Türkiye'de şirketler bedelini aldıkları
hizmetleri sunmada sorumluluklarını üstlenmiyor.
Kendileri haksız faturayı ödettiriyor ancak söz verdikleri hizmeti sunmadıklarında biz onlardan bir şey alamıyoruz. Bu konuda
tüketici aslında bir hayli sahipsiz. Hak
arama süreci uzun, pahalı, çetrefil. Adeta bu da uzmanlık istiyor. Sonunda, örneğin, 100 TL kurtarmak için pekala 200 TL
ödemiş olur, sinirleriniz yıpranmış, zaman kaybetmiş olabilirsiniz.
Bilhassa profesyonel şirketler müşteri ile konuşup anlaşmak ve işi sulh yoluna koymayı düşünmek yerine, şirket üzerinden yargı gücünü tek taraflı olarak acımasızca devreye sokuyorlar.
Karşınızda zaten şirket filan yok, bir '
call center' var. Elinizde
telefon, karşıda sadece papağan gibi bildiklerini on defa tekrarlayan, elindeki kâğıdın dışına çıkıp gerçek bir çözüm öneremeyen bir liseli, üniversiteli çocuk. 'Yeniden dinlemek için bire, çıldırmak için ikiye, haksız faturayı ödemek için ise üçe basın.' Halk öyle ezilmiş ve sindirilmiş ki, önerilen strateji şu: 'Önce
kuzu kuzu istenen faturayı öde, sonra bir bak bakalım geriye alabilir misin?' Önce idam edip, sonra yargılamak gibi.
Sadece iki ibret örneği vereceğim. İkisi de Türkiye'nin bir numaralı kurumsal markalarından. Biri Türkiye'nin adeta 'küresel markası' haline gelen THY ile ilgili.
Boğaziçi Yöneticiler Vakfı'nın (BYV) düzenlediği 10 kişilik bir grupla İspanya'ya
Malaga'ya, bir Endülüs turundayız. Gece 'check in' (biniş
kontrol) için tesadüfen internete girdiğimizde
İstanbul-Malaga seferinin iptal edildiğini ve bize haber verilmediğini fark ettik. 24 saatten daha az süre var. 'Yeterli yolcu olmadığından sefer iptal edilmiş'miş. Çözüm olarak 'ya paranızı iade edelim, başınızın çaresine bakın, ya da çarşamba yerine cuma günü olan seferimizi bekleyin' dediler. Bütün program yapılmış,
otel rezervasyonu, tur operatörü vs. birçok çetrefil iş bitirilmiş.
Uzun uğraşlardan sonra, Malaga THY'den bir 'tanıdık' bulup, kurumsal değil, onun özel gayretleriyle
Madrid aktarmalı Malaga'ya geçtik. Yine de kaybımız kısaca bir gün! Hele koca
Atatürk Havalimanı'nda son dakikada değiştirilen, bazen haber bile verilmeyen kapı numarası. Elinde yük, son dakika bir uçtan bir uca koş. Bu arada size 'son
çağrı' yapılıyor!
Bir başka örnek Türk Telekom'dan (TT). Özelleştirildi ve birçok yatırımlar yapıldı. Ancak hâlâ
TTNET'in interneti
kaplumbağa hızında çalışıyor. 1-10 megabit (mbit) hızında. Ancak bu da hiçbir zaman 10 bile olmaz. Öyle denir ancak genellikle saniyede 2 mbit hızla çalışır.
Benim oturduğum siteye
Turkcell Superonline fiberoptik
kablo döşeyince 20, 50, 100, 1000 mbit gibi dehşet hızda ve TTNET ile aynı fiyata hizmet sunuyor. Bir de telefonunuzu taşırsanız TT gibi sabit
ücret almıyor ve arama yaparsanız da ayrıca yüzde 40 oranında ucuza konuşuyorsunuz. Turkcell Superonline bir de
kampanya koymuş. Eğer herhangi bir sözleşmeyi yarıda bırakır da hizmet sağlayıcı değiştirirseniz, bundan doğacak bir ceza varsa, 60 gün içinde faturanızı ibra etmeniz halinde bunu da ödemeyi taahhüt ediyor. Ben de TT'den ayrıldım. Ancak ayrılamıyorum. Çünkü telefon üzerinden bu süreçleri yönetemiyorsunuz. Yani 'call center' bu hizmeti sonlandırma hizmetini vermiyor. TT müdürlüklerini ararsanız, telefonlar kesinlikle açılmıyor ve sizinle ilgilenmiyorlar. Dilekçe yazıp
kapatmak için gitmek, korkunç bir kuyruğa girip beklemek, en az yarım iş günü kaybetmek zorundasınız. Ortalık ana
baba günü, sinirler gergin, her köşede bir
kavga,
gürültü.
Kapatma dilekçesi üzerinden üç ay geçti hâlâ faturamı alamıyorum ki, faturayı ibraz edip taşındığım operatörün desteğini alayım. Faturanın akıbetini öğrenmek için yine kalkıp TT müdürlüğüne gitmek, kuyruğa girmek, beklemek zorundasınız. Yaptım da. 'Daha çıkmamış' sözünü duymak için yarım gün daha gitti. Tabii bu arada diğer şirkete zamanında faturayı ibraz edemediğimden oradaki hakkım da yandı.
TT hizmet vermiyor. Oldukça hantal. Hâlâ tam bir KİT mantığı ile çalışıyor. Bırakıp gitmenizi de fiilen engelleyerek haksız rekabete neden oluyor. Daha iyi çalışan şirketi de müşteriyi de cezalandırıyor.
THY'nin sunduğu eksik hizmetin bedelini kim telafi edecek? Beni TT'den kim kurtaracak? Bir de gariban vatandaşı nasıl ezdiklerini tahmin edin.