Genelkurmay Başkanlığı’ndan
emekli Org. Işık Koşaner’in göz açıcı konuşmasının ikinci bölümü de yayımlandı; bu bölümde bireysel ve kurumsal hatalar ele alınıyor, yine özeleştiri yapılıyor. Komutanın öfkesi her cümlede belli oluyor.
Tevekkeli, henüz daha bir yılı varken görevinden ayrıldı Org. Koşaner; biraz daha sürseymiş görevi, sinirleri bu öfkeye dayanamayabilirmiş...
Yeni
Genelkurmay Başkanı Org.
Necdet Özel, selefinin açık sözlülüğü sayesinde, kendinden önce hiçbir komutana nasip olmayan bir belgeye sahip: Başına geldiği kurumun ne halde bulunduğuna dair en yetkili ağzın verdiği durum raporuna... Komuta kademesinin görev anlayışının, ast-üst ilişkisinin, yürütülen operasyonlarda karşılaşılan sorunların elimizdeki metinden daha muhkem bir anlatımı bulunamazdı.
Org. Özel metni eline alıp kendisine bir ‘yapılacak işler listesi’ hazırlayabilir... Ülke sorunlarını görüşmek üzere Milli
Güvenlik Kurulu’nda periyodik olarak biraraya gelinen siyasilerin de yardımıyla askerlerce hazırlanacak bir ‘
eylem planı’, bugünkünden çok daha güçlü, herkesin gıpta edeceği bir orduya
ülkemizi kavuşturabilir.
Hatalar yetkin bir
ağız tarafından ifade edildiği için, hiç kuşkusuz, bu amaca erişmek daha kolay olacaktır.
İlk iş,
darbelere cevaz verir biçimde yorumlanmaya müsait
yasa maddelerini ortadan kaldırmaktır. Darbe yapma niyetindeki asker yasaların kendisine izin verdiği bahanesine sarılmaya zaten gerek duymaz; yasada görev tanımı “Cumhuriyet’i korumak ve kollamak” olarak yazılmasa da
darbeci darbesini yapar...
Maddeyi kaldırmanın önemi şurada: Yasadaki varlığı, her dönemde darbelerden medet uman ‘
sivil’ kılıklı tiplerin asker üzerinde
baskı uygulamasına yol açıyor. Şimdilerde, yargı önüne çıkartılan ‘şüpheliler’ ve yakınları, muvazzaflara “Daha ne duruyorsunuz?” derken, o görev tanımını hatırlatıyorlar.
TSK İçhizmet Kanunu’nun 35. maddesinin artık kalkması gerekiyor. Tabii, demokratik hukuk devletiyle uyuşmayan başka hangi maddeler varsa, hepsi, yasalardan çıkartılmalıdır.
Bunun yetmeyeceği belli.
Konuşmanın dün yayımlanan ikinci bölümünde ‘erlerin komutanların özel hizmetinde kullanılması’ gibi geçmişten
miras yanlış uygulamalarla ilgili eleştiriler de yer alıyordu. O tür hoş olmayan uygulamalardan derhal vazgeçilmeli.
Yeter mi? Yetmez elbette.
Ülkemizde hemen her kurum değişen dünya şartlarına paralel bir değişim ve dönüşüm sergiliyor. Özellikle akademik eğitim alanında muazzam bir ‘çağ ile eşit düzeyde
buluşma’ arayışı var. Subayların eğitimi de çağın gerisinde kalmamalı. Sadece
teknik araç-gereç bakımından sağlanmamalı çağa ayak uydurma, doktrin konusunda da kalıplaşmış düşünceleri ve önyargıları besleyici saplantıları hiç kuşkusuz uzakta tutmak gerekiyor.
Ne var ki, bu birkaç alanda gerçekleştirilecek iyileştirmelerin işe yaraması için, emekli komutanların görevdeki komutanları yönlendirmesi alışkanlığına da son vermek şart.
Fenerbahçe Orduevi’nin bahçesinde inşa edilmiş lojmanlar sanki bir tür alternatif Genelkurmay... Komutanlar eskiden olduğu gibi emekliliğinde halkla içiçe yaşamalı.
Org. Özel’in ‘yapılacak işler listesi’, gördüğünüz gibi, hayli kabarık...