Koç Holding'in basınında, bu holdingin iktisat uşakları sürekli "cari açık çok fazla" sakızını çiğniyorlar.
Çünkü muhalefet edebilecekleri başka "alan" kalmadı. Kredi notumuzu sürekli düşüren birtakım uluslararası kuruluşlarla
ağız birliği etmişler, "battık batıyoruz" propagandasına devam...
Yani ne yapıyorlar? Atatürk'ün deyişiyle "emellerini müstevlilerin emelleriyle tevhid ediyorlar"...
Çıkarlarını, saldırganların çıkarlarıyla birleştiriyorlar. Bunlar hem iktisadi, hem siyasi çıkarlar.
Seçimden önce bol bol "
halk aç ve sefil" propagandası yapanlar da gittiler denize girdiler, rahatlayıp geldiler, kaldıkları yerden devam...
Türkiye kalkınma rekorları kırıyor, halk aç ve sefil.
Çünkü muhalefet edebilecekleri başka alan kalmadı. ("Üçüncü Boğaz Köprüsü'ne hayır" kampanyasını rafa mı kaldırdılar? Onu da bekleriz.)
Ya da alan yaratmayı deniyorlar tabii.
İşte size böyle bir alancık:
Meclis TV meselesi...
Böyle bir mesele mi varmış?
Yok ama yaratmayı deneriz. Hele bakalım.
Meclisten yayın yapan son derece tatsız ve sıkıcı bir kanal var ya,
Meclis TV... Kürsü konuşmalarını canlı yayınlıyor, seyreden bir tek vatandaş duymadım. Ayrıca ne hükümet programı umurunda oldu seyircinin, ne güven oylaması. Bu tür yayınları ancak "ilgili milletvekili" izler, kendini seyretmek için, bir de seçmenlerine ve yakın çevresine "şu gün şu saatte
Serdar Ortaç gibi televizyona çıkacağım, aman kaçırmayın" diyebilmek için...
Gazeteci bile dönüp de pek bakmaz Meclis TV'ye.
AKP meclis gurubu, "kaşla göz arasında" bir karar almış,
genel kuruldan da hemencecik geçirivermiş tabii. (İnsan kaşla göz arasında karar alır mı, sonbaharı bekler,
CHP mebuslarının Kılıçdaroğlu'nun talimatı uyarınca ramazan ayında "imamlarla konuşup" gelmelerini...)
Meclis TV'nin yayın süresini kısaltmışlar.
Bundan böyle haftada üç gün, saat 14.00-19.00 arası yayın yapacakmış. (Gene de beş saat ha...)
Eee, ne var bunda?
Hiçkimsenin seyretmediği kanala çok bile.
Sabahın köründe yayın yapacaktı da genel kurul salonunu süpüren
temizlik görevlilerini mi gösterecekti?
İsterseniz eğlence programı da koysunlar: "Sabahların Sultanı Nur
Serter..."
CHP ile MHP, ekim ayında meclis açıldığında bu kararı
protesto için
eylem yapacaklarmış.
Ne eylemi yapacaklar acaba? "Çakma
yemin krizi" CHP'nin madara olmasıyla çözüldüğüne göre, bu sefer ne tür bir eylem?
"Oturma grevi" mi? Oturum bittikten sonra da otursunlar, kalkmasınlar. Kimseye bir zararı olmaz, devlete elektrik masrafı, görevlilere de fazla
mesai çıkarmaktan başka.
Yoksa
Fenerbahçe seyircisi gibi Meclis TV kameralarına saldırıp kıracaklar, kameramanları ve reji amirini mi tartaklayacaklar?
"Seyircisiz oynama" cezası gibi ceza alırlar vallahi, bilmemkaç
oturum genel kurula katılmama cezası.
İyi de, biz bu sıcakta bu saçmalıklarla uğraşmaya mecbur muyuz be kardeşim? Bak, memleket batıyormuş, halk aç ve sefilmiş, sen gazetecisin, yazsana bunları...