Sene 1988.
Barış Manço, "Sahibinden İhtiyaçtan" albümünü çıkarmıştı.
Aslında bu isimde bir
şarkı yok.
Zira Barış Manço, geleneğin aksine albümlerine hep özgün isimler koyardı.
"24 Ayar", "Sözüm Meclisten Dışarı", "Değmesin Yağlı Boya", "Darısı Başınıza" gibi...
Sahibinden İhtiyaçtan albümünün giriş şarkısını hatırlarsınız:
- Nane limon kabuğu bir güzel kaynasın aman... Hah hah hah ha ha, içine hatmi çiçeği biraz çörek otu katasın... Biraz
tarçın, bir tutam zencefil aman... Bin derde deva geliyor biraz daha sabret güzelim aman...
Böyle devam edip gidiyor.
Barış, 23 sene önce muhteşem bir reçete vermiş de farkında değilmişiz.
**
Son bir aydır diyetisyen
kontrolünde ve bugüne kadar hiç olmadığı biçimde bir perhiz listemiz var.
Öyle,
gazete köşelerinde sıkça yer alan, her derde deva bir reçete değil bu.
Boy, kilo, yağ oranı, kas miktarı, biyolojik yaş gibi pek çok parametreyi göz önüne alan kişiye özel bir
sistem bu. Yarı check up sayılabilecek
hastane tahlilleri eşliğinde çıkılan bir
yolculuk...
Bugüne kadar hiç soframızda olmayan taze kırmızıbiber, zencefil, tarçın, laktozsuz süt, çavdar ekmeği gibi besinleri tüketir olduk.
Bildiğimiz ama çok az tükettiğimiz maydanoz, bol rokalı
salata, badem,
ceviz, maden suyu gibi gıdalar ise listenin başköşesinde...
Ve tabii su... Daha önce susadıkça içtiğimiz ab-ı hayat, günlük minimum 3 litreyle vazgeçilmez sıvımız oldu.
Uzman Diyetisyen Banu Topalakçı'nın şu sözü de kulağımızda küpe:
- Vücudunuz sizin tarlanız. Sulamazsanız, kurur.
Bir aylık kürün ardından... 2.5 kilo yağ kaybı, 1 kilonun üzerinde kas yapımı ve vücudun yarım kilo kadar su toplaması... Doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Kilo kaybı ise totalde, 2 kilogram...
Daha iyi anlaşılması için bir örnek vermek gerekirse... Sadece 2.5 kilo yağ kaybı, 10 paket margarine eşdeğer.
Anlayacağınız, vücutta taşlar yerine oturuyor. Yağ ve
şeker oranlarınız dengeleniyor, hastalıkların en önemli kaynağı olan bu iki unsuru kontrol altına alıyorsunuz. Zinde, kaliteli bir yaşama, hastalıklara karşı bağışıklık kazanmış bir bünyeye doğru hızla yol kat ediyorsunuz.
Barış'la başladık, onunla noktalayalım ve ruhunu bir kez daha şad edelim:
- Barış iğneyi kendine batırır çuvaldızı başkasına... Bol keseden aklı ona buna dağıtır darısı kendi başına... Zürafanın düşkünü beyaz giyer kış günü... Sonunda şifayı kapıp da şaşırınca... Bana gel beni dinle iyi yaz... Defteri kalemi al iyi yaz...