Ailece vakit geçireceğiniz zaman veya arkadaş buluşmalarınızda terciniz alışveriş merkezleri mi, açık hava mı olur? Kâinatta yaşanan sürekli bir değişim var. Yemyeşil bahçeler, çimenler, ağaçlar, çiçekler; bahar gelmesiyle yeniden canlanıyor, hayata dönüyor. Tam da tefekkür edeceğimiz zaman dilimlerini kaçırmamız gereken bahardayız. Parklarda kuşları, çiçekleri görmenin üzerimizde sakinleştirici bir etkisi olduğunu kendimiz, kendimizi iyi hissederek fark ediyoruz. Bunun ötesinde doğa terapisinin faydaları hakkında bilimsel araştırmalar bulunuyor ve bu çalışmalar devam ediyor.
Doğa Terapisi nedir?
Ekoterapi olarak da adlandırılan doğa terapisi, özellikle psikolojik olarak iyileşmemize yardımcı olmak için doğayı kullanmak demektir. Doğal ortamın tadını çıkararak ve faydalanarak vakit geçirmek yerine, maalesef ekran karşısında ve internette daha fazla zaman geçiriyoruz. Birkaç yıl öncesine kadar rahatlamak, stres atmak veya yenilenmek için dışarıda vakit geçirirdik. Son zamanlarda açık hava aktivitelerini, sosyal medya ve video oyunlarıyla değiştirdik. Sonuç olarak, çeşitli zihinsel ve sağlık sorunlarına sahip stresli bir topluluk...
Doğa Terapisi; Yeşil ve mavi terapi
Doğa terapisini literatürde "yeşil bakım" veya "yeşil terapi" olarak da duyabilirsiniz. Çünkü yeşil hayatı, canlılığı temsil eder. Ayrıca rahatlatıcı ortam olarak okyanuslar, nehirler ve göller yani sulak diyebileceğimiz ortamlarda anlaşılabilir. Su varsa hayat vardır, hayat varsa yeşillik vardır, yeşillik ise huzur ve dinginlik verir. Blue Health projesi, Avrupa genelinde 18 ülkede mavi alanlar ve sağlık arasındaki ilişki hakkında çalışmalar yürüten bir organizasyondur. 18 bin kişiyle yapılan ankete göre araştırmacılar, insanların su yakınında bulunmak suretiyle iyileştiklerini fark ettiler. Kanıtlar, açık havada mavi alanlarda daha fazla maruz kalma ile sağlıklı olma arasında, özellikle zihin sağlığı açısından pozitif bir ilişki olduğunu gösterdi.
Doğa Terapisi’nin etkileri
Farklı şekillerde doğa temelli terapötik alternatifler mevcuttur. Varsa bahçenizle meşgul olmak, yoksa bile parklarda, çimenlerde yürümek veya nehirde-göl kenarında vakit geçirmek. Bu alternatiflerin tamamında beş duyunuzu kullanmanız önemlidir. Orman banyosu olarak haftalık en az iki saat geçirmek etkilerini görebilmek için gereklidir. 2016’da yapılan araştırmada, yeşil alanların daha fazla olduğu bölgelerde yaşayanların, başta kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere hastalıklara yakalanma riskinin az olduğu ve ölüm oranını azalığı sonucuna varılmıştır.
Peki yeşil alanda evimiz yoksa! Doğanın olumlu etkilerini yaşamak için yeşil bir ortamda vakit geçirmenin önemini vurgulansa bile; birkaç araştırma, bir pencereden doğaya bir bakışın veya hatta doğa fotoğraflarının bile insanların genel ruh halini, zihinsel sağlığını ve yaşam memnuniyetini iyileştirebileceğini bulmuştur. Örneğin, bu alanda yapılan bir çalışmada, yoğun bakım ünitelerinde yatan kalp hastaları, ağaç ve su tasvir eden resimlere bakarak kaygılarını ve ağrı kesici ilaç ihtiyaçlarını azaltabilmişlerdir. Başka bir araştırmada da pencereden doğa manzarasına sahip ofis çalışanlarının, böyle bir görüşü olmayanlara göre daha yüksek iş verimi ve huzur bildirdikleri bulundu. Dikkat eksikliği hiperaktivitesi (DEHB) teşhisi konan çocuklar, yeşil bir ortamda zaman geçirdikten sonra, içeride veya yeşil olmayan açık ortamlarda geçirdikleri zamana göre daha az semptom gösterirler. Bir işyerine çiçek ve bitkilerin eklenmesi üretkenliği ve esnek problem çözmeyi olumlu yönde etkileyebilirken, çocuklar ve Alzheimer hastalığı olanlarda problemli durumları azaltabilir.
Doğada vakit geçirmek neye iyi gelir?
Yeşil Terapi zihni, bedeni ve ruhu besler, sinir sistemini yatıştırır ve vücutta dolaşan stres hormonlarının seviyelerini azaltır. Yapılan araştırmalara göre, insanlar zamanlarının yüzde 93'ünü kapalı mekanlarda geçiriyor. Bu, artan sıkıntıya, fiziksel ve zihinsel hastalıklardan daha uzun iyileşme sürelerine ve mutluluğun azalmasına yol açıyor. Doğa terapisinin, zihinsel sağlık koşullarına ve aşağıdaki gibi deneyimlere yardımcı olduğu çalışmalarda gösterilmiştir; Gerginliğinizi, endişenizi, depresyonunuzu ve stresinizi azaltır. Ruh halinize (genel), ve benlik saygınıza iyi gelir. Hafızanızı, odaklanmanızı ve inanç sağlığınızı güçlendirir. Tükenmişlik sendromu, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), duygudurum bozukluklarına iyi gelir. D Vitamini almanızı sağlar, bağışıklık sistemini güçlendirir ve kanser karşıtı proteinleri arttırma konusunda iyileştirici güce sahiptir. Ekoterapi, problemlere ve semptomlara odaklanmak yerine, insanları aktif olarak doğaya bağlar. Bunun serotonin ve diğer iyi hissettiren nörokimyasalların üretimini arttırdığı gösterilmiştir. Gruplar halinde yapılan doğa terapisi aynı zamanda sosyal bağları teşvik eder ve yalnızlığı azaltır.
Doğa Terapi teknikleri ve uygulamalarının kısmi bir listesi:
-Her gün dışarıda küçük bir şeyler yapmaya söz verin.
-Dışarıda oturun ve manzaranın tadını çıkarın.
-Yaya gidebileceğiniz yerlere acele etmeden, araç kullanmadan, çevreyi fark ederek gitmeyi deneyin.
-Dışarıda düzenli yürüyüş yapın.
-Evinizde bitkiler, çiçekler yetiştirin.
-Balkonunuzdan veya pencerenizden, düzenli nefes egzersizleri yapın.
-Yerel açık hava festivallerine katılın.
-Yerel bir yürüyüş veya bisiklet grubuna katılın .