ÇİÇEK

İktidar partisinin ciddi bir oy kaybına uğradığı seçimlerden sonra herkes AKP’nin bu sonuçlardan nasıl bir “ders” çıkartacağını merak etmişti.


Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek’in konuşmasını görünce sanırım birçok insan aynı şeyi düşündü: “AKP dersini öğrenmemiş.” Eğer AKP’nin yol haritasını Cemil Çiçek’in pusulası belirleyecekse, bu partinin tepetaklak gideceğine emin olabilirsiniz. Kimsenin Türkiye’yi “Türkler ve Kürtler” diye ikiye bölecek, bu ülkenin bütün Kürt vatandaşlarına “düşman” muamelesi yapacak, onların kazandığı belediyeleri sanki “düşmana” kaptırılmış gibi gösterecek bir NAZİ partisine ihtiyacı yok. İnsanlar AKP’den “barış ve refah” bekledikleri için bu partiye oy veriyorlar. “Savaş ve fakirlik” istedikleri için değil. AKP’nin içinden dört kişi daha Çiçek gibi konuşsun, Ergenekon’a, askerî darbeye, “yok mu kapatılacak bir parti” diye ortada dolaşan Anayasa Mahkemesi’ne gerek kalmaz. AKP kendi kendine kadük olup silinir ortadan. Belki de bunu bildikleri için Ergenekoncular, AKP’yi bölme planı yaparken ilk sıraya Çiçek’in ismini yazmışlar. Çiçek, AKP’yi sadece bölmez, bir fırsat verilirse un ufak eder. Hatta anlayabildiğim kadarıyla, bir fırsat verilmezse de bunu yapmak niyetinde. Ya da “başbakanın talimatıyla” bunları söylüyor ki durum böyleyse bir dahaki seçimlerin “muhteşem mağlubunu” şimdiden selamlayabilirsiniz. Ben seçim uzmanı değilim ama Çiçek’in dünkü sözleri doğrultusunda ilerleyecek bir AKP’nin ilk genel seçimlerde yüzde otuzun altına ineceğine, isteyen herkesle şimdiden bahse girmeye hazırım. Seçimlerden Güneydoğu’da ağır bir yenilgiye uğrayarak çıkan AKP’nin hükümet sözcüsünün dün Hürriyet’in Ankara temsilcisi Enis Berberoğlu’na söylediklerine bir bakın. “Türkiye’nin belirli bir bölgesinde DTP’den başka parti kalmadı. Iğdır’ı da aldılar, yani Ermenistan sınırındalar. AKP o bölgede sadece Mardin’i kazandı. Tamam, Ankara’yı aldık diye sevinebiliriz, CHP de İzmir’i aldık diye övünebilir. Ama bu kutlamanın Türkiye’nin güvenlik açısından sorunlu bölgesine yardımı olmaz. Oraya ayrıca dikkatle bakmak gerekir.” AKP kendi yanlış politikaları yüzünden Güneydoğu’yu kaybetmiş, oturup “nerede hata yaptım, bana oluk oluk oy akıtan insanları nasıl kaybettim” diyeceğine, “Iğdır’ı da aldılar, Ermenistan sınırındalar” diyor. Sanki bir “düşman ordusundan” bahseden bir general gibi. “Iğdır’ı da alanlar” bu ülkenin vatandaşları. Bir hükümet kendi vatandaşlarından nasıl “onlar” diye bahseder? Nasıl olur da koskoca bir bölgeyi ve Türkiye’nin en büyük etnik gruplarından birini “dışlayarak” düşman haline getirir? Nasıl olur da kendisi gibi “Türk” gördüğü CHP’ye “oraya” ortaklaşa bakmayı zımnen önerebilir? Bu bakış açısı, bu konuşma biçimi “siyasi iktidarın” Türkiye’yi kendi aklında çoktan böldüğünü, bir bölüm vatandaşını “düşman” gördüğünü ortaya koymaz mı? Cemil Çiçek Kürtlerden nefret ediyor olabilir. Ama unutmayın ki AKP’den nefret eden insanlar da var bu ülkede. Çiçek’in bütün Kürtleri “düşman” olarak gördüğü gibi bütün AKP’lileri “şeriatçı” olarak gören Kemalistler de var. Zaten Ergenekoncular AKP’den nasıl bahsediyorsa, Çiçek de DTP’den öyle bahsediyor. İnanılmaz bir benzeşme var konuşmaları arasında. Çiçek gibi konuşan bir Kemalist’in, AKP’nin galip çıktığı ve Van’ı da kazandığı geçen seçimlerden sonra şöyle dediğini düşünün: “Bütün Doğu’yu aldılar, İran sınırına dayandılar. Türkiye’nin güvenliği açısından oraya dikkatle bakmalıyız.” AKP’nin “İranlılarla” işbirliği yapacağını, İran’ı Türkiye’ye tercih edeceğini ima eden böyle bir konuşma karşısında AKP’liler ne hissederdi? Birçok Ergenekoncu AKP hakkında böyle konuşmuş zaten. Onları okuyunca AKP’liler ne hissediyorlar? AKP, Ergenekoncular gibi konuşan bir hükümet sözcüsüyle Türkiye’ye barış getireceğine, oylarını arttıracağına emin mi gerçekten? Bence soru şu: AKP, Cemil Çiçek gibi mi düşünüyor? Bu partinin zihinsel düzeyi, Çiçek’in zihinsel düzeyi mi? AKP, bütün Kürtleri düşman gibi mi görüyor? Yerel seçimler aslında seçim değil de bir “güvenlik” aracı mı? AKP ve hükümetin çizgisi buysa Türkiye’nin başı dertten kurtulmaz. Yok, AKP, Çiçek gibi düşünmüyorsa bunu da açıklamak zorunda. AKP’nin de lideri olan Başbakan Erdoğan, “seçimi niye kaybettiklerini” merak ediyordu. Cevabı çok açık: Cemil Çiçek gibi konuştuğunuz için kaybettiniz. Güneydoğu’da başbakanın yaptığı o korkunç konuşmayı Kürtler unuttu mu? AKP’liler, Kemalistlerin kendi haklarındaki konuşmalarını unutuyorlar mı ki Kürtler bu konuşmaları unutsunlar? Üstelik bundan sadece Kürtler rahatsız olmayacak. AKP’nin “barış ve refah” isteyen seçmen kitlesi de rahatsız olacak. O insanların büyük çoğunluğu “kavga dövüşle” bir yere gidilmeyeceğini biliyor. AKP, bugün artık MHP’nin bile terk etmeğe hazırlandığı “aşırı milliyetçilik” köşesine sıkışmak istiyorsa, MHP’nin aldığı oylara baksın. Alabileceği oy o kadardır işte. Seçimi niye kaybettiğini merak eden başbakana benim tavsiyem şudur: O nedeni bulmak istiyorsanız kendi partinizin içine bakın, neden orada duruyor.

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER