Galatasaray açısından gurur verici bir geceydi. Galibiyetten bahsetmiyorum.
Bahsettiğim, küfürsüz gece. Çıktığım bütün yayınlarda “Galatasaray büyüklük sınavına çıkıyor. Büyüklük de galibiyetle ilgili bir şey değil. Büyüklük, acıların, endişenin hüküm sürdüğü
rakip camianın içinde bulunduğu durumla alay etmemek,
teknik heyet ve futbolcuların alın terlerine leke sürmemektir. Kanayan yaralarını dağlamamaktır. Başkanı, asbaşkanları, en önemlisi taraftarları Arena’ya gelmeyen rakibine yapılacak tek bir saygısızlık büyüklüğe gölge düşürür” demiştim. Yandaş bulamadığımı sanmıştım. Rakibine tek bir saygısızlık etmeyen Galatasaray taraftarı büyüklük sınavını başarıyla verdi.
Fenerbahçe taraftarları da bunun altında kalmaz. İki büyük, hakiki dost, gerçek rakip olduğu müddetçe de, Türk futbolunun geleceği için umutlanmak, hayal kurmak kolay. En büyük alkışım rakiplerini acıtacak sloganlar atmayan, hayalimi boşa çıkartmayan gerçek Galatasaray taraftarına...
Futbola gelince. Kabus gibi çöktü Galatasaray rakibinin üstüne. Sarı Kırmızılılar Fenerbahçe’den oynuyormuş gözüken Bilica’nın başrolde olduğu pozisyon hatalarıyla sayısız pozisyon yakaladı. Ancak takımını ayakta tutmayı başaran büyük bir
kaleci vardı.
Volkan hezimeti maçın ilk 18 dakikasında Kazım,
Ujfalusi,
Emre Çolak ve
Elmander’in 2 gollük şutunda yaptığı kurtarışlarla önleyen adamdı. Fenerbahçe’de Volkan çok iyi, biraz
Yobo, biraz Caner, biraz
Selçuk oynarken, diğerlerinin dökülmesi, Galatasaray’ın her oyuncunun müthiş performans sergilemesi Kocaman’ın soyunma odasına berabere gitme hayalini, hatta maçı ilk devrede bitirdi.
Fatih
Terim, 2 A milli stoper kulübedeyken
Semih,
Riera kulübedeyken Emre ile başlayarak bütün Türk teknik adamlara ve başkanlarına yol gösterdi: Gençlerimize güvenin...
Melo, Hakan Balta, Selçuk ve özellikle Elmander olağanüstü performans gösterdi. Bu dakikadan sonra rakibi bozan, dağıtan, top saklayan,
duvar olan, gol atan Elmander’in yerine santrfor aramak ayıptır.
Çok sayıda arkadaşlarını kaybetmelerine rağmen gösterdikleri dayanışmayla Arena’ya lider gelirken, kötü günlerde camiayı ayakta tutmak adına ellerinden gelenin en iyisini yapan Fenerbahçeli futbolcuları eleştirmek de ayıptır...