Genelkurmay, Savunma Bakanlığı'na neden bağlansın?


Bundan 7 sene önce Ankara'da bir konferans düzenlenmişti. Hollanda Savunma Bakanı adına Genelkurmay Başkanı Dick Berlijn konuşuyordu. Berlijn, Türkiye'de Genelkurmay Başkanı'nın konumunun daha alt düzeylerde tutulması ve Meclis'in savunma bütçesi üzerinde kontrolü gerektiğini söylüyordu. AB ülkelerinde Türkiye'nin aksine Genelkurmay başkanlarının Savunma bakanlarına bağlı olduğuna dikkat çekiyordu. Bunları söylerken bizim generaller gibi hiç morali bozulmuyor, adeta iki kere ikinin dört ettiğini dillendiren bir doğallıkla konuşuyordu Hollanda Genelkurmay Başkanı. Üstelik Hollanda Savunma Bakanı adına konuşuyordu. MHP'li vuvuzela Oktay'ın kulağına vuvuzelayla duyurmak gerekiyor bunu. Bizim generaller sandıktan çıkmadıkları halde ya "Türk milleti adına" konuşuyorlar ya da "milletin bağrından çıkan TSK" adına. Milletin seçimine tabi değilseniz, yani atanmışsanız seçilmişlerin emrinde olmanız gerekir ki, genel seçimlerin bir anlamı olsun. Seçilmişin emrinde olmanız gerekir ki meşruiyetiniz ve dayanağınız olsun. Yoksa seçtiğiniz lider ve kurduğu hükümetin yürütme bürokrasisi içinde erişemediği, yönetemediği ve denetleyemediği bölgeler varsa demokrasi ve genel seçimler önemli oranda anlamını kaybeder. Seçim sonuçları sivil bir kudret doğurmuyorsa boşa kürek çekiyorsunuz demektir. 90'lı yılları hatırlayın. Hangi partiye oy verirseniz verin iktidar değişiyor muydu? İktidar koltuklarından poz veren siyasal partiler vardı gelir ve geçerdi ama gerçek iktidar her daim Genelkurmay'dı. Gelenler, Genelkurmay katından ne derece taviz ve inisiyatif koparabilirlerse o derece iktidar sergilerlerdi. Oysa böyle bir Genelkurmay bürokrasisi tamamen meleklerden oluşsa bunun adı yine de demokrasi değildir. Genel seçimlerle milletin iktidar koltuğuna oturttuğu siyasal perspektifin hâkimiyet alanı dışında, yargıdan başka bir cihaz kalmış mıdır? Kaldıysa kendinizi kandırıyorsunuz demektir. Çünkü seçtiğiniz siyasal rengi sorumlu tutamazsınız. Zira onu iktidar yapamamışsınız ve tam olarak yetkilendirmemişsiniz demektir. Yetki yoksa millete verilecek hesap da olmaz. Bu itibarla 90'lı yılların başından AK Parti iktidarının başladığı 2002 yılına kadarki siyasal gelişme ve inisiyatiflerin birinci sorumlusu dönem hükümetlerden önce Genelkurmay Başkanlığı'dır. Zira sürecin hâkim ve belirleyici jönü onlardır. Sorun şudur: Hâlâ sivil toplum olamadık. Sivil toplum kavramı, devletten ayrı ve bağımsız birtakım kurumların devleti denetlemesi ve politikaların belirlenmesinde söz sahibi olması fikrini ifade eder. Askeri hesap vermeye ve sivil otoriteye itaat etmeye çağıran baskın bir medya mantalitesi olmalı. Gözardı edilmemesi gereken ve sivil iktidarın hesap verme yükümlülüğü altında olduğu en önemli sahalardan biri savunma politikalarıdır. Mesele hakikatte bir iktidar savaşı. Ama demokrasilerde sivil meşru iktidarın nasıl ortaya çıkacağı bellidir. "Türk milletinin bağrından çıkan TSK" anlayışı hiçbir zaman gerçeği yansıtmamıştır. Çıktığı bağrı 5 kez hançerleyen bir bürokrasiden bahsediyoruz. Genelkurmay Başkanı'nın Savunma Bakanı'na bağlı olması ise ordunun "milletin bağrından çıkması" mottosunun gerçek bir mana kazanması demektir. Yoksa milletin bağrından çıkıp da milletin temsilcilerine hesap vermemek gibi bir paradoksu anlayabilmek mümkün olmaz. Milletin bağrından çıkan her kamu görevlisi ülkeyi yönetmek ve sistemi denetimi altında bulundurmak gibi bir misyon taşımaz. Yönetme ve iktidar yetkisini milletin kimlere verdiğini görüyoruz. Bunun için özgür iradeye dayanan anayasal seçimler yapılıyor. Ama kuvvet komutanlarını ve Genelkurmay Başkanı'nı seçebiliyor muyuz? Oy pusulalarında Genelkurmay Başkanlığı diye bir bölüm var mı? Hayır. O halde ordu bürokrasisinin seçilmiş siyasal temsilcilerce yönetilmesini başlangıçta varsaydığımız için buna gerek duymuyoruz. Kaldı ki "milletin bağrından çıkan TSK" anlayışı gerçekse, demokratik milli iradenin emir-komutasına tabi olmak kayıp değil kazanç, elem değil onurdur.
<< Önceki Haber Genelkurmay, Savunma Bakanlığı'na neden bağlansın? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER