DÜNYA İNSANİ DEĞERLERE MUHTAÇ

Bir medeniyetin varisleri olarak bizler yine herhangi bir oturumda ya da çay sohbetinde Osmanlı’nın bu özelliğini tekrar eder dururuz


Hep konuşuruz ABD büyük devlet ya da dünyanın jandarması diye. Aslında doğru bir tesbit ve mantıklı da. Bu hipotez gerçekliğinde ise ABD’nin süper güç olduğunu söylemek daha doğru bir tespit. Bunu teyid eden yine gözümüzün önünde yaşadığımız tarihi gerçeklik ise ABD’ nin insan kapasitesini iyi kullandığı. Diğer bir tabir ile Kabiliyetli insanlara hangi ırk ve dinden olursa olsun sistemi içerisinde görev vermesi. Bir medeniyetin varisleri olarak bizler yine herhangi bir oturumda ya da çay sohbetinde Osmanlı’nın bu özelliğini tekrar eder dururuz. Ermeni sadrazamlardan tut da Boşnak mimarlara kadar çok değişik milletlerden insanların Osmanlı Devlet sisteminde görev yaptığını tarihi vesikalardan yola çıkarak ya yazarız, ya da anlatırız. Söylemek istediğimi aslında Bilge tarihçi , Bilim adamı Kemal Karpat hoca, Taraf Gazetesinde yayımlanan röportajında daha net şekilde şöyle ifade ediyor. “Ulus-devlet siyasi maskesi ve hırsları geniş çapta törpülenerek devam edecek. Yani ulus-devlet bir kültür devleti olacak. Bu kültür devleti, kendi diline ve geleneğine sarılacak ama kendisinden olmayanların haklarını da tanıyacak. Geçmişte dünyaya bunun örneğini Osmanlı imparatorluğu verdi. Geleceğin kültür devleti, Osmanlı örneğindeki gibi davranacak, kültürlere hâkim olmayacak. Ben Osmanlı’nın dirilmesini savunan biri değilim ama küreselleşmenin en iyi modeli o. Herkesi rahat bırakmış ama hepsinin tepesinde bir şemsiye gibi durarak onları korumuş…” Bu tespitlere şapka çıkarmamak elde değil. Bugün Avrupa devletlerinin ve ABD’nin medeniyet adına gittikleri her yere, önce kendi dillerini mecburi olarak götürmeleriyle birlikte karşı çıkan milletleri nasıl tarihten sildikleri yine tarihi belgelerle bugün önümüzde duruyor. Hangisini sayalım; İsveç’in kuzeyinde yaşayan ve geçimlerini Ren geyiği yetiştiriciliği ile sağlayan Laponların 1900’lü yıllarda kısırlaştırılarak yok edilmeye çalışıldığını mı? Yoksa İspanyolların ilk yanardağı gördüğü Meksika topraklarındaki Aztek medeniyetini nasıl yağmalandıklarını mı? Avrupalı’ ların Amerika’ya yerleşirken önlerine katarak kovaladıkları Kızılderililerin bugünkü durumunu mu? Veya İngilizlerin güneş batamayan ülke hayaliyle Birleşik Krallık adı altındaki, zayıf ülkelerin kaynaklarına, iş gücüne, pazarlarına el koyarak ve aynı zamanda sömürgeleri altındaki halkın sosyo-kültürel, dini değerlerine baskı uygulayarak oluşturdukları dünya imparatorluğunun hangi icraatlarını, Hindistan veya Pakistan gibi ülkelerde yaptıkları nasıl açkılanmalı? Amerika ve Avrupa ülkeleri günümüzde halen fırsatlar ülkesi ve zenginlikler ülkesi olarak dünya insanlarının ve bizim insanımızın da gözünde tütüyor. Ve yazımızın başında bahsettiğimiz gibi bu fırsat cümlenin başındakı ülkeler için bir anlam ifade ediyorsa sizin için fırsat oluyor, yoksa siz o fırsatların içerisinde yok olup gidiyorsunuz. Söylemek istediğimi ise, Kemal Karpat’ın da dediği gibi bugün kültürler üzerinde şemsiye olacak ve insana insanca muamelenin yeniden şekilleneceği, Evrensel - Semavi insani değerlerin ön plana çıkacağı bir dünya için; global dünyanın vatandaşları olarak hepimize görevler düştüğünün bilmem ne kadar farkındayız? Evet, dünya yeniden insani değerler için insanlığa muhtaç. Bunu dünyaya taşıyacak birikim ise bizde yeterince var.
<< Önceki Haber DÜNYA İNSANİ DEĞERLERE MUHTAÇ Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER