 2005 yılı Ağustos ayında emekli olduktan sonra Rusya’nın
savunma sanayinde ihracatla yetkili tek firması Rosonboron Export bünyesinde danışmanlık yaptığı biliniyor. Hatta 2008 yılı Mart ayında (operasyondan 4 ay önce) bu firmanın Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’ndeki
tanıtım toplantısına katılmıştı.
Türkiye’den iki milletvekili, bazı Rus generalleri ve çok sayıda
savunma sanayi temsilcisinin bulunduğu bu toplantıda, değişik özelliklerde hafif-ağır silahtan savaş uçağına kadar değişik ürünler hakkında sunum yapıldı.
Toplantıdan ayrılırken kullandığı
araç, zırhlı S 600
Mercedes’ti.
Soruşturmaya göre bugün Ergenekon
aile fotoğrafında gözüken
Şener Eruygur, Levent Ersöz ve Atilla Uğur hakkında bu kısa bilgileri verdikten sonra, bir kısmı
iddianame eklerine de yansıyan şu önemli iddialara
yanıt bulmak gerekiyor:
-Levent Ersöz, Şener Eruygur’un da adının karıştığı Sarıkız ve Ayığışı darbe senaryolarına ne gibi istihbarat desteği sağladı?
-2003 yılı sonunda Mustafa
Balbay imzalı ‘Genç Subaylar rahatsız’ manşetindeki rahatsızlar arasında kendileri de var mıydı?
-
Cumhuriyet Yazarı
Mustafa Balbay’la karargahta bir araya geldikleri 5 Ocak 2004 tarihli görüşmeyi ne amaçla kayda aldılar?
-Hükümetin
Kıbrıs’ta desteklediği
Annan Planı’ndan Mart’taki yerel seçimlerde
aday olacak isimlere ve
Cumhuriyet Gazetesi’nin tirajının arttırılmasına kadar çok sayıda konunun ele alındığı görüşme kaydı için kim emir verdi?
-Bazı üst düzey komutanlar, hatta dönemin
Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün takip edildiği iddiası var, doğru mu?
-2003
Eylül ayında Albay
Erdal Sarızeybek’in alay komutanlığı yaptığı dönemde
Şanlıurfa’da
telefonlarının dinlenmesi talimatı verilen 9 kişi kimdi? Bunlar arasında
Tansu Çiller var mı?
-Telefon dinlemeleriyle ilgili Erdal Sarızeybek’le yaşandığı iddia edilen
kavga doğru mu? Doğruysa neden?
-
Güneydoğu’da haber elemanı olarak kullanıldığı iddia edilen ve
Veli Küçük’le yakın ilişkisi olduğu belirtilen Yalçın Tanfer’in bölgedeki aşiret reislerinden topladığı paralarla bölgede sürdürülen yakın takibin bir ilgisi var mı?
-Adı
Şemdinli’deki bombala olayına karışan PKK itirafçısı Veysel Ateş, Ersöz’ün ekibinde miydi?
-Ersöz’ün yakın çalışma arkadaşı Albay Atilla Uğur, Çanakkale’de görev yaparken Abdullah
Öcalan’la görüştü mü? Bu iddia doğruysa görüşme talimatla mı gerçekleşti, neler konuşuldu?
-
Abdullah Öcalan’ın Şam’da kaldığı binada oturan ve onunla görüştüğü iddia edilen askeri ateşe Atilla Uğur muydu?