Yeni kabine, yeni dönem


61. Cumhuriyet Hükümeti dün açıklandı. Altı yeni ismin bulunduğu kabine, devlet bakanlıklarının icracı bakanlıklara dönüşmesiyle 'ustalık dönemine' uygun bir yapılanmayı yansıtıyor. Başbakan Erdoğan, yeni kabinede de sürpriz yapmadı, 'tecrübe'yi önde tuttu. 'Usta Başbakan', 'usta bakanlar'la yol yürüyeceğini gösterdi. Yeni dönemde dört bakanlığın diğerlerine nazaran daha önemli olduğunu düşünüyorum. AK Parti iktidarı, temel hizmet alanlarında belli bir standardı yakalamıştır. Ekonomide, sağlıkta, ticarette, kültürde veya sanayide bugüne kadarki performansın aynen sürmesi, ciddi bir kırılma yaşanmaması önemlidir; bu alanlarda bir kısım yeni talep ve beklentiler de olabilir, ancak diğer bazı alanlarda beklenti çıtası daha yüksektir. Beklentiler kadar, hükümet de bu alanlarda daha iddialı bir görünüm vermektedir. Fatma Şahin'in Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, sosyal yardımları ve sosyal hizmetleri tek çatı altında toplayarak hükümetin 'sosyal' yönünü öne çıkaracak. Özellikle son seçim kampanyasında CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun popülist vaadlerinin önemli kısmı bu alanı ilgilendiriyordu. AK Parti hükümetlerinin büyük başarı kaydetti sosyal işlerin böyle bir bakanlığın şemsiyesi altında toplanmış olması önem taşıyor. AK Parti, şu ana kadar dezavantajlı gruplara, mağdur ve muhtaç vatandaşlara, ihmal edilmiş kesimlere önemli kaynaklar aktardı, devletin şefkat elini uzattı. Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı'nda önemli başarılara imza atan Fatma Şahin, sosyal politikaların kurumsallaşmasına ciddi katkılar sağlayacaktır. İçişleri Bakanlığı, içinden geçtiğimiz süreç açısından büyük önem taşıyor. Türkiye'nin en can alıcı problemi olan Kürt meselesinde yaşanacaklar, Demokratik Açılım çalışmaları, terör olgusu, yeni dönemde gözlerin daha fazla İçişleri Bakanlığına çevrilmesine sebep olacak. Muhtemelen daha önce Cemil Çiçek'in başkanlığını yaptığı Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'na başkanlık yapacak olan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, sürecin içinde önemli aktör olmayı sürdürecektir. Yarın Meclis'te okunucak hükümet programı, Demokratik Açılım konusunda AK Parti iktidarının iradesini yansıtacaktır. Başbakan Erdoğan geçen haftaki konuşmasında yeni dönemin 'yüksek siyaset' ağırlıklı bir reform dönemi olacağını, bu açıdan yeni anayasanın öncelikle gündeme geleceğini söylemişti. Yüksek siyaset yapmak, sistemden kaynaklanan kronik sorunlara el atmak, neşter vurmak anlamına geliyor. 61. Hükümet icraat ve reform hükümeti olarak algılanıyor. Beklentinin en yüksek olduğu bakanlıkların başında Milli Eğitim geliyor. AK Parti hükümetleri bugüne kadar 'eğitim'i birinci öncelikli hizmet alanı olarak gördü; her şehre üniversite yapıldı, 160 bin derslik inşa edildi, okullara milyonlarca bilgisayar gönderildi. Yeni dönem Milli Eğitim'de her açıdan 'reform' dönemi olacaktır. Yeniden yapılandırmada uzman olan Ömer Dinçer'in bu alanda 'muhteva'yı öne çıkaran çalışmalar ve köklü dönüşümler yapması bekleniyor. Bugüne kadar AK Parti iktidarının dünya çapında ses getirmesinde takip edilen çok boyutlu dışpolitikanın etkisi büyüktü. Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'na farklı bir ufuk ve dinamizm getirdi. Özellikle bölgemizde yaşanan gelişmeler ve tırmanan gerilim düşünüldüğünde dış politika yeni dönemin ağırlıklı gündem maddesi olacaktır. 2023 vizyonuyla seçime giden AK Parti, önüne önemli hedefler koymuş, seçmenin ciddi oranda siyasi desteğine ulaşmıştır. Yeni kabinenin değerlendirilme ölçütü, önceki hükümetler veya bugüne kadar ki AK Parti iktidarlarının performansı değil, belirlenen hedeflere ulaşma derecesi olacaktır.
<< Önceki Haber Yeni kabine, yeni dönem Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER