Neşe Düzel, BDP Batman Milletvekili ve BDP'nin DTK temsilcilerinden biri olan Bengi Yıldız'ı yakaladı ve "demokratik özerklik" konusunda sorguya çekti. Taraf'ın dünkü nüshasında metni yayınlanan sorguyu, dilerdim ki televizyonlar naklen yayınlasın ve demokratik özerklik denen hadisenin nasıl bir macera mantığı ile kotarıldığını Türkler de Kürtler de görsün. Şu soruları soruyor Neşe Düzel: -DTK, demokratik özerkliği hangi illerde ilan etti? -Kürdistan denen bölge hangi illeri kapsıyor? Bir haritası var mı özerk bölgenin? -Antep, Adıyaman, Siirt gibi iller de var mı bu demokratik özerklik ilan edilen bölgenin içinde? -Adıyaman AKP'ye oy verdi mesela, orada özerklik nasıl olacak? -Özerklik ilan edilecek iller hangi ölçüye göre seçilecek? -BDP'ye oy vermemiş Kürt kentlerinde de özerklik ilan edilecek mi? -Halk desteğinin olmadığı yerlerde özerkliğin dayanağı ne olacak? -Siz bütün Kürtler'i temsil ediyor musunuz? -Demokratik özerklik istemeyen Kürtler ne yapacak? Diyelim Diyarbakır'da BDP yüzde 60 aldı, AK Parti yüzde 40. Ne yapacaksınız yüzde 40'ı tutuklayacak mısınız? -Devlet özerkliği kabul etmezse ne olacak? -Topyekûn bir halk ayaklanması mı düşünülüyor? -Demokratik özerkliğin olduğu iller devletten yardım alacak mı yoksa tamamıyla kendi yağıyla mı kavrulacak? Mesela hiç para gitmeyecek mi Hakkâri'ye merkezden? -Demokratik özerklik ilanı ile idari yapıyı tek taraflı olarak değiştirdiniz. İdari yapıyı tek taraflı olarak değiştirmek, 'ayaklanmak ve yasaları dinlememek' anlamına geliyor. Hem yasalara karşı ayaklanıp hem de parlamentoda nasıl görev yapacaksınız? Mantıken parlamentodan da seçimlerden de çekilmeniz gerekmiyor mu? -Siz hukuk fakültesini bitirdiniz. Demokratik özerklik ilanı, bir idari yapı değişikliğidir. Eğer "çoğunluğu alan, azınlığın isteklerine aldırmadan ve azınlığa sormadan idari yapıyı değiştirebilir" diyorsanız, AKP'nin bütün ülkede idari yapıyı keyfince değiştirmesini de desteklersiniz mantıken, öyle değil mi? -Demokratik özerklik olunca korucular ne olacak? Onların silahlarını KCK mı toplayacak? İşte bu sorular ve detaylarını soruyor Neşe Düzel, Bengi Yıldız'a... Bengi Yıldız sıkışıyor ve bir ara Neşe Düzel'e "Gerçekten kışkırtıcı laflarla yaklaşıyorsunuz" diye mukabele ediyor. Bu soruların birçoğunun cevabı yok. Cevabı olanlar da, tam bir zihin erozyonunu yansıtıyor. Mesela kritik sorulardan birisi şu vergi meselesi. "Kendi yağıyla kavrulmak" anlamına mı geliyor demokratik özerklik? Bengi Yıldız diyor ki: "Yooo, Ankara'ya vergi verilmeyecek ama devletten yardım alınacak. Çünkü yerelde toplanan vergi, oranın kalkınmasına yetmez, merkez pozitif ayrımcılık yapmalı." Nasıl, şahane bir özerklik değil mi? Bengi Yıldız, demokratik özerklik için hedefledikleri haritayı, Sivas Koçgiri'den başlatıyor ve tüm Doğu-Güneydoğu'yu haritanın içinde gösteriyor. "Maraş'ın bir kısmı" diyor, Malatya'yı, Erzincan'ı sayıyor ama ilave etmeyi ihmal etmiyor: "Demokratik özerkliği Sivas'ta, Erzincan'da uyguluyorum desem, olmaz." Ve kritik bir soru daha: -Diyelim ki, DTK'nın demokratik özerklik ilan ettiği illerde, devlet 'olmaz öyle şey' dedi. O zaman ne olacak? Topyekûn bir halk ayaklanması mı düşünülüyor? Cevap: "-İlan ettiğimiz şeyi ya kabul edecek ya kabul edecek... Senin taleplerini kabul etmiyorum demek bağları koparmaktır." Böyle devam eden bir söyleşi... Demokratik özerkliğe yönelik ilk kapsamlı sorgulama... Bu soruları henüz devlet sormadı DTK'ya, BDP'ye... Aslında devlet henüz "DTK neyin nesi, bu seçimler, bu Meclis yapılanması neyin nesi" diye de sormadı. Onlar da "Devlet ya kabul edecek ya kabul edecek" noktasına geldi. Bakalım devlet ya kabul edecek ya kabul edecek mi?