Libya muhalif güçlerinin NATO'nun hava desteğiyle sürdürdükleri askerî operasyonların sonuna yaklaşılıyor.
Operasyonların tamamen sona ermesi için
Kaddafi güçlerinin elinde kalan son birkaç yerin de ya teslim olmaları ya da askerî operasyonla bertaraf edilmeleri gerekiyor.
Bu birkaç yer Beni Valid, Sabha ve elbette
Sirte şehirleri. Bunlardan ilk ikisi stratejik bakımdan öncellikli hedefler değiller. Yalnız Sabha barındırdığı büyük bir cephanelik bakımından önemli sayılır. Bu şehir ayrıca sahrada bulunduğu ve Kaddafi güçlerinin
Afrika içlerine yönelik kaçış yollarından birisi olduğu için de önem arz ediyor. Son haberlere göre, muhaliflerin Misrata tugaylarından bir kısmı Sabha'ya doğru harekete geçmiş bulunuyor. Beni Valid'in durumu ise henüz belli değil.
Sirte elbette muhalif güçlerin baş hedefi bugün; zira bu şehir Kaddafi güçlerinin tam kontrolünde bulunuyor. Şehirde çok büyük bir askerî güç ve cephanelik var. Libya'nın
ekonomik can damarı
doğu-
batı sahil ekspres yolunu bölen, bu yolun tam işlemesine engel olan Sirte'nin muhakkak ele geçirilmesi, buradaki Kaddafi güçlerinin direnişinin sona erdirilmesi Libya'nın bütünlüğü ve geleceği için mutlaka başarılması gereken bir iş. Bu gerçekleştirilmeden tam başarıdan söz edilemiyor.
Sirte esasen Kaddafi'nin 42 yıl önce gerçekleştirdiği darbeden önce fazla önemi olmayan, ıssız, uzak, gelişmemiş
küçük bir yerleşim birimiydi. Adeta büyük bir köy ya da kasabadan farkı yoktu.
Osmanlı burada 1842'de Kasr-ı Sirte adı verilen bir büyük
kale inşa etmişti. İtalyan işgalciler burasını daha sonra
tahkim ederek
bölge idari merkezi olarak kullanmışlardı. Sirte'nin
büyümesi de böyle başlamış, büyüme daha sonra iki sebeple ivme kazanmıştı. Bunlardan ilki bölgede büyük petrol yataklarının bulunması ve şehrin ihtilal lideri Muammer Kaddafi'nin memleketi olmasıydı. Bugün firarda olan Kaddafi 1942 yılında Sirte'ye yaklaşık 20 km uzaklıkta bulunan Kasr Ebu Hadi denen yerde bir çadırda dünyaya gelmişti.
Kaddafi,
doğum yeri ve memleketi olması sebebiyle daha da büyüttü, buraya büyük kamu yatırımları yaptı, 1988'den sonra önemli hükümet organlarını buraya taşıttı, Sirte'yi adeta ikinci başkent haline getirdi. Belki bugün Sirte'de bulunuyor, kim bilir.
100 bin civarında nüfus barındıran Sirte bugün Libya
sivil devriminin ele geçirmesi gereken son büyük hedefi olarak önümüzdeki günlerde en önemli
gündem maddelerinden birisi olacak. Zira Milli Geçici Konsey (MGK) Başkanı
Mustafa Abdülcelil iki gün önce buradaki Kaddafi güçlerine bir ültimatom vermiş bulunuyor. Buna göre Kaddafi güçleri ya teslim olacaklar, ya da askerî operasyonla saf dışı edilecekler. Esasen, MGK bir süredir hem Kaddafi güçleri ve hem de Sirte'deki aşiret liderleri ile konunun kan dökülmeden halledilmesi yönünde
müzakereler yürütüyor, özellikle aşiret liderlerinin Kaddafi güçlerini şehri terk etmeye ikna etmelerini sağlamaya çalışıyordu. Bugün bu müzakereler hangi aşamada, bunlardan ne çıkabilir, bilinmiyor.
Diğer yandan, ültimatomun reddi de söz konusu olduğu için muhalif askerî güçler Sirte'yi hem doğudan ve hem de batıdan kuşatmak amacıyla harekete geçmiş bulunuyorlar. Ayrıca,
deniz yönünü de kapatıyorlar. Bu arada NATO havadan Sirte ve çevresindeki askerî hedefleri vurmaya devam ediyor.
Bu durumda, Sirte'nin doğu, batı ve denize
bakan kuzey yönleri Kaddafi güçlerine karşı kapatılmış bulunuyor. Çöle ya da sahraya bakan güney yönü ise şimdilik açık görünüyor. Bunun da muhalif güçlerin Kaddafi güçlerinin çöle doğru geri çekilme ya kaçma yolunu kasti olarak açık tutup, bu güçlerin bu yolla şehri terk etmelerini sağlamaya, bu şekilde şehrin tahribat ve sivil kayıpları önlemeye matuf olduğu söylenebilir. Ayrıca, Kaddafi güçlerinin bu yolu
tercih etmelerinin bunları açık alanda yakalayıp kolayca
imha edilmelerine imkân verdiği de ileri sürülebilir. Bu mülahazalar karşısında Kaddafi güçleri nasıl hareket edecek, doğrusu hiç kimse şimdiden bilemez.
Sirte'de gereksiz kan dökülmesinin sağlanması için Kaddafi güçlerinin muhakkak ya teslim olmaları, ya da şehri terk etmeleri şart. MGK da baştan bu yana kan dökülmesini istemiyor. Ancak daha fazla da bekleyemeyeceklerini de açıkça söylüyor.
Sirte ile ilgili
son durum böyle. Bundan sonraki muhtemel elim gelişmelerin vebali elbette Kaddafi güçlerinin olacak. Ne diyelim, inşallah sağduyu hâkim olur da Sirte konusu kan dökülmeden hallolur.
NOT: Okurlarımın, dostlarımın ve
mesaj gönderenlerin
mübarek bayramlarını
tebrik eder, sağlık ve saadetler dilerim.