Biz ‘büyük felaketin’ peşine giderken, Türkiye’den bombardımanın başladığını öğrendik. Kendimi zaman tünelinde gibi hissettim...
Daha önce benzeri tedbirler çare olmamıştı. Bu topraklar maalesef şiddet kadar köklü ve derin bir
demokratikleşme doğurmuyor. Dilerim işler çığırından çıkararak mevcudu da yok etmez...
***
Bu satırları sabah 5’te,
Kenya’dan,
Mogadişu uçağına binmeden önce yazıyorum...
Önceki gün 17
Ağustos Depremi’nin yıldönümüydü.
‘
Kimse Yok Mu Derneği’ de
17 Ağustos depremi ertesindeki o hala kulaklarımızda çınlayan soru etrafında örgütlenmiş:
-Kimse yok mu?
Şu anda 28 ilde şubesi bulunan
dernek, yedi ayrı alanda faaliyet gösteriyor:
Afet yardımları, sağlık yardımları, eğitim yardımları, bayram yardımları, bireysel yardım kampanyaları,
Afrika yardımları ve kardeş
aile yardımları...
Siz bu yazıyı okurken, biz Kenya-
Somali hattında,
Kimse Yok Mu Derneği’nin kamplarında olacağız...
***
Somali, ‘Afrika Boynuzu’ denilen, ‘doğu ucu Hint Okyanusu’nda, kuzey kısmı doğu-
batı doğrultusunda Aden Körfezi kıyıları ve kuzey-güney tarafını ise kuzeyde Tacura Körfezi’nden güneyde Tana nehrinde olacak şekilde bir üçgende yer almakta’...
Ekvator’un kuzeyinde yer alan ve komşuları
Etiyopya,
Cibuti ve Kenya’dan oluşan Somali vize alınarak gidilen bir
ülke ama ne kadar devlet, orası çok tartışmalı...
1991’deki Somali İç Savaşı’ndan beri çoğu bölgede merkezi bir hükümet kontrolü yok... Çünkü ülkenin
Güneybatı bölgesinin yönetimi
İslam Mahkemeleri Birliği’nin elinde ve 2006 yazından itibaren uygulanmaya başlanan İslami rejim etkinliğini giderek arttırmakta...
Uluslararası olarak tanınmış Federal Geçiş
Hükümeti ise ülkenin sadece
küçük bir parçasını yönetmekte...
Somali parçalanmış bu aciz konumuyla dünyadaki en fakir ve güvenlikten en yoksun ülkelerden biri... Bu şekilde ‘devletsiz bir yapıya sahip olması nedeniyle de Somali birçok çıkarın yasal ya da yasadışı şekilde sağlanması için oldukça elverişli bir ortam’ sunmakta...
***
Yaklaşık 640 bin kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahip. Ama asıl çok önemli özelliklerinden biri kıtadaki en uzun sahil şeridine sahip olması. Kıyılarının uzunluğu 2680 kilometrenin üzerinde... Bu kıyılarda ise önemli
liman kentleri olan Mogadişu, Berbera, Merka ve Kismayu yer almakta...
Yaklaşık olarak ‘yüzde 2’si su, yüzde 2’si tarım alanı, yüzde 72’si otlak ve yüzde 12’si de ormanlık alandan oluşan Somali’nin büyük bir bölümü kurak... Bu kurak ülkeye sadece iki su kaynağı yıl boyunca su vermekte: Juba ve Shebeli nehirleri... Bu iki kaynağın dışında kalan diğer su kaynakları ise sadece
mevsimlik...
Bu yüzden Somali Cumhuriyeti’nin yaklaşık 10 milyonluk nüfusunun neredeyse yüzde 80’i mevsime göre suyun ve otlağın elverişli olduğu yerlere göç ediyor. Bu
göçebe kabileler büyükbaş
hayvan ve
deve, bazı bölgelerde de
keçi ve
koyun yetiştiriyorlar...
İki yağışlı, iki de kuru mevsim olmasına rağmen Somali’de yağmurlar zayıf ve yağış miktarı da yıldan yıla değişmekte... Çöl olmasa da kurak bir ülke olan Somali’nin bugünkü acılı dramının bir nedeni de sanırız bu...
***
Ülke nüfusunun çok büyük bir bölümü
Sünni Müslüman olan Somali’nin resmi dili Somalice ancak dinin etkisi ile
Arapça da yaygın bir kullanıma sahip.
Somaliler, ‘kentliler ile göçebeler arasındaki farklar sonucu Sab ve Samaaleler olmak üzere temel bir bölünmeye uğramışlar’. Sab’lar ve Samaale’ler arasında bulunan kültürel,
ekonomik ve siyasi farklılıklar da kabileler arasındaki bitmek tükenmek bilmeyen çatışmaların ve bugünkü dramın bir başka nedeni olsa gerek...
***
Geçen gün bölgedeki bir gazetecinin ‘
Allah var ise Somali’nin hali ne’ dediğini anlatıyorlardı...
Şimdi gözlerimizle görme sırası bizde...