Şike davası iddianamesi kabul edildi. Savcının 93 sanığı nelerle suçladığı ortaya çıktı. Bir kere hadise sadece Fenerbahçe'nin şampiyon olmak için şike girişimlerinden ibaret değil. Türk futbolunu sarmaya başlayan çok daha tehlikeli bir suç örgütü profili öne çıkıyor. Zaten teknik takip de sanıldığı gibi Fenerbahçe için başlatılmamış. Almanya'daki iddia oyunları sonrası ortaya çıkan şike skandalının Türkiye ayağının ortaya çıkarılması için yola çıkılmış. Daha ilginci, Fenerbahçeli yöneticiler dinlemeye Olgun Peker ile görüşen Mahmut Özgener nedeniyle takılmışlar. Ardından farklı bir skandal daha ortaya çıkmış. Gelelim iddianamenin tüm futbolseverleri sarsacak bulgularına... Gökdeniz Fenerbahçe'de oynadı mı? Birincisi mafya bir şekilde Türk futboluna sızmış durumda. Tehdit edilen oyuncular ve kuvvet kullanılarak ele edilen kulüp başkanlıkları mevcut. İkincisi, bazı futbolcu transferleri sanıldığının aksine takım ihtiyaçları dışında çıkar amaçlı gerçekleştirilmiş. Kulüplerin parası bu şekilde mafyaya aktarılmış. Şimdi sıkı durun! Eminim en koyu Fenerbahçeliler bile şu yaşananları bilemez. İddianamenin bir no'lu sanığı Olgun Peker, elinde resmi izin olmadığı halde menajerlik yapıyor. Trabzon'dan gönderilmelerine neden olduğu Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz üzerinden para kazanıyor. Tekke'yi Beşiktaş'a, Gökdeniz'i de Fenerbahçe'ye satıyor. Şaşırdınız değil mi? Fenerbahçeliler değil, eminim futbolu yakından takip eden herkes, "Ama Gökdeniz Fenerbahçe'de hiç oynamadı ki" diyecekler. Doğru oynamadı ama Olgun Peker'e bu transfer nedeniyle 350 bin euro menajerlik bedeli ödenmiş. Üçüncüsü, Peker adam vurmaktan sabıkalı olduğu halde, 2000-2002 arasında Fenerbahçe'nin VİP tribünleri sorumlusu olarak (Sedat Peker'in yönlendirmesiyle) görev yapmış. Birçok futbolcu ve yönetici ile bu dönemde tanışmış. Tribün şiddetinden yakınanlar, VİP'teki yumrukların nedenini merak edenler bu konuyu daha ciddi masaya yatıracaktır mutlaka. Balık baştan kokar... Dördüncüsü, iddianame "Balık baştan kokar" atasözünü doğrulamak için yazılmış adeta. Futbolda her türlü yoldan sapmayı önlemekle görevli Federasyon da boğazına kadar bu kirli ilişkilerin içine batmış. Federasyon eski Başkanı Mahmut Özgener'in, Fenerbahçe'ye "aleyhte düdük çalmayacak hakemler verdiği" dinlemeye takılmış. Federasyon'un menajerlik sınavı soruları da Olgun Peker'in adamlarına Federasyon içerisinden satılmış. Şimdiki Federasyon yönetiminin iki numaralı ismi Göksel Gümüşdağ da Fenerbahçe'ye şike imkânı sağlamaktan iddianamede sanık durumunda. Beşincisi, bütün bu çürümüşlüğün, maç sattığı iddia edilen isimlerin bir kısmı milli futbolcular. İbrahim Akın, Sezer Öztürk, Mehmet Yıldız, Koray Çelikay, Ümit Karan, Sercan Yıldırım, Serdar Kulbilge... Bu acı tablo futbolumuzdaki düşüşü de izah ediyor. Sonuç olarak, Aziz Yıldırım ve ekibi girişimde bulundukları hemen hemen her takımda "şike" için "çürük oyuncular ve yöneticiler" bulabilmiş. Fenerbahçe'nin, bileğinin gücüyle de kazanması güçlü ihtimal dâhilinde olan şampiyonluk, Yıldırım ve ekibinin hırsının kurbanı olmuş. "Hırs" onları mafyanın da kucağına itmiş. İddianame bu konuda şüpheye pek mahal bırakmıyor. Sadece Fener'in değil, iddianamede şikeye karıştıkları ileri sürülen 7 takımın da işi zor.