Geçen
sezon Türk
Telekom Arena’ya gidenler bilirler: Bu
stat, benzerlerinden çok iyi bir akustiğe sahip ve yeterli
destek olduğunda
Galatasaray’ı 12 kişi oynatmaya yatkın bir
arena. Ocak-
Şubat 2011’de Galatasaray en kötü zamanlarında
Sivas ve Eskişehir’e karşı kazanırken
seyirci, bir tek sahaya inip golü atmamıştı! Dün de özellikle ilk 15-20 dakikada sarı-kırmızılıların kurduğu baskıda
Seyrantepe atmosferinin büyük katkısı var. Ama sonraki 1 saatte şartlar aşağı yukarı eşitlenince/stat devreden çıkınca, Galatasaray tüm çıplaklığıyla kaldı ortada...
Aslında o bir saat geçen haftaki İBB maçına da benziyor; Galatasaray’da sadece bir-iki noktada gelişme var: Birincisi, travmatik ve tribünle sorunlu 2010-11 kadrosunun çok çabuk revize edilmiş olması... Dün Seyrantepe’de sahaya altısı ilk 11’de, tam 9 yeni
transfer çıktı; orta üçlünün tamamı yeni transferlerdi. Golleri üç yeni transfer attı; sahanın en iyileri de iki yeni
Eboue ve Elmander’di.
İkinci gelişimse beklerin çıkması konusunda: Geçen hafta Olimpiyat Stadı’nda
Hasan Şaş, 2-5-3 gibi oynayacağız demişti. Ama Belediyeli Visca-Doka bekleri çıkarmayınca o niyet ancak dün gerçekleşebildi. Hakan-Sabri özellikle ilk bölümde olağanüstü bindirdiler ve Lazar-Ergün’e hayatlarının kötü günlerinden birini yaşattılar.
Fakat Galatasaray’da hâlâ bazı temel meseleler çözülmüş değil: Sarı-kırmızılıların esas sorunu 2-5-3 ya da 7-1-9 meselesi değil; kalite meselesi... Geçen yıl
Rijkaard/
Hagi/Ünder ne yapsalar düşündüklerini sahaya yansıtamıyorlardı; bu yıl da
Terim ancak
rakip bölüm bölüm abandone olduğunda hayal ettiklerini izleyebiliyor. Çünkü sahada hâlâ kalite olarak istenen düzeyde olmayan bir kadro var; yenen golde de sarı-kırmızılıların
savunmasının klasik yeteneksizliği devreye girdi. Terim eğer bu takımın geçmişteki iyi ekipleri gibi güzel
futbol oynamasını hayal ediyorsa, savunma dörtlüsüne daha fazla kalite enjekte etmesi gerek. Bunu Eboue’yi bekte kullanarak mı yapacak, yoksa Ceyhun’dan mı faydalanacak; tabii hocanın bileceği iş bu...
Ama hoca şunun da farkındadır muhakkak: Bu ligde herkes
Petkoviç gibi çekingen olmayacak, sarı-kırmızılı savunmanın beceri sorununu değerlendirmeye çalışacaklardır. Aynen Belediye gibi...