Kitap fuarı üzerine düşünceler


Evdeki kitap sayım sanırım on bine ulaştı. Ama hâlâ almaktan vazgeçmiş değilim. Sanırım içimdeki öğrenme isteği geçmedikçe de almayı, kitap bağımlılığımı bırakamayacağım. Son dönemde İslam ve tüketici davranışı, İslam ve ekonomi, İslam ve yönetim, belagat (ikna), konularına epeyce bir taktım, bu nedenle de cumartesi günü, Beyazıt'ta 30'uncusu düzenlenen Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı'nı gezdim. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da fuar Beyazıt Meydanı'nda. Fuara "Din ve Din Kültürü Kitapları Fuarı" demek daha doğru. Zaten düzenleyen de Diyanet İşleri Başkanlığı. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet İşleri Vakfı'nın stantlarında epeyce zaman geçirdim. (Bu sayede bu iki kurumun arasında bir gerilim olduğunu da saptadım.) Diyanet İşleri Vakfı'nın yıllar önce yayımlamaya başladığı İslam Ansiklopedisi 40 cilde ulaşmış. 40 cilt 1000 TL. Araştırmama esas oluşturan iki cildini aldım. Bir de Diyanet'in fuarda 7.5 liraya sattığı 476 sayfalık İslam'a Giriş eseri var ki, çok beğendim, ilgilenenlere tavsiye ederim. Açıkçası fuarın ucuzluğu hoşuma gitti. Kalabalıktı da fuar. Çocuklara yönelik dini kitaplara ilgi de yüksekti. Birçok yazar kitaplarını imzalıyordu. 30'dan fazla dini kitap yayıncısının standını saydım. Bazıları Nesil, İz, Hayat, Marmara, İlahiyat gibi marka yayıncılar, bazılarını ise hiç ama hiç duymadım. Zaten şunu söyleyeyim. Türkiye'de genel olarak yayın dünyasında çok temel bir sorun oluşmaya başladı. Önüne gelen yayıncılık yapıyor ve seçici kurulu olmadan birçok bilgi yanlışı olan kitap, insanların önüne konuluyor. Hiçbir yayıncı "Yahu bu adam bu yazdıklarını nereden öğrenmiş de yazıyor" diye sormuyor bile. Bu "seçici kurul" olayı dini kitap yayıncılığında çok ama çok daha önemli. Çünkü İslam'ın temel kaynaklarını incelemeyi bilmeyen, ilahiyat yöntem biliminden yoksun olarak Kur'an'ı, hadisleri yorumlayanların iyilik yapacağım derken kötülük yapmaları mümkün. Çünkü bu yanlış yorumlar iyi niyetle dinini öğrenmek ve dininin pratiğini yapmak isteyenleri yanlış yönlendiriyor. Aynı zamanda da kötü amaçlılar tarafından Müslümanlığı karalamak için kullanılabiliyor. Bu nedenle İslami kitap yayıncılığına girişenler normal yayıncılardan iki kat daha fazla titiz olmaları gerekiyor. Tabii ki İslam'ı öğrenmek için kitap alanların da. Mutlaka kitabın yazarının kim olduğuna bir bakılmalı, kitabın içinde iddia edilen bilgilere kanıt gösterilip gösterilmediğine dikkat edilmeli ve kitabın yayıncısının kim olduğuna da bakılarak kitap alınmalı. Bir de aynı yazarın iki farklı kitabı alınıyorsa mutlaka içleri karıştırılmalı ve aynı kitabı farklı başlıklarla alıp daha sonra pişman olunmamalı. İz Yayınları'ndan üç cilt halinde çıkan Hayrettin Karaman'ın Hayatımızdaki İslam eseri (gazete yazıları) aynı yayınevinden ciltler birleştirilerek İslam'ın Işığında Günün Meseleleri olarak da basılmış. Önsözü okumasaydım az daha ikisini de alacaktım. Bilerek yapılan bir şey olduğunu sanmıyorum ama iki kitap da aynı isimle çıksa daha şık olurdu gibime geliyor. Neyse. Fuar 26'sına kadar açık. Ben bu hafta bir daha gideceğim. Çünkü yetmedi. Karşılaşırsak tanımayın, kitap alırken konsantre olmuş halim pistir ona göre! Çekirgelik "Boş inançlar cahillikten kaynaklanır, kurtulmak için ilim sahibi olmak gerekir." (R. Emerson)
<< Önceki Haber Kitap fuarı üzerine düşünceler Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER