Ne kadar çok karakol baskını ne kadar ihmal ve ne kadar çok ihanet. Hepsi bir araya gelince yüzlerce şehit vatan evladı ediyor. Dağlıca'yı unuttuk değil mi? Dağlıca ihanetin kralıdır! Peki sorumlu kimdi? Aradan yıllar geçti Dağlıca'nın hâlâ sorumlusu yok biliyor musunuz! Dağlıca Komutanı Yarbay Onur Dirik'in rütbeleri söküldü. Ordudan atıldı. Ama Dağlıca baskını ile ilgili değil. Bir üsteğmeni bir mayını elle etkisiz hale getirmeye zorladığı için... Yani söyleyeceğim şu: Onlarca karakol baskını, yüzlerce şehit, her biri hakkında sayısız ihmal, ihanet iddiaları var fakat hiçbirinin sorumlusu ortaya çıkarılmıyor ya da çıkarılamıyor. Her zaman söylüyorum. Bu PKK meselesinde, karakol baskınlarında, tuzağa düşürmelerde, mayınlı yola sevk etmelerde kesinlikle ihanet söz konusu ve kesinlikle "kurt elmanın içinde." Ortada bu kadar ihmal ve ihanet olur da bunların hiçbirinin sorumlusu olmaz mı? Şehit aileleri son yıllarda meydana gelen özgürlük ortamından cesaret bularak bazı baskınlar hakkında ihmal ve ihanet iddiaları ile savcılıklara suç duyurusunda bulundu. Dağlıca da bunlardan biri. Dağlıca'dan başka Aktütün, Hantepe, Gediktepe ihmal ve ihanetleri ile ilgili bir soruşturma Van'da özel yetkili bir Cumhuriyet Savcısı tarafından sürdürülüyor. Dağlıca Komutanı Onur Dirik rütbeleri söküldükten ve ordudan atıldıktan sonra konuşmaya karar vermiş olmalı ki, dünkü Zaman'da Dağlıca baskını ile ilgili önemli açıklamaları vardı. Onur Dirik'i konuşturan gazeteci Mustafa Gürlek bunun için doğrusu bir tebriki hak ediyor. Dağlıca Komutanı özetle diyor ki: PKK'nın saldıracağını önceden haber almıştık ve karşı operasyonu planlamıştık. Ancak üst komutanlar bu operasyonu iptal ettiler ve bölüğü teröristlerin bulunduğu bölgenin tam aksi istikamete yönlendirdiler... Vayyyyy! Yazıklar olsun! İşte ihanet, işte vatan hainliği... Kim o üst mesela? Bunu bilmeye hakkımız var. En azından Dağlıca'da şehit düşen çocukların ailelerinin bunu bilmeye hakkı var. Bu soruyu soralım hep bir ağızdan. Kim o üst komutan Onur Yarbay? Artık ordu ile bir bağın da kalmadı, rütbelerin söküldü. Konuş ve ihaneti belgele lütfen. Dağlıca'da 12 asker şehit düşmüş, 8 askerimiz de teröristler tarafından kaçırılmıştı. Sonra o askerlerin teslim alınmasında nasıl da şov yapmışlardı teröristler ve yandaşları... Unutmayalım, hatırlayalım... Onur Dirik Dağlıca baskını hakkında "Bilinenler buz dağının görünen kısmı" diyor. Madem öyle anlat da bilelim. Herkes bilsin, hainleri tanıyalım! Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Dağlıca baskınının kesinlikle ihanet olduğunu düşünüyordu. Hatta bu konuda bir de rapor hazırlatmıştı. Bu rapor kim bilir nerede acaba? Onur Dirik, Muhsin Yazıcıoğlu'nun Dağlıca hakkında yaptığı açıklamaların doğru olduğunu da söylüyor. Muhsin Bey "Dağlıca baskını ikinci çuval olayıdır" demişti. Çünkü Muhsin Bey'e göre Dağlıca baskını PKK'nın tek başına altından kalkabileceği bir eylem değildi: "Sınırlarımızı ihlal ederek toprağımıza giriyorlar. Askeri birliğimizi basıyorlar. Askerimizi alıp dışarı rehin götürüyorlar. Sonra keyfinin istediği şekilde güya iade ediyor... Bu baskınla, 'Siz Kuzey Irak'a girmeye çalışırsanız, biz o zaman gelir sizi içeride vururuz' denilmiştir. Ve bu çatışmada 8 askerimizi götürdükten sonra şov yaparak teslim ettiler. Böylece Türkiye, Dağlıca'da ikinci çuvalı yedi..." Şimdi... Dağlıca baskınından sonra Onur Dirik'in internete düşen ses kayıtlarında çatışma öncesinde ve sonrasında karakolun üzerinde dolaşan İnsansız Hava Aracı görüldüğünü söylüyordu. Oysa o dönemde TSK'nın envanterinde İnsansız Hava Aracı yoktu. Hatta Dağlıca'daki askerlerimizden bazıları "Hain bunlar" diyerek hava aracına ateş bile etmişti! Peki kimindi bu hava aracı, orada ne işi vardı ve o araç istihbaratı kimlerle paylaşıyordu? Muhsin Bey'in "Dağlıca başımıza geçirilen ikinci çuval olayıdır" sözü ile Dağlıca üzerinde uçan İnsansız Hava Aracı bir araya geldiğinde tezgâhın kim tarafından kurulduğu ortaya çıkıyor! Evet bir tezgâh kurulmuş ama elmanın içindeki kurtlar olmasa o tezgâhın başarı şansı olmazdı. Haydi, bulalım şu hain elma kurtlarını... Anlat her şeyi Onur Yarbay!