Yeni yaşlılar için "eski bayramlar" benzeri bir kavram yoktur ki...


Belirli yaşı geçmiş olanların "Nerede o eski bayramlar" diyerek iç geçirmelerine alışığız. Ancak zaman öyle hızlı geçiyor ki, çok yakın geçmişte belirli yaşın altında olanlar da sesten hızlı yaşlanıyorlar. Yeni zenginlerdeki gibi yeni yaşlılarda da "Dün" çok göreceli bir zaman dilimi. Geçen hafta uzak tarih, geçen yıl ise tarih öncesi gibi algılanabiliyor "Yeni yaşlılar" tarafından. 50 yaşındaki babalarını "Çok yaşlı", 75 yaşındaki dedelerini ise "İhtiyar" olarak gören "Eski yaşlılar", 65-70 yaşındaki yeni yaşlıların kendilerini delikanlı olarak görmelerine ve öyle davranmalarına henüz alışamadılar. Şarkıdaki "Bugün benim doğum günüm / Babamın öldüğü yaştayım" söylemi yeni yaşlıların ruh halini en iyi anlatan dizeler değil mi? SMS'li kutlamalar İnsan ömrünün uzaması ile "Eski" kavramı da kargaşaya uğradı. Eski yaşlıların gençliklerinde televizyon da, internet de yoktu. Herkes Ramazan'ı da Bayram'ı da, bildiği gibi yaşardı. Cep telefonlarına SMS atılarak bayram kutlaması yapılabileceğini, Jules Verne bile hayal edemezdi ki? Bugün televizyon programlarındaki "Oruç tutarken neleri yerseniz sağlığınız bozulmaz" veya "Bayramda tatlıyı aşırı yemeyin, oruç ertesi kahvaltıya sıcak su içerek başlayın" benzeri post-modern vaazlarla yaşanılıyor bu özel zamanlar. Eski bayramlarda kentliler kentte, köylüler köyde kalır ve birbirleri ile bayramlaşırlardı. Bayramdan kaçış Ne oto-yollar, ne tatil köyleri vardı ne de uçağa binmek böylesine sıradan bir olaydı. Yeni bayramlar artık "Kaçış"ı simgeliyor. Kimi Paris'e, kimi Bodrum'a, kimisi de Kıbrıs'a giderek bayramlaşmalardan kaçıyorlar. Bir de doğrulukları hiçbir zaman kanıtlanamayan "Bayramlar küskünlerin barışma zamanıdır" benzeri şehir efsaneleri artık tekrarlanmıyor yeni bayramlarda. Mesela hangi siyasi partinin yöneticileri bu bayramda BDP'lilerle bayramlaşıp barışacaklar ki? MHP ile BDP barışır mı? MHP lideri Bahçeli BDP'lilerle bayramlaşsaydı, belki yeniden dillere düşerdi "Bayramda barışılır" tekerlemesi. Kabak tadı veren "Ramazan Bayramı" mı yoksa "Şeker Bayramı" mı içerikli polemikler de galiba ilgi çekmemeye başladı artık... Bu bayramın ilgi çekici yanı, ilk günün "Zafer Bayramı" ile aynı güne rast gelmesi değil mi? Hepinizin her çeşit klasik, konvansiyonel ya da post-modern bayramınızı nerede olursanız olun kutluyorum...
<< Önceki Haber Yeni yaşlılar için "eski bayramlar" benzeri bir kavram... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER