Kültürün bir sürü tanımı vardır ama bence kolay anlaşılır olanı şudur:
Kültür, bir topluluğun ne yaptığı, nasıl yaptığı; ne düşündüğü ve düşünme biçimi ile yaptıklarının, düşüncelerinin toplamıdır. Hiçbir kültür bir diğerine indirgenemez ama kültürler iç içe geçerler ve birbirlerini etkilerler. Ne de olsa kültür insan hayatına ilişkin bir olgudur ve insanların ortak yanları farklılıklarından daha fazladır. Çeşitli kültür havzaları içinde büyümüş ve o kalıplarla dünyayı algılayan, hayatını düzenleyen insanlar diğer kültürlerin insanlarına hep 'tuhaf' varlıklar olarak bakarlar. Ne de olsa onların kültürleri -sırf kendilerinin olduğu için- diğerlerinden daha iyi ve üstündür.
Konu kendilerinin tek ve emsalsiz olduğuna inanan Amerikalılar'ın ve
Fransızlar'ın birbirlerine bakışı ise iş iyice eğlenceli olabilir. İşte Amerikalılar'ın
Fransa hakkındaki görüşleri:
Fransa,
Avrupa kıtasında yer alan orta boy bir ülkedir. Dünya devletlerinin önemli üyelerinden biridir ama kendilerinin sandıkları kadar önemli değildirler. Fransa,
Almanya,
İspanya,
İsviçre ve
alış veriş için uygun olmayan önemsiz ülkelerle sarılmıştır.
Fransa, Louvre ve Avrupa Disney eğlence merkezi gibi kültür hazineleri olan çok eski bir ülkedir. Batı medeniyetine şampanya, kamamber peyniri ve giyotin gibi önemli katkıları olmuştur.
Her ne kadar Fransızlar kendilerini
modern sansalar da klima kullanma oranı çok düşüktür ve ülkeyi ziyaret eden Amerikalı, doğru dürüst
Meksika yemeği bulamaz.
Sinir bozucu bir konu da Fransızlar Fransızca konuşurlar ancak kendilerine bağırınca
İngilizce konuşmaya başlarlar.
Fransız halkı
Fransa'nın nüfusu 57 milyondur. Bunların 52 milyonu
içki ve sigara içer. Geri kalan 5 milyon çocuktur.
Bütün Fransızlar çıldırmış gibi
araba kullanırlar, aşırı derecede sekse düşkündürler ve sabırla bir sırada beklemeyi bilmezler.
Fransızlar genellikle karamsar, sinirli, mağrur, kibirli, mesafeli ve disiplinlidir. Bunlar onların iyi tarafıdır.
Çoğu Fransız Katolik'tir ama bu davranışlarından anlaşılmaz. Pek çok Fransız komünisttir. Bu da pek anlaşılmaz. Erkekler birbirlerini gördüklerinde öpüşürler. Bu nedenle
Amerikan turistlerine tanınabilsinler (öpülmesinler) diye gruplar halinde dolaşmak, basketbol şapkası takmak ve renkli pantolon giymeleri önerilir.
Güvenlik
Genellikle Fransa güvenli bir ülkedir. Yine de ziyaretçiler bu ülkenin sık sık
Almanya tarafından işgal edildiğini unutmamalıdır. Geleneğe bakılırsa Fransızlar hemen teslim olurlar. Son yıllarda Manş Denizi'nin altından Fransa'yı İngiltere'ye bağlayan bir
tünel yapıldı. Bu tünel bir Alman işgali vaki olursa Fransız hükümetinin Londra'ya kapağı atması için planlanmıştır.
İlan edilmeyen ise diğer zamanlarda Fransa
yasa dışı göçmenlerinden bu yolla kurtulmaktadır.
Tarih
Şarlman, Fransa'yı karanlık çağlarda keşfetmiştir. Ondan sonraki en tanınan devlet adamı Şarl de Gol'dür. (Gaulle) Bu şahıs uzun yıllar cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Şimdi bir hava limanıdır.
Kültür
Fransızlar kültürleriyle gurur duyarlar ama bunun nedenini anlamak zordur. Müzikleri hep birbirine benzer. Gidip seyretmek isteyeceğiniz bir film yaptıkları da görülmemiştir.
Ekonomi
Fransız ekonomisi Avrupa'da Almanya'dan sonra ikinci gelir. Bu şaşırtıcıdır çünkü Fransızlar nadiren çalışırlar. Eğer dört saat süren öğle yemeğinde gevezelik etmiyorlarsa ya grevdedirler ya da yolları kamyon ve traktörleriyle kapatmışlardır. Fransa'nın başlıca
ihraç malları önem sırasına
göre şöyledir: Şarap, nükleer silahlar,
parfüm, güdümlü füzeler, şampanya, kara mayını, tank, savaş uçakları ve çeşitli silahlar.