Bir film senaryosu: ‘Yemenli adam’


Ülke: İngiltere... Kişi: Ülkenin eski başbakanı... Olay: Ülkesini ABD’nin yanında utanç verici bir savaşa sokan eski başbakanın anılarını yayına hazırlayan kişilerin başına gelenler... ‘Gölge yazar’ olarak seçilen kişilerden biri cinayet olduğundan kuşkulanılan biçimde ölür; diğeri de... Diğerinin başına gelenleri anlatıyor Roman Polanski’nin yönettiği ‘Ghost Writer’ (Gölge yazar) isimli 2010 yapımı film... Sağolsun Digitürk, Lig-TV’de zorlanınca, sinemaseverleri sevindirecek hamleler yapıyor; yoksa dünya gösterimi Şubat ayında başlayan ‘Gölge Yazar’ bizim evlerde izlenebilir miydi? Filmin entrikasını ele verecek değilim, ama şu kadarını söyleyebilirim: İstihbarat dünyası kapkara bir alan ve o alana ayak basanlardan kimin elinin kimin cebinde olduğunu anlamanız zor. Aksi halde, “Bush’un her dediğini sorgulamadan yerine getirdiği için ‘finocuk’ lâkabıyla anılan İngiltere Başbakanı yoksa CIA ajanı mıydı?” sorusu -filmde de olsa- sorulamazdı... Geçtiğimiz günlerde (30 Eylül 2011) Amerikan ajanları örtülü operasyonlarından birini Yemen’de gerçekleştirdiler; Amerika’da doğmuş, büyümüş Yemen göçmeni birini öldürerek... Öldürdükleri kişi 40 yaşındaydı. El-Kaide’nin Batı’daki fikir babası olduğu ilân edilmiş, başına ödül konmuştu. İnsansız bir uçak saldırısıyla sonunda yok edildi... Acaba? Roman Polanski filmini yapana kadar ‘Acaba?’ sorusunu sormaya devam edeceğim... Sebebi şu: Öldürüldüğü ilân edilen ‘El-Kaide lideri’ unvanlı ‘Yemenli adam’ son on yıla damgasını vurmuş hemen bütün karanlık olayların içinde yer alıyor... 11 Eylül (2001) uğursuz eylemlerinde Pentagon’un üzerine çakıldığı bilinen 77 sayılı uçağı hedefine yönlendiren Nawaf al-Hazmi, Khalid el-Mihdar ve Hani Hanjour adlı gençler onunla temas halindeydiler... Amerikan ordusunda binbaşı rütbesine kadar yükselmiş Psikiyatrist Dr. Nidal Malik Hasan 5 Kasım 2009 tarihinde Teksas’taki dünyanın en kalabalık askeri üssü olarak bilinen Fort Hood’ta rastgele ateş açarak 13 kişiyi öldürmüş, 29 kişiyi de yaralamıştı. Binbaşı Nidal Malik Hasan da öldürüldüğü açıklanan Amerika doğumlu ‘Yemenli adam’ın yakın çevresindendi. ‘Noel Gecesi Bombacısı’ veya ‘Don Bombacısı’ adlarıyla anılan Farouk Abdulmutallab Nijerya’nın köklü ailelerinden birine mensuptu. 25 Aralık 2009 tarihinde Detroit’e gitmek üzere Amsterdam’dan uçağa binmiş, külotunun içine gizlediği bombayı patlatmak isterken durdurulmuştu. Terör tarihine ‘don’ ayrıntısını katan Nijeryalı da ‘Yemenli adam’ın George Washington Üniversitesi’nden öğrencisiydi. Evet, üç 11 Eylül eylemcisi ve 13 kişiyi öldürmüş bir binbaşı ile yakın dostluğu bulunan ‘Yemenli adam’, uzun yıllar iki ayrı üniversitede görev yapmıştı ve gençlerle iç içeydi. Yalnız bu kadar mı? Değil... Yeni bilgilere göre, aynı adam, görüşlerinden istifade edilmek üzere ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) binasında bakanlığın öndegelenleriyle bir sofrada buluşmuştu da... FBI’da bayağı üst düzey olduğu anlaşılan bir kaynak, bilgilerin çoğunu aldığım gazetenin muhabirine, “Adamın yemeğe çağrıldığı dönemde, Pentagon, bütün ziyaretçilerin geçmişini didik didik ediyor, politik eğilimlerini atlamıyordu” demiş... Hiç şaşırmadım, inanır mısınız? Tıpkı önceki gün New York Times’tan öğrendiğim, ‘Yemenli adam’ı öldürmek için Başkan Barack Obama’nın kişiye özel bir emir çıkarmasına şaşırmadığım gibi... ABD yasaları devletin ABD vatandaşlarının canına kast edecek operasyonlar yapmasını yasaklıyor; ‘Yemenli adam’ da ABD vatandaşı olduğundan öldürülemiyormuş... Obama “Öldür” emri vermiş ve öyle yok edilebilmiş... Acaba? ‘Yemenli adam’ ABD istihbaratının örtülü operasyonuyla öldürülmüş müdür gerçekten, yoksa genç yaşında devşirildiği örgütün kendisine verdiği görev artık bittiği için, öldürülmüş muamelesine tabi tutularak, dünyanın veya ABD’nin herhangi bir yerinde farklı kimliğiyle yeni hayatına başlamak üzere, geçmişteki operasyonlarının üstü mü örtülmüştür? Roman Polanski ayarında yönetmen bekleyen bir film senaryosu işte size...
<< Önceki Haber Bir film senaryosu: ‘Yemenli adam’ Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER