'30
Ağustos Zafer Bayramı'nda tebrikleri
Genelkurmay Başkanı yerine Cumhurbaşkanı kabul edince ne oldu, ne değişti?'
Bu soruyu istihza içinde soranların yanında, MHP lideri gibi bu uygulamaya
itiraz edenler de var. Altı üstü değişen sembolik bir durum. Gerçekten ne değişti? Memlekete bir faydası oldu mu? Sembollerin değişmesi niye bu kadar önemli?
Önemli. Hem de çok önemli. Sembollerin değişmesi bazen fiilî bir durumun değişmesinin sonucu veya habercisidir. Bazen de fiilî durumu değiştiren başlangıç işaretleridir. İnsanı insan yapan ve hayvanlardan ayıran temel özellik sembol kullanmasıdır. Düşünmenin, konuşmanın, alet kullanmanın, birlikte yaşama kuralları geliştirmenin temelinde sembol üretme ve kullanma yeteneğimiz durur. Dil dediğimiz şey, her varlığa, her eyleme yüklediğimiz sembollerin, yani kelimelerin bir mantık içinde bir araya gelmesiyle oluşur. Tecrübeyi, bilimsel bilgiyi bu sembollerle biriktirir ve üzerlerine yenilerini yine sembollere dönüştürerek ilave ederiz. Düşünmek, soyut sembollerle mümkündür.
Matematik, tabiatın en soyut sembollerle temsil edilmesine ve kurgulanmasına
hizmet eder. Bu yüzden semboller değiştiği zaman o sembollerin temsil ettiği varlıklar ve durumlar da değişmiş olur. Cumhurbaşkanı'nın 'başkomutan' sıfatının hatırlanması ve protokolün bu sembole göre düzenlenmesi devlet içinde gücün sahiplerinin değiştiğini gösterir.
1943 yılında Özalp'te
kaçakçılık suçlaması ile 33 kişi askerlerce gözaltına alınmış ve sonra kurşuna dizilerek öldürülmüştü. Arkasından devlet hukuku işletmiş ve bu olaydan
Orgeneral Mustafa Muğlalı suçlu bulunarak önce idama, sonra 20 yıl
hapis cezasına çarptırılmıştı. Van'da, bir askerî birlikte bugün 'Orgeneral Mustafa Muğlalı Kışlası' isminin durması, Ordumuzun sembolik olarak bu olayının arkasında durduğu ve generaline sahip çıktığı anlamına geliyor. Sadece bu kadar değil. Bu ismin
Türkiye'nin bir başka yerinde mesela batısında değil de Van'da bir kışlaya verilmesi, o bölgede yaşayanlara benzer bir olayda aynı şekilde davranacağı tehdidini içeriyor. Üstelik bu ismin,
PKK terörü başladıktan sonra o kışlaya verilmesi, tehdidi tamamen aleni hale getiriyor. Bugün, hemen, şimdi Muğlalı isminin o kışladan kaldırılması sembolik olarak devletin vatandaşına karşı hiçbir durumda hukuk dışına çıkmayacağı sözünü vermesi olacak. Hem devlet adına güç kullananlar meşruiyet içinde kalmaya zorlanacak, hem de bu güce muhatap olanlar can korkusu yaşamayacak.
O zaman ne olacak? Vatandaş kendisine hukuk güvencesi temin eden devletine güven duyacak. Bu güvenle kendisinin ve çocuklarının güvenliğini, onurunu ve refahını ayrılıkta ve terörde değil hukuk devletinin çatısı altında arayacak. İnsana, Kürtlüğe, Türklüğe, devlete, birlikte yaşamaya dair sembollerini yeniden tanzim edecek.
Semboller değişiyor. Sadec
e devlette değil, bölgemizde, dünyada, içimizde olup bitenlere anlam vermek için seferber ettiğimiz sembollerin neredeyse tamamı değişiyor. Türkiye demokratikleşiyor, normalleşiyor. Dünyadaki güç dengeleri değişiyor. Türkiye'nin kendisi
Ortadoğu için zengin çağrışımları olan bir sembole dönüşüyor. Daha çok zenginlik,
adalet ve daha çok huzur umut edenlerin sembolü.
Çevrenize bakın, kimin sembolleri değişmediyse, değişen dünyanın dışında kalmış demektir. Meselâ PKK.
PKK'nın şiddete yüklediği anlamda, düşmanlıklarında, stratejilerinde en
küçük bir değişiklik yok. Yıllarca karşısına alıp düşman bellediği askerin yerine
AK Parti hükümetini yerleştirirken bocalamasının sebebi bu. Demokratikleşen ve normalleşen bir Türkiye'de eski yöntemlerin işe yaramayacağını kavrayamıyor. PKK eski tas-eski hamam yoluna devam ediyor. Vuruyor, kırıyor ve eski sözlerini tekrarlıyor.
Askerî vesayet düzeni sayesinde uzayıp giden Soğuk
Savaş dünyasında yaşamaya devam ediyor. Miadını doldurmuş ve artık işe yaramayan semboller kullanıyor. Ve sonuçta
kabak gibi ortada kalıyor, yalnızlaşıyor.
Semboller kocaman dünyaları, ilişkileri ve düzenleri temsil ediyor. Değişen semboller her şeyin değiştiğini gösteriyor. Yine semboller bu değişime bazılarının ayak uyduramadığını gösteriyor. Elinde
silah tutanlar, silahın sembolik anlamının değiştiğini fark edemezse o silahın esiri oluyor.
Şükür ki Ordumuz artık ileri bir noktada.