‘
Ergenekon’un siyasi ayağını Deniz
Baykal mı oluşturuyor?’
Konu,
İşçi Partisi avukatlarının, eski
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun hakkında mahkemeye verdiği şikáyet dilekçesiyle ‘bir kez daha’ gündeme geldi.
Esasında eski bir
tartışma konusudur.
Müddei İşçi Partisi, nicedir, MİT belgesine gönderme yaparak, Baykal’ın da işin içinde olduğunu iddia ediyor.
Demek istiyorlar ki, ‘Bizim yöneticilerimiz içerideyse, Baykal neden dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşıyor?’
İddia (Baykal’ın Ergenekon yöneticilerinden biri olduğu iddiası) yaz aylarında,
Taraf gazetesi tarafından da manşete taşınmıştı.
Baykal’ın buna cevabı ne oldu, bilmiyorum.
Konuşup konuşmadığını da bilmiyorum.
Sadece, ‘Ergenekon’un avukatıyım’ dediğini hatırlıyorum ki, bunun da tartıştığımız konuyla ilgisi yoktu.
İddia, iki türlü inikas bulacaktır:
Muarızlar, ‘Evet, tastamam öyledir. Baykal da Ergenekon
örgütünün önemli üyelerinden biridir’ diyeceklerdir.
Muvafıklar, ‘Bütün bunlar safsata. Amaç
CHP’yi yıpratıp, laik
Türkiye Cumhuriyeti yıkmak...’ cevabını vereceklerdir.
Benim düşüncem şu:
Baykal,
evet, bazı
darbeleri çok seviyor, bazı muhtıralara bayılıyor,
fişleme ve andıçlama gibi ‘
kaka’ işleri sosyal demokrat bünyesi içinde pek güzel
telif ediyor ama, darbecilerle organik ilişki içinde olacağına inanmam, Hele, bir örgüt çatısı altında darbe kovalayacağına asla ihtimal vermem.
Kanıtım, Şener
Eruygur Paşa’nın, bizatihi Mustafa
Balbay’a söylemiş bulundukları.
Darbe çalışmaları yapan, dolayısıyla
sivil toplum desteği arayan Eruygur Paşa, darbecilerle düşüp kalkmayı ‘meslek şiarı’ edinmiş
Mustafa Balbay’a şunları söylüyordu: ‘Bu CHP’yi yanımıza almak çok zor.’
Diyeceksiniz ki, ‘Ne fark eder... CHP için ayrı bir
sondaj ve angajman çalışması yapmaya gerek yok ki... Gönüllü
katılım uyarınca CHP zaten darbenin yanında yer alacaktır...’
Doğrudur...
Fakat bu, Baykal’ın, darbecilerle organik ilişki içinde olduğu anlamına gelmez.
Baykal, beğenirsiniz beğenmezsiniz, bir siyasetçidir.
Meşruiyetçidir.
Düşüncelerini ‘meşruiyet’ çerçevesinde, yasal parlamento zemininde dile getirmektedir.
Düşüncelerini sevmeyebilirsiniz.
Ben sevmiyorum mesela ve sürekli eleştiriyorum.
Fakat, ‘Ergenekon’un avukatıyım’ açıklamasına bakarak, hele de İşçi Partisi’nin iğvasına kapılarak ‘Ergenekon örgütünün siyasi ayağını oluşturmaktadır’ yargısında bulunamazsınız.
En iyisi, Baykal’ın çıkıp konuşmasını beklemek...
Baykal, ‘Ergenekon’un avukatıyım’ sözünün saçtığı rahatsızlıklar dahil, hakkındaki tüm iddialara açık, anlaşılabilir ve hiçbir spekülasyona yer bırakmayacak ‘netlikte’ cevaplar bulmak zorundadır.
Bu arada
müjde:
Mustafa Balbay’ın ‘son eseri’ internet sitelerine düştü.
Okuduk, çok yararlandık...
Balbay’ın kitaplarını imzalamaya giden, sonra da ‘Ne mutlu bana,
İlhan Selçuk’un koltuğuna oturdum, Emre Kongar bile kızmadı bana’ diye övünen Türk matbuatının en çirkef kalemi, bir ‘
dayanışma’ daha sergileyip Balbay’ın son eserini de imzalamaya gider mi?
Bence gitsin...
Tıyneti buna müsaittir...