Madımak Oteli'nin yerinde açılan kebapçı dükkânı nihayet kapanıyor ve Kültür Bakanlığı aynı yerde el işi ürünler ve kitap satılan bir DÖSİM mağazası açmayı planlıyormuş... Bu güzel girişimi daha da güzelleştirmek elimizde... 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta meydana gelen olaylar herhalde toplumsal bellekten kolay kolay silinemeyecek. Bir grup aydın, sığındıkları Madımak Oteli'nde, yanarak veya dumandan boğularak hayatını kaybetti. İçlerinde şairler, öykücüler, eleştirmenler, ses ve müzik sanatçıları bulunan tam 37 insan... Kışkırtılmış yığınlar ateşe verilmiş otelin önünden ayrılmadılar; ayrıldıklarında her şey olup bitmişti zaten... Ergenekon-öncesi dönemin üstü kapalı eylemlerinden biriydi Madımak Oteli'nde cereyan eden... Kitleleri otelin önünde birikmeye kışkırtan olay ve kişiler belliydi; ondan sonra ne olduğu ise bütünüyle belirsizdir. Devletin valisinden başlayarak bir dizi ihmal veya göz yumma sonunda meydana gelenler her hatırlayışımızda başımızı önümüze eğmemizi getiren bir trajediyle bizleri başbaşa bıraktı. Aydınların Sivas'ta toplanma sebebi Alevi vatandaşların ayrı bir değer verdiği Pir Sultan Abdal ile ilgili bir etkinlik olduğu için, Madımak Oteli'nde hayatını kaybedenler ya Alevi'ydi ya da Aleviler'in konuğu... Bu sebeple de, olay, toplumsal âhengi bozan başka kitle hareketleriyle birlikte değerlendirilecek bir öneme sahiptir. Her bakımdan bir 'derin devlet operasyonu' olduğu izlenimi vermesine rağmen, Madımak faciası, Aleviler tarafından 'Sünni eseri' olarak görülmektedir. Ülkemizdeki iki önemli toplumsal kesiti birbirine karşı olumsuz hisler beslemeye sevk eden bir olaydır Madımak; bu yönüyle de geride bırakılması her bakımdan uygundur. Kültür Bakanlığı'nın girişimi eline alması ve otelin yerinde açılan kebapçıyı kültürel amaçla kullanıma sokması toplumsal âhenk arayışı yolunda önemli bir adımdır... Önemli olmasına önemli, ancak yetersiz bir adım. Kitap da satan DÖSİM mağazası açmak ilk bakışta anlamlı görünüyor, ama girişimin mesaj değeri bulunmuyor; oysa bugün ihtiyaç duyulan vurgusu güçlü bir mesajdır... Madımak'ta yaşanan trajedi yüzünden Sünniler'i suçlayanlar için 'özür' yerine geçecek, olayı 'derin devlet operasyonu' görenleri de bunu herkese hatırlatmaya yarayacağı için tatmin edecek bir mesaj... O mesajı en güçlü verecek olan, şimdi kebapçı olarak kullanılan geçmişin Madımak Oteli'nin bir 'barış ve kardeşlik müzesi' haline dönüştürülmesidir. Olayda hayatını kaybetmiş insanların tanıtıldığı ve benzer olayların bir daha asla tekerrür etmemesi için güçlü bir uyarı yerine geçecek bir müze... Madımak öncesi ve sonrası görülen kışkırtıcı olaylar ve siyasi suikastlarla ilgili bütün yayınları, kitap, broşür, makale ve görsel malzemeyi içinde barındıran bir kütüphane... Olayların görgü tanıkları, mahkeme zabıtları ile devlet görevlilerinin sözlü ve görüntülü ifadelerine yer verilen bir araştırma merkezi... Madımak'tan sadece birkaç gün sonra gerçekleşen bir başka kışkırtıcı eylem olan 'Başbağlar katliamı'na da aynı müze, kütüphane ve araştırma merkezi içerisinde yer verilebilir... Bütün bunlar menfur olayın 2 Temmuz 2009'da yapılacak yıldönümüne yetiştirilebilir. Neden olmasın?