İran'ın PKK'nın bu ülkedeki uzantısı PJAK'a karşı başlattığı operasyon, Türk basınında büyük bir yansıma bulamadı. Oysa terör ve PKK, Türkiye'nin öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor. PKK'ya yakın internet sitelerinin yayınları, bu operasyonların ciddi boyutlarda olduğunu ve büyük bir panik oluşturduğunu gösteriyor. İran, 16 Temmuz'dan itibaren PJAK'a karşı büyük bir temizlik harekatı başlattı. İranlı kaynaklar, onlarca teröristin etkisiz hale getirildiğini bildiriyor, örgüt ise 200'ü aşkın İran askerinin öldürüldüğü, İran'ın zor durumda kaldığı gibi manipülatif haberler yayıyor. Devrim Muhafızlarının bir çok PJAK kampını ele geçirdiği, sınırı geçerek Kandil'e yöneldiği ifade ediliyor. Bu operasyonun büyüklüğünü ve tahrip gücünü, Murat Karayılan'ın televizyon konuşmalarından anlamak mümkün. İran'ın başlattığı harekat, PKK'nın da kimyasını bozmuş görünüyor. Karayılan, İran'ın "Kandil'i ele geçirmek, PKK'ya ve PJAK'a darbe vurmak" istediğini söylüyor, "İran, eğer Dola Kokê'yi alırsa, ardından Dola Eyşê'yi ele geçirerek Kandil üzerinde hakim olacak" diyor. PKK elebaşına göre İran, Ortadoğu'daki gelişmelerden ve halk isyanlarından rahatsız, sıranın bir gün kendisine de geleceğini düşünüyor, Kürtlerin dış güçlerin etkisi altında böyle bir kalkışmada bulunmasının önünü kesmeye çalışıyor. Ona göre Kürtler Irak rejiminin yıkılmasında rol aldılar, Suriye'de ve İran'da da bazı roller üstlenebilirler. Aslında bu düşünce, Kürtlerin uluslar arası güçlerin planlamalarında kullanılan bir öge olduğu düşüncesini istemeden teyid ediyor, İran'ın kaygılarını besliyor. Karayılan, önce İran'a 'biz düşman değiliz, savaşmak istemiyoruz' mesajı veriyor; PJAK'ın bir yıldır eylem yapmadığını, kendilerinin ise ABD'nin terör listesinde olduğunu, ama hala İran'ın düşmanlığından kurtulamadığını söylüyor. Ardından ise İran'ı tehdit ediyor; "Şimdi İran o kadar saldırıyor, biz de PKK olarak Türkiye'ye karşı savaşı durdurup İran'la savaşırsak ne olur? Öyle inanıyorum ki İran 6 ay karşımızda dayanamaz. Biz bunu yapmak istemiyoruz" diyor. Terör örgütüne göre ABD, Türkiye ve İran PKK'ya karşı birlikte hareket ediyor; ABD Türkiye'ye istihbarat sağlıyor, İran ise PKK kamplarını vuruyor. PKK, ABD'nin Türkiye'ye artan desteğinden rahatsızlık duyuyor ama asıl kaygısı, Kuzey Irak yönetiminin bu işbirliğine aktif destek vermesi... Bu yüzden Karayılan, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin bu işbirliklerine destek vermemesini, aksi halde, "KDP ve tüm bölgesel yönetim güçlerine yönelik tehdit ve baskının artacağını" iddia ediyor. Kuzey Irak'taki yönetimin, PKK ile mücadelede bugüne kadar Türkiye'nin arzu ettiği desteği vermediği, PKK ile sıcak çatışmaya girmekten kaçındığı biliniyor. Ancak, PKK, onlar için de taşınamayacak bir yük ve başağrısı durumunda... PKK'nın korkusu, etrafındaki kıskacın daralması ve onların da gelişen uluslar arası işbirliğine destek vermeye başlamaları. Görünen o ki, PKK giderek yalnızlaşıyor ve terörün sürdürülebilir (ve kabul edilebilir) bir yöntem olmadığı daha iyi anlaşılıyor.