Geçen yazıyı bitirirken, Türk medyasında yer bulmayan mühim bir haberi vermiştim.
Oradan devam edelim.
Popüler
İngiliz gazetesi Daily
Star yazarlarından Richard Peppiatt geçenlerde görevinden
istifa etti.
Aslına bakarsanız kibarca kovulmuş.
Peppiatt yazdığı kamuya açık mektupta, gazetesinin kendisine "resmen var olmayan bir İslami tehdide karşı haberler uydurmasını" emrettiğini anlattı.
Gazetede çalışırken, "gerçekle alakası olmayan", "Müslümanlar'ı kötü olarak gösteren", "tamamen hayal ürünü" haberler uydurduğunu
itiraf etti.
Mesela... İngiltere'de yaşayan Müslümanlar istiyor diye umumi
tuvaletlerde alafranga klozetlerin kaldırılıp yerine alaturka tuvalet taşının konulacağını yazmış.
"İngiliz halkı uyuma, tuvaletine sahip çık" gibi
manşetler atmış.
**
Geçenlerde burada da benzer bir haber yapıldı.
Bir kadın
voleybol oyuncusu olan Nurcan İbrahimoğlu, İstanbul'da Bahçeköy-Levent hattında çalışan belediye otobüsünde, şort giyiyor diye bir adam tarafından yumruklandığını iddia etti.
"Şortlu kıza otobüste dayak" manşetleri atıldı, hatırlayın.
"Bu hayvanı bulun" diye Twitter'da "trend topic"ler oluşturuldu.
Oysa az bakılınca durumun böyle olmadığı anlaşıldı.
1. Olay 28 Temmuz'da, yani Ramazan'dan önce yaşanıyor. Nurcan İbrahimoğlu, bir gün sonra polise gidip ifade veriyor.
Medyada haber olması 10 gün sonrasına rastlıyor.
2. Genç kadının anlatımlarından başka bilgi yok. İlk çıkan haberlerde
tanık ifadelerine yer verilmiyor.
3. Nurcan İbrahimoğlu, polise verdiği ifadede, otobüste "ayak uzatmaktan" dolayı bir
tartışma çıktığını söylüyor. Şort giydiği için dövüldüğüne ilişkin bir ifadesi yok.
4. Günler sonra bilgiler toplandıkça görülüyor ki, belediye otobüsünün şoförü ve bir
görgü tanığı dayakla ilgili bir şey görmediklerini söylüyor.
5. Aksine... Bir yolcu, "
Kadın vurmaya başladı.
Erkek şahsı vururken görmedim" diye ifade veriyor.
6. Genç sporcu doktor raporu alıyor, bu doğru... Lakin raporda, "Darp ve cebir izi yoktur" yazıyor.
**
Hani... Şu günlerde "
İnternet Andıcı"
davası var, biliyorsunuz.
Genelkurmay'da, askerlerin işi gücü bırakıp, birtakım internet siteleri kurarak kara
propaganda yapmakla suçlandıkları dava.
Çok kesin delillere dayanıyor. İtiraflar var. Zaten komutanlar da inkâr etmiyor. Olay, Genelkurmay Başkanı'na kadar uzanıyor.
"
Merkez Medya" da manşetlerinde ve köşe yazılarında bunu reddetmiyor. "Komutanların başının bu defa gerçekten belada" olduğunu anlatan haberlere
imza atıyorlar.
Tek farkla...
Sağ sütunlarda bu haberler yayımlanırken... Sol sütunlarda kara propaganda yapıyorlar.
Onun için... İnternet Andıcı yargılanıyor diye kimse mutlu olmasın.
Medya
andıcı devrededir.
Üzerine yüklenen misyonu bihakkın eda ediyor.