Şöyle demiş
Murat Yetkin: “
Taraf yayınından önce açıklansa, TSK’ya belki itibar kazandıracak bir olay, tam da önem verilen bir 30
Ağustos öncesi can sıkıyor.”
13 gün önce şehitlerimiz diye eller üstünde tutulan askerler, bugün bir
30 Ağustos öncesi can sıkıyor.
O halde canınızı biraz daha sıkalım.
Yetkin’in, birlikte “can sıkıntısı çekecek” kadar yakın olduğu askerî kaynaklara dayanarak verdiği bilgiye göre, 27
Mayıs’ta
Çukurca’da altı askeri şehit eden
mayınların askerler tarafından döşendiği iddialarını da
Genelkurmay soruşturuyor. Yazısında bir ara gazeteciliği bırakıp “asker, içinde bilgi tutamıyor, bu da moralleri bozuyor” diye hayıflanmasından, bu soruşturmanın “mayınlar bizimdi” diye konuşan
komutanları kimin dinlettiğini ortaya çıkarmaya dönük olmasından endişe etmiyor değil insan.
Aslında soruşturulacak pek bir şey yok.
Genelkurmay Başkanı çıkmalı, isterse eline LAW silahlarından birini de alıp “Bu konuşmalar gerçek dışıdır, uydurmadır” demeli, bu kadar. Eğer bunu söyleyebiliyorsa, en az Taraf’a bağırdığı günkü kadar da gür ve öfkeli çıkabilir sesi.
Şayet Genelkurmay bunu yapmak istemiyorsa, aylardır kendilerine ait olduğu söylenen konuşmaları internette dolaşan o iki komutan, (
Hakkari Tümen Komutanı
Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Çukurca Tugay Komutanı
Tuğgeneral Zeki Es) çıkıp “Bu sesler bizim değil”, ya da “Konuşmalarımızı kesip biçip bize
komplo yapmışlar” diye bir açıklama yapmalı.
Bu olayla ilgili o kadar çelişki, o kadar karanlıkta kalan taraf var ki. Gelin adım adım o çelişkilere bakalım:
●
27 Mayıs 2009 saat:23.40’ta gerçekleşen
patlama ile ilgili ilk açıklamayı ertesi gün
Hakkâri Valisi
Muammer Türker yapmış. Vali Türker
PKK’lılarca yerleştirilen mayın düzeneğinin “uzaktan kumandayla patlatıldığının sanıldığını” söylemiş.
● Aynı gün Genelkurmay’dan yapılan açıklamada ise patlamayla ilgili hiçbir bilgi verilmeyerek sadece “
Kuzey Irak’taki PKK hedeflerine
hava saldırısı” yapıldığı duyurulmuş.
Gazeteler bunu uzaktan kumandalı mayın saldırısını yapan PKK’lılara yönelik
operasyon olarak vermişler. Hatta aynı gün saldırıyı yapan PKK’lılara yönelik başlatılan kara operasyonu sırasında da bir uzman
çavuş kayalıklardan düşerek şehit olmuş.
● 29 mayıs günü Ali Kırcalı Show Tv Haber bölgeden
canlı yayın yapmış. Kırca’nın “muhabirimizin patlamanın ardından ortaya çıkardığı gerçekler” diyerek
anons ettiği haberde, Barış adlı muhabir canlı yayına bağlanmış ve döşenen mayınların PKK’nın son teknoloji ürünü “sıralı mayınları” olduğunu açıklamış. Bir de konserve kutuları koyarak mayınların nasıl patladığını anlatmış. Herhalde ona da birileri böyle anlatmış.
● Konuyla ilgili Genelkurmay’dan gelen ilk açıklamanın tarihi 5 haziran. Genelkurmay basın sözcüsünün haftalık basın toplantısında Vali’nin “uzaktan kumandalı” dediği mayınlar gitmiş yerine “basma düzenekli” mayınlar gelmiş. Tuzaklamayı yapan PKK’lıların ise Kuzey Irak’tan sızdığını iddia etmiş Genelkurmay.
● Haberi alır almaz şehit ailelerinin basına söyledikleri de kafaları karıştırıyor. Patlamada şehit olan
uzman çavuş Ziya Bener’in annesi Dönüş Bener “Oğlumla üç gün önce telefonla görüştüm, bana mayın topladıklarını söyledi” derken, şehit Deniz Demirci’nin babası Halil Demirci “altı aylık asker olan oğlunun dokuz yıldır askerin ayak basmadığı bir bölgede öldüğünü öğrendiğini” anlatmış. Tabii bir de bunlara Deniz Demirci’nin annesinin bana söylediği “Mayın patlarken oğlumun bir arabada, bir dışarıda, bir önde, bir arkada olduğunu anlattılar bize” sözlerini ekleyebiliriz
● Son olarak kamuoyunun gözünden kaçan bir açıklamayı da hatırlatmak gerek. Saldırıyı üstlenmeyen PKK’nın silahlı kanadı HPG, mayınlarla ilgili komutanların ses kaydı internete düştükten sonra 26 haziranda bir açıklama yapmış ve şöyle demiş: “Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde bir mayının patlatılması sonucu altı askerin ölü bulunduğu kamuoyuna TC yetkilileri tarafından duyurulmuştur. Ardından ise hareketimiz üzerinde karalama kampanyaları başlatılarak, sanki barış ve demokrasiyi TC ordusu istiyor da hareketimiz bu süreci provoke etmeye çalışıyor havası yaratılmak istenmiştir. Ancak gelinen aşamada ortaya çıkmıştır ki patlatılan mayın bölgede bulunan güçlerimiz tarafından değil, bizzat TC ordusuna mensup komutanlar tarafından yerleştirilmiştir.”
Evet, şehitlerimiz diye eller üstünde tutulan gencecik 10 adam, bugün gövde gösterisi yapılması planlanan bir 30 Ağustos bayramı öncesinde fena halde “can sıkacak.”
Bugün kim
tören derse akıllara o 10 gencecik adamın cenazeleri gelecek. Bugün kim
zafer derse gözümüzün önüne o teğmenin askerin eline
bomba tutuşturduğu an gelecek.
Bugün onların hayaletleri tıpkı F-16’lar gibi kulakları patlatan sesler çıkararak
Ankara Hipdrom’daki tören alanının üzerinde dolaşacak. Törenlerde yürüyecek 9.000 askerin arasına onlar da karışacak ve onlar da slogan atacak: Katiller bulunsun
hesap sorulsun.