Komutanın ses kaydı internete düştü ya, şu dostlarımızın yüzlerini görmek isterdim!...
Hey
Ergenekon Medyası...
Hey Ergenekon sempatizanları...
Ve hey postalcılar!...
Duydunuz değil mi?... Meğer orduyu biz yıpratmıyor muşuz..
Ordu zaten yıpranmış!!...
Bize 'kepaze' diyordunuz ya, meğer orduda tam bir kepazelik varmış...
Kendi döşediğimiz mayınlarla şehit vermişiz...
Masum erimizi kendi kurşunumuzla vurmuşuz...
Sınır karakollarımız hatalı yapılmış, bu yüzden göz göre göre
baskın yiyip şehitler vermişiz... Emir komuta birliği yokmuş.. Bazı tim
komutanları çatışma anında mevziyi bırakıp kaçıyorlarmış...
Askeri eğitim ve tatbikatımız çok zayıfmış...
Beceriksizlik, eğitim zafiyeti ve vurdumduymazlık bir yana 'şu Heronların ya koordinatlarını bozun, ya da düşürün çok zayiat oluyor..' diyebilen asker yetiştirmiş ordunun hâl-i perişanı ortada!...
'Bu ordu savaşmaktan başka her türlü işle ilgileniyor' dememizin sebebini şimdi anlıyor musunuz Babıali kaşalotları?...
Ordunun günbegün
darbe yapma imkan ve kabiliyetini kaybetmesinden rahatsız olan postalcı arkadaşlar ne diyordu;
'Subaylar, komutanlar tutuklanıyor, ordunun morali bozuluyor,
terörle mücadele edemiyorlar..'
Öyle değilmiş işte... Moralle falan bir alakası yokmuş... İçeride tam bir kepazelik varmış... Komutan öyle diyor...
Hani şu
tutuklu generalleri kurtaramadığı için morali bozulan ve sizin ifadenizle onuruyla
istifa edip siyasi iradeye tepki koyan komutan!...
Komutan hızını alamıyor başka şeyler de söylüyor; ' 35. maddenin bir yerde yazması gerekmez... Biz bunun için varız!.. Bu bizim
doğal tarihi görevimizdir..' diyor...
'Tarihi görevmiş!..' Bilmez miyiz canım?... Onca darbe ve muhtırayla tarihi görevini ifa etmiş bir ordumuzun olduğunu!...
Anlıyoruz ki, önceki komutan Başbuğ gibi gerektiğinde 'hukuka nah çekmesini' o da biliyor...
Lakin içerideki kepazeliği (eğitim zafiyeti, beceriksizlik..vs, ) sona erdirmeye hiç bir komutanın gücü yetmiyor!...
Sıra
Balyoz'a geliyor...
'Biz bütün belgeleri
imha etmişiz... Ama birileri planları dışarıya sızdırmış, planlar namertin eline geçmiş... Bir de bu rezalet var... Bu nasıl olur yav.., Bu bilgiler ordu karargâhından nasıl çıkar, izahı yok..' diyor... ( Balyoz uydurmadır diyen şavakalara duyurulur..)
Sonra namertin kim olduğunu öğreniyoruz;
Gazeteciler...
Ne diyor Komutan ; ' Gazeteci dediğin anasını bile satar, onu oraya haber diye koyar...'
Vay anassını !...
Darbe planı yapmak kepazelik değil ama planları sızdırmak kepazelik!...
Planları halkın vicdanına sunanlar, yayınlayanlar ise anasını satanlar öyle mi?...
Peki ordunun eğitim ve emir komutadaki zafiyeti, beceriksizliği yüzünden verilen şehitler için değil,
darbe planı yapan komutanları içeriden çıkartamadığı için istifa etmek ne demek?!...
Asıl
satış bu değil mi?!!!...