BARIŞ İÇİN...

Barış için daha çok "Güneşi Gördüm" filmi çekilmeli...


"Güneşi gördüm" filmi bana bir zamanlar TBMM'de meydana gelen bir kavgayı hatırlattı. Kürsüde Mahmut Alınak var. Bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Bir çatışmadan bahsediyor. "Biri Türk askeri bir PKK"li iki kardeş" diyor. Bundan sonrası gelmiyor. Çünkü DYP Isparta milletvekili Ertekin Durutürk başta olmak üzere bir kısım DYP'lier kürüsüyü işgal edip Alınak'ı alaşağı ediyorlar. Gerekçe, "Sen nasıl Türk askeri ile PKK'liyi aynı cümlede kullanırsın, nasıl ikisine kardeş dersin". Kürsüden indirilen Mahmut Alınak kuliste biz gazetecilere kürsüde okuduğu metni gösterdi. Eğer cümlesini tamamlayabilseydi "Biri asker, diğer PKK'lı iki kardeş çatışmada birbirlerini vurdular" diyecekti. İşte size Güneşi Gördüm'den daha dehşetli bir güneşi gördüm film senaryosu. Türkiye'de kürt sorunu konusunda son otuz yıldır yaşananlar en dehşetli film senaryolarından daha da dehşetlidir. Zaten dikkat ederseniz bu konuda konuşan bazı emekli generaller "Kürt sorunu konusunda hata yaptık" şeklinde konuşmaya başladılar. Sadece asit kuyuları tek başına dehşetli bir film olur. Köy yakmalar, köylüleri köy meydanına toplayıp insanlara bok yedirmeler... İnsanlara ana dilini yasaklamalar... Türkiye'nin yaşadığı son 30 yılın içinden en az 30 tane müthiş film çıkar. Bakın geldiğimiz noktaya. Daha önce konuşulamayan, konuşturulmayan birçok şeyi konuşur hale geldik. Yavaş da olsa demokrasimizde bir ilerleme var. Cumhurbaşkanımız daha da güzel gelişmeler olacağını müjdeliyor. Ha, bedeli ağır olmuyor mu derseniz, oluyor tabi. Kolay olmadığı kesin. Eğer ilerleme olmasaydı Mahsun Kırmızıgül'ün böyle bir film çekmesi mümkün olmazdı. Değil film, biliyorsunuz, Ahmet Kaya'ya klip bile çektirmediler. ETÖ çökertilmeseydi böyle bir filmi asla çektirmezlerdi. Daha Rahmetli Başbakan Adnan Menderes'in idamının filmi çekilemedi bu ülkede. Geçelim "Güneşi Gördüm" filmine... Filmde bağıra bağıra verilen mesaj şu. "Savaştan herkes bıktı. Artık barış olsun. İnsanlar huzur duyacakları, toprağa bastıklarında mayın var mıdır diye düşünmeyecekleri, kulaklarına çatışma sesi gelmeyen, fakir olsalar da hiç değilse köylerinin suyu ve yolunun olduğu bir hayat istiyorlar. Kardeş kavgası sona ersin, rahat yüzü görelim diyorlar.... Çaresizliğe giden, dağa giden yollar kapansın insanlar dağa çıkmasın istiyorlar..." Ben inanıyorum ki, bu insanların ezici çoğunluğu bundan başka bir şey istemiyorlar. İstenilen şey fazla bir şey değil. Zaten çağdaş bir devlet kendi vatandaşına bunları vermek zorunda. Vatandaşı ile savaşan bir devlet değil, vatandaşını kucaklayan bir devlet...

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER