Son günlerde patlayan bombaların ve saldırıların dini-imanı olmadığı gibi insani bağı hiç yok. Otuz yıldır yapılan
hain saldırıları lanetlemek
halk açısından basiretin adı oldu ama; hak
arama adına
terörü destekleyen ve savunanlar sefilleşip kuklalaşırken; devlet açısından terörden kurtulma adımı, acziyetin ifadesi oldu. Ölümleri durdurmak için çözüm yolları aranması gerekirken; ‘kana kan, akan kan yerde kalmayacaktır, gerekirse bir ömür terörle savaşırız’ nakaratıyla, kamuoyu oyalanıp durdu. Bugün ise siyasi irade terörden kurtulma ve
ülke vatandaşının insani talep ve haklarını karşılamak için attığı her adımda daha büyük engellerle karşılaşıyor.
Son girişim ise sondan önceki MİT-PK görüşmelerinin medyaya sızdırılmasıyla ortaya çıktı. Görüldü ki terörün bitmesi için siyasi irade dahil taraflar elini taşın altına koymaktan çekinmemişler. Hazin olan şu ki bu görüşmelerden murat edilenin kanın akmasının durdurulması hesaplanırken; terör
rantından beslenen birilerinin ise bu görüşmelerden ciddi şekilde rahatsız olmuş. Sızdırmanın da bu yüzden yapıldığı muhakkak.
Diğer yandan terör sayesinde
yurt dışında ve içinde Türkiye’yi prangalara mahkûm edenler ve
kontrol etmeyi planlayanların,
terörist başının bir adada olmasından fevkalade memnun oldukları açıkça görülebiliyor. Çünkü İmralı’dan çok farklı sesleri, kamuoyu duyarken; Mit-
Öcalan görüşmelerinin daha sağlıklı ve istikrarlı gittiği görülüyor.
Bu yüzden Öcalan’ın acilen aracısız şekilde bir F
tipi hapishaneye alınmasında fayda görüyorum. Çünkü İmralı’ya gidip gelen aracılar veya oranın güvenliğinden sorumlu bazı kimselerin hem medyayı hem de kamuoyunu istedikleri mesajlarla yönlendirdikleri
kabak gibi ortada duruyor.
Öyle olmasaydı sanırım kamuoyuna Öcalan adına yansıyan birkaç yüzlü mesajları yer almazdı. Ayrıca bu dezenformasyonun ‘hangi
PKK ile konuşacaksın’ mazeretini de haklı çıkarmaya yönelik olduğunu kaydetmekte fayda var.
Görünen o ki aracılar devre dışı kalmalı ve tek muhatap olarak siyasi irade terörün bitirilmesi konusunda inisayitifi ele almalı ve Öcalan’ı F tipi cezaevine koymalı.
Hatırlamakta fayda var. Kenya’dan teslim alınıp, uçakta getirilirken konuşmalarının kaydedildiği uyarısına rağmen Öcalan;
“Türkiye’ye dönünce hizmet edeceğim. Fırsat verirseniz, hizmet ederim. …Yayınlayın. İşkence etmediniz, benim içimden geliyor. Ama ben gerçekten söylüyorum. Türkiye’yi seviyorum. Ve Türk halkını da seviyorum. Onlar için iyi hizmet edeceğime inanıyorum. Fırsat verilirse yaparım.” sözlerini sarf ediyordu.
Eğer, kanın akması engellenmek isteniyorsa ki! şu an kamuoyunun en çok istediği ve vatandaşların da –Türk-
Kürt fark etmiyor- bunu canı gönülden desteklediğini söylemek yanlış olmaz.
İvedilikle Öcalan’ın aracısız F tipine taşınması sayesinde; hem PKK’nın taşeronluğu, hem KCK yapılanması, hem de Kürtlerin haklarını savunduklarını iddia eden siyasetçilerin rantı engellenmiş olur.
Belki CHP’den bu inisiyatifi bekleyemeyiz ama MHP Meclis’e getireceği
teklif ile Öcalan’ın ömür boyu hapsini fevkalade F tipinde tamamlamasını sağlar, MHP’ye hem ana muhalefet olma inisiyatifini kazandırır, hem de terör sorununun çözümünde katkısından dolayı halkın sempatisini tazeler.
Ve bu adım, eminim terörün (PKK’nın) kimyasında çok ciddi bozulmalar yapacaktır.
En son sızdırılan MİT-PKK görüşmelerinden de ortaya çıktığına göre İmralı’da aracılar ciddi dezenformasyon yapmışlar.
Çünkü MİT-PKK görüşmelerinde öne çıkan önemli bir nokta var ki o da; Öcalan ile dağdakiler arasında da MİT’in aracılık yaptığıdır.
Bu yüzden ivedilikle Apo F tipine alınmalı.