Somali’den de korkunç haberler alıyoruz. Ailelerin, çocuklarının gözlerinin önünde birer birer ölmelerini çaresizlik içinde izlediklerini duyuyoruz.
Geçenlerde bir kadın üç hafta yürüdükten sonra Mogadişu’nun 140 km güneyindeki BM kampına ulaşmış. Halime Ömer isimli bu kadın aslında hali vakti yerinde bir ailedenmiş.
Üç yıl süren kuraklıktan sonra Halime, bugün zar zor hayatta kalmayı başarabiliyor.
Altı çocuğundan dördü ölmüş.
Halime çektiklerini anlatırken, ‘yemek bulamadığınız için çocuğunuzun gözlerinizin önünde ölüp gittiğini izlemekten daha korkunç bir şey yok. Artık umudumu kaybediyorum’ diyor.”
Bunları anlatan kim?
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri
Ban Ki Moon.
***
Dünyanın en
yoksul kıtasında, Somali,
Etiyopya,
Kenya,
Sudan,
Uganda ve Cibuti’nin bulunduğu ‘
Afrika Boynuzu’ olarak adlandırılan
bölge, son 60 yılın en büyük kuraklığının ve bunun sonucu oluşan kıtlığın pençesinde.
Birleşmiş Milletler önceki gün Roma’da, Somali ve komşu
ülkelerde 12 milyondan fazla kişinin hayatını tehdit eden kıtlığa çözüm bulmak amacıyla bir toplantı düzenledi.
Yaşanan büyük kıtlık felaketiyle başa çıkmak için yıl sonuna kadar acil 1,6 milyar dolar gerekiyor...
***
Dün sabah nemden bunalmış, kan ter içinde üniversiteye giderken, tam
Boğaz Köprüsü üzerinde, Almanya’nın Sesi Radyosu’nu açıyorum...
Şerife Şeyh ile tanışıyorum... Somali’nin başkenti Mogadişu’da bombalanmış binaların arasındaki
küçük bir meydanda, dört büyük kazanda pişirilen
pilav ve et kuyruğunda, sabırlı bir şekilde sırasının gelmesini bekliyor.
Radyo, ‘etli yemeğin bulunduğu bir öğünün, Şerife Şeyh için
ödül gibi’ olduğunu vurguluyor...
Çünkü Şerife’nin 12 yaşındaki oğlu İbrahim, bir süre önce Bakol Bölgesi’ndeki evlerinde
açlıktan yaşamını yitirince, Şerife çareyi iki kızını da yanına alarak Mogadişu’ya gelmekte bulmuş.
Şerife, ‘o günden beri dileniyoruz. Ama dilendiklerimiz de fazla bir şey değil ki... Son günlerde sadece çayla yaşamımızı sürdürüyoruz’ diyor.
Dağılıyorum...
Somali’de en az 3 milyon 700 bin kişinin ülkedeki kuraklık ve kıtlıktan etkilendiği, şu ana kadar çoğunluğu çocuk, on binlerce kişinin yeterli beslenemediği için yaşamını yitirdiği ifade ediliyor. Dünya Gıda Programı Başkanı Sheeran, ‘gördüğümüz çocuklardan bazıları o kadar zayıf ki dördüncü düzey açlıkla mücadele ediyorlar. Bu düzeydeki çocuklardan ancak yüzde 40’ını kurtarabiliyoruz. Somali’deki kıtlıktan kaçıp Kenya’ya gelen bazı annelerin yolda zayıf bebeklerini bırakıp, güçlüyü koruma gibi seçimler yapmak zorunda kaldığını öğrendik’ diyor.
***
En az gelişmiş ülkelerin dünya nüfusunun yüzde 13’ünü oluşturmasına rağmen, dünya ekonomisinden aldığı pay ancak yüzde 1. Üstelik 1971 yılında 25 en az gelişmiş ülke varken, bugün rakam 48’e çıkmış vaziyette...
Türk-İş’in Temmuz ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 873 bin,
yoksulluk sınırını ise 2 bin 843 TL olarak hesapladığını biliyorum. Pide fiyatlarının ‘ne olacağı’ konusunun da belki çok büyük yığınlar için günün en önemli haberi olduğunun da farkındayım...
19 milyondan düşmüş olsa da Türkiye’de de 12 milyon yoksulun olduğunun da bilincindeyim...
Ama aklım Somali’de...
BM’nin, Somali ve komşu ülkelerde 12 milyondan fazla kişinin hayatını tehdit eden kıtlığa çözüm bulmak amacıyla bir önceki gün yaptığı toplantıda, yaşanan büyük kıtlık felaketiyle başa çıkmak için yıl sonuna kadar acil bulmaya çalıştığı 1,6 milyar dolar da...
***
‘
Küresel vicdan’; ‘din, ırk, mezhep’ ve de ‘yerellik’ ayrımı yapmıyor...
Yerkürenin tümünde devriye
geziyor...