Bilişim alanındaki teknolojik gelişmeler öylesine hızlandı ki bilimkurgu filmlerinin senaristleri ve fütürist romancılar, yarını değil bugünü yakalamakta zorlanıyorlar.
Şöyle bir hatırlamaya çalışın.
İlk
James Bond filmlerinde kullanılan ve izlerken hepimizi şaşırtan
araçlar ve gereçler, günlük hayatımızın kolaylıkları arasında değil mi?
Sadece "Akıllı telefonlar"la yapabileceklerimizi bir düşünün. Bugün Brezilya'nın bir kentindeki
trafik polisi, çevirdiği araç ve sürücüsü hakkındaki bilgileri, gözlüğüne yansıtılan verilerden öğrenebiliyor.
Ancak uzmanlara göre bu alandaki gelişmelerin sadece başındayız.
Örneğin ağ
yönetim şirketi Cisco'nun teknoloji bölümünün başkanı Dave Evans, Türk medyasında da (bilgicağı.com) yayınlanan öngörülerinde önümüzdeki 10 yılda iş ve
yaşam alışkanlıklarını değiştirecek 10 teknolojik gelişmeyi sıralamıştı.
Buna göre sade insanların değil nesnelerin de internete bağlı olduğu bir dünyada, bugünkünden çok daha hızlı bağlantılar sayesinde zettabaytlarla veri üretip tüketecek ve her şeyi "Bulut"ta saklayacakmışız.
Bu "Bulut" (cloud) uygulaması yeni çıkan "
iPhone 4S"te var ve "
iTunes"un yeni sürümünü indirenler de bunu biliyor.
Evans'ın öngörülerinden somut bazı örnekler şunlar:
2020'ye gelindiğinde internete bağlanan "şeyler"in sayısının 50 milyara ulaşacağını tahmin ediyor ve bu da dünyadaki her insan için altı cihazdan fazlası anlamına geliyor.
Gerçek zamana geçiş
Canlı olayların kaydedilmesi, aktarılması ve tüketilmesi "yakın zaman"dan "gerçek zaman"a geçiyor. Yakın gelecekte herkes haberci olacak. Bu geçiş üç teknolojik ilerlemeyle sağlanıyor:
1) Genişbant
kablosuz internet,
2) Her yerde, her zaman
üretim
3)
İnternet TV.
Her zaman teknolojiye ayak uydurduk. Gelecekte teknoloji bize ayak uyduracak. Artırılmış gerçeklik ve harekete dayalı bilgisayar teknolojisi, eğitim, tıp ve
iletişim alanlarını
sanal ve gerçek dünyaları birleştirecek şekilde dönüştürecek.
Teknolojik gelişmeler yapay varlıkların yaratılmasına olanak tanıyor.
Şu anda
animasyon karakterler konuşmayı algılıyor, metni konuşmaya dönüştürebiliyor ve eski deneyimlerini hatırlayabiliyor.
Robot nüfus patlaması
Robotlar da büyük bir hızla ilerleme kaydediyor. 2020'de robotlar fiziksel olarak insanlardan üstün hale gelecek. 2025'te robot nüfusu gelişmiş dünyadaki insanların sayısını geçecek. 2032'de robotlar zihinsel olarak insanlardan üstün hale gelecek. Ve 2035'te robotlar
işgücü olarak tamamen insanların yerini alabilir hale gelecek.
10 yıl uzak bir gelecek değil.
Dave Evans'ın öngörüleri biz Türkler'in de yaşamlarını etkileyecek gelişmeleri yansıtıyor. Stephen Hawking'e göre de "İnsanoğlu kendisinin tasarlayabileceği bir evrim sürecine giriyor."
Bazı şeyler değişmez
Peki değişmeyecek şeyler neler olacak acaba?
Bunları kolayca sıralayabiliriz.
Örneğin bundan 10 yıl sonra da
Avrupa Birliği'nin
Türkiye'de son bir yılda yaşanan siyasî ve iktisadî gelişmeleri değerlendirdiği 24'üncü İlerleme Raporu ve
Strateji Belgesi yayınlanacaktır.
O raporda da Türkiye-AB ilişkilerinin durma noktasına gelmesinin iki tarafın da hatalı tutumlarından kaynaklandığı vurgulanırken, Türkiye'nin
demokrasi yolunda attığı olumlu adımlar övülecektir.
Türkiye siyasetinde ise
iktidar ve muhalefet ilişkilerinde fazla değişiklik olmayacaktır.
Bugünkü robotlarla yarının gerçek robotları arasında siyasal davranış farkı pek görülmeyecektir.
Kısacası Türkiye'de siyasetin geleceğini görmek, teknolojinin yaşama yansıma biçiminin geleceğini görmekten daha kolaydır.