Mısır'daki sağır
sultan da
CHP'ye yeni bir genel başkan arayışının başladığını duyduğuna göre, bu arayışa katkıda bulunmak hepimizin siyasi görevidir.
Bir yeni genel başkanın koltuğa oturabilmesi için önce eski genel başkanın koltuğunu bir şekilde boşaltması gerekir. Bu nedenle Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlıktan ayrılma yönteminin de belirlenmesi gerekiyor.
Alışmış kudurmuştan beter olduğuna göre, Deniz Baykal'ı ayıplı bir
kasetle genel başkanlıktan düşürenler, Kılıçdaroğlu'na da aynı yöntemi uygulamayı deneyebilirler.
Mesela bir gün bakarsınız bir internet sitesinde Kılıçdaroğlu'nu TESEV'in bir toplantısında konuşma yaparken gösteren bir kaset yayınlanır. Bu konuşmayı dinleyenlerin arasına foto montajla Soros'un görüntüsü de eklenirse, bu kasetin sonuçları Deniz Baykal'ın kasetinin sonuçlarından daha vurucu olabilir.
Daha da ötesi Kılıçdaroğlu'nun Dersim'li ataları hakkında bir belgesel de yayınlanabilir o internet sitesinde.
Güçlü bir
aday
Bu şekilde köken itibariyle Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin resmi ideolojisi ile bağdaşması mümkün olmayan bir kişi olduğu vurgulanabilir.
Diyelim ki Kılıçdaroğlu şu ya da bu şekilde CHP'nin bilmem kaçıncı olağan veya olağanüstü kurultayında istifaya zorlandı.
Bu durumda yeni genel başkanın kim olacağı meselesi gündeme gelir.
Bazı genel başkan adaylarını şimdiden bilebiliriz.
Mesela
Tunceli Milletvekili Kamer Genç bu adaylardan biri olmaya layık isimlerden birisidir.
Kamer Genç hafta sonunda Manisa'da
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ile Eğitim-İş Sendikası'nın ortaklaşa düzenlediği
Cumhuriyet Balosu'nda yaptığı konuşma ile, CHP'nin Genel Başkan koltuğunu hakkıyla dolduracağını bir kez daha kanıtlamıştır.
İHA'dan alıntılayarak Genç'in Manisa'da yaptığı konuşmanın haberini aktaralım:
"
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi
Suriye ile savaşa sokmak istediğini iddia eden Genç, şunları söyledi:
Esad ile Erdoğan
- CHP heyeti Suriye'ye gitti. Suriye Devlet Başkanı
Beşar Esad ile görüştüler.
Esad, buradaki konuşmasında CHP heyetine şunları aktarmış; 'Biz Tayyip Erdoğan ile beraber kan kardeşiydik. Fakat bir gün Obama bana
telefon etti.
İsrail ile anlaşacaksın dedi. Ben ise, Biz İsrail ile nasıl anlaşalım. Benim topraklarımın büyük bir kısmını İsrail işgal etmiş dedim.
Bu konuşmadan sonra Tayyip Erdoğan bana düşman oldu.' Tayyip Erdoğan Suriye'den insanları getiriyor Türkiye'de besliyor. Bizim Suriye ile ne işimiz var. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Maalesef Tayyip Erdoğan bir maceranın peşinde."
"Suriye İsrail'le anlaşmadığı için Tayyip Erdoğan Beşar Esad'a düşman oldu" şeklindeki savı Manisalı partililere ileten çaptaki bir
beyin, CHP Genel Başkanı olduğunda kim bilir daha ne tür yeni iddialarla tüm Türkiye'deki partililerini şaşırtacaktır.
Bakarsınız ileride "Beşar Esad,
Gazze ambargosunu sürdürdüğü ve Mavi Marmara'ya Suriye komandoları
baskın yaptığı için, Erdoğan'la Beşar Esad'ın yolları ayrıldı" çizgisinde anlatımlar da yapar.
Hangisine kızgın
CHP Genel Başkanlığı'na aday isimlerden biri de,
TBMM kürsüsünde "Abdülmecid Sempozyumu" davetiyesini sallayarak tepki koyan CHP
Yalova Milletvekili
Muharrem İnce olabilir.
Kanuni döneminde İstanbul'da Habsburg'ların elçisi olan Baron Bousbeq "Türkler bir Süleyman'dan söz edince bunun Hazreti Süleyman mı yoksa Muhteşem Süleyman mı olduğunu anlayamazsınız. Çünkü Türkler konuşurken tarih farkına önem vermezler" demişti anılarında.
CHP milletvekili
Muharrem İnce de bu tarihi geleneği TBMM kürsüsünde sürdürmüş ve konuşmasında Padişah Abdülmecid'e mi yoksa Halife Abdülmecid'e mi tepki koyduğunu kimse anlamamıştır...
Bu karmaşık geleneği daha önce de bir başka CHP'linin,
Onur Öymen'in sürdürdüğünü
Murat Bardakçı hatırlatmıştı Habertürk'teki yazısında.
Son halifenin torunu mu?
Başbakan Erdoğan 2004'te New York'ta 2'nci Abdülhamid'in torunu Osman
Ertuğrul Efendi ile kahvaltı ettiğinde, o zaman CHP Genel Başkan Yardımcısı olan Onur Öymen de bir
soru önergesi ile "Cumhuriyetimizin kurucularının sınır dışı ettiği bir
padişahın varisleriyle nasıl görüşürsünüz" diyerek Erdoğan'dan
hesap sorarken, Vahdettin ile Abdülhamid'i karıştırmıştı.
O sıralarda rahmetli
Bülent Ecevit "Vahdettin vatan haini değildir" diyerek bazı CHP'lilerin kafalarını karıştırmakta olduğu için, Onur Öymen'in kafa karışıklığı da mazur görülebilirdi.
Görüldüğü gibi Kamer Genç de, Muharrem İnce de, Kemal Kılıçdaroğlu'nu aratmayacak genel başkan adayları olabilirler.
O da Lefter'i
Fenerbahçe kalecisi yapmış, Mehmet Akif'e
fetva verdirmiş, zaten 40
kuruş olan ekmeği 40 kuruş yapacağını
vaat etmemiş miydi?