ÖRTÜLÜ SAVAŞ DEVAM EDİYOR...

Okuduğumuz son bir haberde bu öngörümüzde ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkmış bulunuyor;


(...) İran bugünlerde iki gün önce uzaya tamamen kendi imkânlarıyla fırlattığı ve yörüngesine oturttuğu uydusuyla kendisinden söz ettiriyor ve bu başarısı dolayısıyla bazı çevrelerde endişeye de yol açmış bulunuyor. İranlı bilim adamı ve mühendislerce 2006 Şubat ayında başlanılan ve tamamen yerli imkân ve teknolojiler kullanılarak yapılan Ümit adlı bu uydu, Sefir-2 adlı uydu taşıyıcısı roket ile geçen salı günü fırlatıldı. Yörüngeye başarıyla yerleştirildiği açıklanan uydunun 24 saatte 15 kere dünyanın etrafında döneceği ve her turda yer istasyonundan iki kere kontrol edilip yönlendirileceği söyleniyor. İran Havacılık ve Uzay Ajansı tarafından yüksek teknolojiden yararlanılarak imal edilen hafif türdeki uydunun 27 kilogram olduğu bildiriliyor. Bu haberleşme uydusunun 2 frekans bandı ve 8 özel antenle topladığı bilgileri dünyaya göndereceği ve aynı zamanda dünyayı gözlemleyerek hakkında bilgi de toplayacağı açıklanmış bulunuluyor. Hakkındaki medyada çıkan bilgiler böyle olan Ümit uydusu ile İran zor bir işi de başarmış bulunuyor ve kendi imkânlarıyla uzaya uydu gönderen ve yörüngeye yerleştiren ülkeler kulübü üyeleri arasına yeni üye olarak girmiş bulunuyor. Esasen bu ülkeler kulübü bugüne kadar şu 8 ülkeden meydana geliyordu: Amerika, Rusya, Fransa, İngiltere, Japonya, Çin, Hindistan ve İsrail. Son başarısıyla artık İran da bu kulübün 9. üyesi oluyor ve böylece uydu alanında önemli bir başarıya imza atmış bulunuyor. Esasen, İran Ümit'ten de önce uzayda uyduya sahip bir ülkeydi. SİNA-1 adlı bu uydu Rusya'nın kuzeybatısındaki Murmansk eyaletinde bulunan Polstesk uzay merkezinden Kosmos3-M adlı Rus uydu fırlatma roketinden İngiliz ve Çin uyduları ile birlikte 2005 Ekim ayında fırlatılmış ve daha sonra başarıyla yörüngesine yerleştirilmişti. (...)Ümit ve Sefir-2'nin başarısı şüphesiz sadece sivil alanla da sınırlı kalmayabilir; zira bu uydu ve roketi aynı zamanda askerî amaçlı olarak da kullanılabilir, daha da geliştirilebilir. Özellikle de kıtalararası balistik füze teknolojisi bakımından. Nitekim işte bu potansiyel bugünden birçok gücü endişelendiriyor. Bu yüzden de başta Amerika olmak üzere pek çok Batılı güç ve elbette İsrail, İran'ın uydu performansını dikkatle inceliyor, bunun gelecekte ne anlama gelebileceğini şimdiden hesaplamaya, tahmin etmeye çalışıyorlar. Yukarıda okuduklarınız, İran'ın geçen ay başında yörüngesine oturttuğu Ümit adlı uydusu ve bunu fırlattığı Sefir adlı uydu taşıyıcısı ya da roketi ile ilgili olarak yazdığım yazının bazı bölümleri. Okuduğunuz gibi bu yazının son bölümünde de 'Pek çok Batılı güç ve elbette İsrail İran'ın uydu performansını dikkatle izliyor, bunun ne anlama geleceğini şimdiden hesaplamaya, tahmin etmeye çalışıyorlar.' şeklinde bir öngörüde bulunmuştuk. Okuduğumuz son bir haberde bu öngörümüzde ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkmış bulunuyor; zira bu haberde kimlikleri meçhul insansız uçakların Ümit ve Sefir'in atıldıkları uzay istasyonu üzerinde uçarak olan biteni izledikleri, hatta buradaki haberleşmeyi birkaç saat kesmeyi başardıkları bildiriliyor. İranlı bir haber ajansının bildirdiğine göre, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad uydu konusunu görüşürken bu kesintiden söz etmiş ve haberleşme sisteminin backup (destek) sistemiyle yeniden tesis edilebildiğini, uçakların çok yüksekten uçtuklarını, İran'ın elektronik haberleşmesini kesebilmek için çok gelişmiş karıştırıcılar kullandıklarını, uçakları düşürmek için uçak havalandırmayı düşündüklerini; ancak açıklamadığı sebeplerle bundan vazgeçtiklerini söylemiş. Haber böyle... İnsansız uçaklar da elbette ya İsrail ya da Amerikan uçakları ve bunlar İran semalarına girip söz konusu işleri yapabiliyorlar. Bu köşede defalarca yazdığımız gibi İran-İsrail-Amerika arasındaki örtülü savaş devam edip gidiyor velhasıl...
<< Önceki Haber ÖRTÜLÜ SAVAŞ DEVAM EDİYOR... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER