Kendi hesabıma beklediğimden daha kapsamlı ve olağanüstü olumlu buldum. Ankara'dan verdiği mesajlar daha bize özel ve yüzeyseldi;
Kahire'ye felsefi düşüncelerini saklamış
Barack Obama. Sadece İslâm Dünyası için de değildi serd ettiği düşünceler; üç dinin bütün fertleriyle kendini 'din' parantezi içerisinde görmeyenlerin de dikkate alması gereken şeyler söyledi ABD Başkanı...
Obama'nın Beyaz Saray'da oturduğu
Amerika, ondan önceki dönemin 'nefret edilen' ilke ve anlayışından hayli farklı bir
ülke olacağa benziyor. George W.
Bush kendisini bütün dünyaya ve tarihe karşı sorumlu hissediyordu, ama gelişen olayları algılamaktan uzak çarpık bir sorumluluk anlayışıydı onunki;
Barack Hussein Obama yalnız dünyaya ve tarihe değil insanlığın bugüne kadar kaydettiği bütün değerlere sahip çıkıyor ve bunları doğru bir perspektife oturtmaya çalışıyor.
Dengeli bir dünya anlaşıyışı var Obama'nın; tek boyutlu olmayan, inançları dışlamayan, herkesten sürekli katkı bekleyen bir anlayış... “Ya bizdensiniz, ya da düşman” ilkesi gitmiş, onun yerini birlikte kurulacak bir dünya ideali almış... Afganistan'da, Irak'ta, dünyanın başka köşelerinde yanlış teşhislere dayalı hatalı uygulamalardan -hatta
Clinton döneminde Bosna'da yaşanan kıyıma uzun süre
seyirci kalınmasından- özür dilemesini de, İran'ın ve başka ülkelerin barışçı amaçlı nükleer arayışına anlayış göstermesini de biliyor. Filistinlileri 'şiddet-dışı' yöntemlere davet ederken İsrail'i de orantısız devlet şiddeti kullanma konusunda uyarıyor.
Bu dönemde ABD'nin her konuda ne tür politikalar izleyeceğinin ipuçlarını da sağlıyor Obama'nın konuşması: Zorla, tepeden inmeci ve baskıcı yöntemlerle değil de insanlık değerleri açısından doğru olduğu için '
demokrasi' en merkezî yeri işgal edecek... Bütün ülkelerin nükleerden uzaklaşacağı bir dünya olacak... Aşırıların, şiddete başvuranların, teröre sapanların anlayış görmeyeceği, buna karşılık özgürlükçülüğün yaygınlaşacağı... Amerika dünyanın her tarafında asker bulunduran bir 'yeni Roma' olmayacak; Irak'tan, Afganistan'dan çekilecek
Amerikan birlikleri... Dinin dışlanmadığı evrensel değerlere saygı duyulacak...
Konuşmasıyla zorluğu her halinden belli bir süreç açmış oldu dünyanın önünde Barack Obama; bugüne kadar kör- topal gelmiş bütün değerler sistemini sorgulayarak...
Hitabesindeki şu cümleleri de okuyun: “Savaşları başlatmak sonlandırmaktan daha kolaydır; kendindeki hataları görmektense başkalarını suçlamak da... Ancak biz kolay olanı değil doğru olanı seçmek zorundayız. Bütün dinler 'kendimize yapılmasını istediklerimizi başkalarına yapalım' düsturunu savunur. Milletleri, toplumları aşan,
siyah veya beyaz olmayan, ne yalnız Hıristiyanların ne de
Yahudi ve
Müslümanların olan bir gerçektir bu. Hem uygarlığın başlangıcında nefes alışı hissedilir, hem de şimdilerde milyarlarca insanın kalbinde atar.”
Şimdiye kadar Obama düzeyinde bir
yabancı siyasinin ağzından duymaya alışık olmadığımız heyecan verici sözler bunlar... Bu sözlerin sahibinin,
Türkiye ve Batı Dünyası'na, “Başı örtülü Müslüman kızların eğitim haklarını engellemeyin” mesajını vermesi de beklenirdi; nitekim verdi de... Bu hassas konuya birkaç yerde değinmesi ABD'nin '
türban/başörtüsü' konusunu
insan hakları ve özgürlükler alanında öncelikler listesine alacağına işaret ediyor.
Barack Hussein Obama
başkanlık döneminin önceki dönemlerden çok farklı olacağı kanaatini bir kez daha pekiştirmiş oldu Kahire konuşmasıyla; çıkışını sözde bırakmayıp sahip çıktığı temel değerler istikametinde âdil bir dünya oluşsun diye ciddi çabalar gösterirse, özellikle hitap ettiği İslâm Dünyası da kendisine beklediği olumlu cevabı vermekte gecikmeyecektir.
Gecikmemelidir de.