Dakika 6, Caner’le
Fenerbahçe’nin golü geldi. Fener, ilk yarıda golü attı sonra oyunu kendi yarı alanında kabullendi.
Kayserispor pozisyon olarak Fenerbahçe’den çok fazla daha yaratıcı ama son gol vuruşlarında beceriksizdi.
Kayserili Amrabat ne kadar güzel adam geçiyorsa bir o kadar da pas hatalarıyla oynuyor. Fenerbahçe
takım olarak play-off yorgunu. Orhan, savunmasında zayıf hücum anlamında hiç yoktu. Orhan’ın performansında bu kadar düşük görünüyor olması, Özer’in kendisine
yardım edecek hiçbir pozisyonda bulunmamasından dolayı kaynaklanıyordu.
Fenerbahçe Bienvenu’yu ileriye tek başına atmış, yalnızlığa mahkum etmişti. Bir gol atıp, bu kadar kısır döngü içindeki hücum anlayışını Fenerbahçe’ye yakıştıramadım.
Maçın çok önemli kırılma noktalarını belirtmek gerekirse, Yobo’nun yüzde yüzlük bir pozisyonda ceza sahasında engellenmesini ayrıca Kuddusi Müftüoğlu’nun
penaltı kararlarında çaresiz görüntü vermesi. Olayları biraz açmak gerekirse, Orhan Şam’ın eline çarpan top penaltı değil ama Bilica’nın topu elle oynaması bana göre penaltıydı. Yobo’nun Amrabat’a yaptığı hareket de bence penaltıydı. Ama Müftüoğlu penaltı düdüğü çalacak cesareti gösteremedi. Fenerbahçe’nin herşeyi, kaptanı, oyun kurucusu, asistçisi ve de golcüsü
Alex dün sahada yoktu.. Ama ben burada Alex’i niye yok diye suçlamıyorum.. Bence Brezilyalı yoruldu.
Zaten hafta içinde Aykut
Kocaman’a da bu maçta dinlenmeyi ya da yarım devre oynamayı önermiş. Ama Kocaman Alex’i onbirde başlattı ve 78’de oyundan almak zorunda kaldı.
Diğer rakiplerine göre belki Fenerbahçe’nin çok geniş bir kadrosu yok.
Niang,
Santos ve
Lugano gidince kulübesi de zayıfladı.. Ama yine de Kocaman bu yoğun maç trafiğinde önemli starları için de rotasyon yapmalı. Aksi takdirde Alex her maçta takımı sırtlayan olamaz.
Kısacası Fenerbahçe, Kayserispor karşısında attığı bir golle 3 puanı alıp, yorgun savaşçıların oyunu karşılığındaki başarıyı yinelemekten başka herhangi bir görüntü sergilediğini söyleyemem.