Yıllardır
terör operasyonları yapılır, araziden elimiz boş dönerdik.
Dağlıca,
Aktütün ve
Hantepe terör saldırılarıyla anladık ki işin içinde
şike varmış. Devletin içinden birileri teröristlerle işbirliğine girmiş. Meğer şikeciler yıllardır ‘tavşan kaç, tazı tut’ mantığıyla milleti işletmişler.
Yıllarca kardeş kanı aktı. Bağrımıza taş bastık. Bir kurtarıcı bekledik. Ertesi gün gelen darbeyle biten kavganın aslında arkasında ortamın olgunlaşmasını bekleyenlerin olduğu ortaya çıktı. Meğer şike yapılıyormuş. Ki iktidara kolay el koyabilsinler.
Dahası bütün bunlar ifşa olunurken birileri hala aynı yolla ‘İstanbul’a
çökme’ üzerine şike planları yapmış. Ama son dakika balyoz darbe planıyla suçüstü yakalandılar.
Öyle ki şikenin belgesi olmaz ayaklarına internet üzerinden bile hükümeti andıçlayıp, bir siyasi partiyi kapatmak için deliller üretmişler. Ama faka basıldılar. Şike ortaya çıktı. Andıç davası mahkeme önünde.
22 kişi bir topun peşinde deli gibi koşarlarken (topu paylaşamadıklarından olsa gerek), biz elimizde
alaska frigo-
gazoz etkisinde kimin yakalayacağı üzerine fikir yürütürdük. Ama nafile, bir türlü mutlu sonu göremezdik.
Meğer birileri zaten biliyormuş topu kimin yakalaması gerektiğini, ancak savcı düdüğü çalınca haberimiz oldu. Şikede faka bastık.
İşin ilginç yanı bütün bunlar olurken beyaz cam önünde duygularımızla oynadılar fark etmedik.
Rating deneklerine verdikleri parayla ne seyrettiğimizi-seyretmemiz gerektiğini gözümüzün içine baka baka bize kakaladılar. Uyanamadık. Ta ki! Yalan dünyanın arkasındaki gerçek yalanı savcının kumandayı eline almasıyla anladık.
İnsanı harcayarak elindekine sahip olma hayat tarzının gerçek yönü bu olsa gerek.
Batının yarım asırdır modern yaşam tarzı diye bize yutturmaya kalktığı böyle ‘şikeli hayat’ düşman başına dahi diyemem. Çünkü insani değil.
Menfaatler ölebilir ama asla insanlık ölmez.
Bu yüzden zararın neresinden dönersek kâr hesabı, bu şikeli hayat dersi sanırım yeter de artar bize.
[email protected]
Twitter.com/maomazhar