Erzurum-
Avrupa Birliği yetkilileri,
ülkemizde yapacakları faaliyetleri anlatırken, birçok
kalem arasında Erzurum'da açılacak irtibat
ofisinden de söz etmiş; Erzurumlu olduğumu öğrenince açılışa davet sözü vermişlerdi.
Geçen hafta AB
Türkiye Büyükelçisi Marc Pierini'den, konuştuğumuz bilgi merkezinin açılışı için Erzurum'a gideceği ve bizi de görmek istediği
mesajı gelince kabul ettim. Genelde üst
siyaset düzeyinde takip ettiğimiz AB'nin,
Anadolu insanı ile nasıl
iletişim kurduğunu ve nasıl algılandığını memleketimde görmek ilginç olacaktı.
Bu arada, Erzurum'la zayıflayan bağlarımı biraz daha geliştirecek; ev sahipliği yaptığı Uluslararası
Kış Oyunları ile kabuğunu kırmaya başlayan şehrin yeni vizyonu hakkında yöneticiler ve işadamlarıyla konuşma imkânı doğacaktı.
Halka yeterince ulaşamadıklarından şikâyetçi olsalar da aslında AB Anadolu'da hayli aktif. Erzurum'da açılan bilgi merkezi, doğrudan vatandaşa ulaşmak, farklı alanlardaki AB projelerini anlatmak için kurulan 20'nci ofis. Erzurum'a ilk kez gelen Pierini, buradan Artvin'e geçerek
destek verdikleri
soğuk hava deposu ile elektrikli tellerden oluşan bir çitle vatandaşları ayılardan korumayı amaçlayan projenin açılışına katılacaktı. Pierini'nin, "AB Dadaşlarla buluşuyor" sözleriyle başlayan konuşması, AB sürecinin durma noktasına gelen siyasi ilişkilerden ibaret olmadığını anlatmaya yönelikti. Ekonomik ilişkilerin sorunsuz yürüdüğü; Türkiye'ye yapılan
yabancı yatırımın yüzde 80'inin Avrupa'dan geldiği; 36 bin Türk öğrencinin değişim programları sayesinde Avrupa üniversitelerinde okuduğu moral için saydığı somut örneklerden birkaçıydı. Karamsarlar için İngiltere'nin zor geçen üyelik sürecini hatırlattı. Dadaşların konuşmasındaki temel mesaj ise şuydu: "Avrupa'dan daha iyi
ekonomik performans sergileyen ve
bölgede önemi artan Türkiye'nin üyeliği ideolojik değil, objektif kriterlerle ele alınsın."
Diğer şehirlerdeki gibi, Erzurum'daki ofis de aslında varlığını yerel desteğe borçlu. Mekânı, Erzurum
Ticaret ve
Sanayi Odası (ETSO) tahsis ettiği gibi, görev yapacak kişi de odanın kadrosunda. Yeni açılan merkez, AB sürecinden yararlanmak ve gelişmeler hakkında üyelerini bilgilendirmek için ETSO'nun 4 yıl önce kurduğu AB İş Geliştirme Birimi'nin devamı niteliğinde. ETSO Başkanı Fethi Yücelik, bu çabalarla şimdiye kadar toplam değeri 10 milyon Euro'yu geçen çeşitli projelerin hayata geçirildiğini söylüyor. İnşasına başlanacak Erzurum
atık su arıtma tesisine,
Dünya Bankası ile birlikte AB'nin vereceği 60 milyon Euro'luk destek somut örneklerden biri.
Açılış töreninde,
Vali Sebahattin
Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ve Emniyet Müdürü Turgut Yıldız'dan oluşan şehir yönetiminin tam kadro hazır bulunması, konuya verilen önemin bir göstergesi. Vali, yaptığımız kısa sohbette,
Kalkınma Ajansı öncülüğünde
yerli ve yabancı işadamlarıyla bugün İstanbul'da bir araya geleceklerini ve Erzurum'a yapılacak yatırımlar için sağladıkları kolaylıkları anlatacağını söyledi. Uzunca yıllar 'Doğu'nun Paris'i olarak bilinen; 1980'lere kadar ekonomik açıdan ilk 20 şehir arasında yer alırken Turgut
Özal'la ülke genelinde başlayan
serbest piyasa dönemine adapte olamadığı için 60'ıncı sıralara gerileyen Erzurum'daki bu yeni kıpırdanma sevindirici.
Sadece Erzurum'un değil, tüm Doğu ve Güney
doğu'daki en büyük başarılı sanayi kuruluşu olan Aşkale Çimento'nun da sahibi olan ETSO Başkanı Fethi Yücelik'in AB elçisi Pierini ile arasındaki
diyalog da bu yeni yaklaşımın işareti. Baş başa görüşmede Pierini,
Avrupa Birliği'nin verdiği hibelerden ve desteklediği projelerden söz açınca, Yücelik bunların büyük miktarlar olmadığını; sadece kendi şirketinin 300 milyon Euro'dan fazla yatırım yaptığını; AB'den hibe değil daha çok ticaret, eğitim ve teknoloji alanında
işbirliği beklediklerini vurguladı. Bu yaklaşım, yıllar önce Turgut Özal'ın Amerikalı muhataplarına söylediği "Yardım değil, daha çok ticaret istiyoruz." sözlerini hatırlatıyordu. Bunu söylerken Yücelik'in faturayı AB'ye kesip sorumluluktan kurtulmaması önemliydi: "Çalışmadan, mantıklı projeler geliştirmeden 'AB bize versin' diye beklemek olmaz. AB her sorunumuzu çözecek anlayışı da yanlış. Kendi gideceği yolu bilmeyen kişiye kimse
yardımcı olamaz."
Birlikte cağ
kebap yiyip, Zaman ve Cihan Haber Ajansı'nın bölge merkezini ziyaret ettiğimiz Büyükelçi Marc Pierini'nin her şeye rağmen vatandaşın zihnindeki AB algısını canlı tutma gayreti önemli. Ancak AB'nin 6-7 sene önceki gibi gönülleri yeniden kazanmak için daha çok çalışmaya ihtiyaç var. Zira, özel konuştuğumda Dadaşların hemfikir olduğu en önemli husus, süreç faydalı olsa da AB'nin Türkiye'yi asla tam üye yapmayacağıydı...