Ali Taran, algı yönetiminde trafik kazası yaptı


Ali Taran ile son söyleşiyi ben yaptığım için evlilik haberleri yayılmaya başladığında çevremdekilerden pek çok soru aldım. Açıkçası söyleşimizin içeriği onun son dönem çalışma metodu olduğu için özel hayatına kayıt dışındayken bile çok az değindik. Kaldı ki, "Peki, boşanma sonrasında ne yapacaksınız?" soruma, "Ben ömrüm boyunca evliydim, evleneceğim." diye yanıt vermişti. Aklımdan herhalde belirgin biri var demiş olmama rağmen kimdir diye de sormamıştım, çünkü Hülya Avşar ile ilişkisine ait söylentilerin doğru olmadığının altını bir kez daha çizmişti. Kaldı ki sorsam bile müstakbel eşinin adını işler resmiyete girmeden vermiş olmayı doğru bulacağını da zannetmem. Şimdi Ayşe Özyılmazel-Ali Taran çifti evli. Demek ki artık yorum yapabiliriz. Her yeni evlenen çifte iyi dilekte bulunulur. Biz de yorumumuza bir ömür boyu mutluluklar dileyerek başlayalım. Bugünden geçmişe bakınca bu olay üzerinden Taran'ın kendisiyle ilgili tüm süreçleri doğru zamanlama ile yönettiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Ali Taran işiyle anılmayı seven, sansasyonel haber olmaktan hoşlanmayan bir kişilik. Bundan sonra da kendisi ve evliliğiyle ilgili konuştuğunu pek duymayacağız. Peki, ne duyacağız? Muhtemelen Ayşe Özyılmazel Taran bundan böyle köşesindeki yazılarda satır aralarında duygu hallerini paylaşacak ve oraya buraya gittik, eğlendik diyecek. Meraklıları da çifte ilişkin tahlillerini bunlara bakarak yapacak. Son sözü köşemizin konseptine uygun söyleyelim ve bir daha da bu konuya dönmeyelim. Reklam dünyasının ünlü ismi ve algı yönetimi ustası Ali Taran'ın, eski eşinin rahatsızlığı, boşanma ertesinde hemen evleniyor olması ve bütün bunları sanki duymuyormuşçasına davranıyor olması toplum vicdanını oldukça rahatsız etti. Markaları uçuran usta, kendi algısını yönetirken kaza yaptı! Aynı mesajla ne kadar sürdürebilirsiniz? Eğer problem değişmiyor, talep hâlâ aynı ihtiyaçla devam ediyorsa markanın tüketiciye ulaştığı mesaj da değişmeden devam edebilir. Son dönemde pek çok alanda sürdürülebilirlik modası almış başını gidiyorken mesajını değiştirmeden sürdüren markalar da var. Mesela Regal bunlardan biri. Peki, Regal'in en baştan beri ana mesajı neydi? Aynı işi, aynı kalitede, aynı zamanda yaparken neden daha "ünlü" olana fazla ödeyeceksiniz? Sorgulanan tüketicinin kendini kötü hissettiği reklam dizisi "kadına tokat adam" ilk versiyonuyla epey tepki çekmişti. Kadına şiddetin ilk yüksek sesle tartışıldığı dönemde yayına giren bu ilk bölüm kadın dernekleri başta olmak üzere pek çok kesimden tepki almıştı. Reklam Özdenetim Kurulu konuya müdahale etmiş, Regal'in reklamları ekrandan çekilip viralde esip gürlemişti. Şimdilerde yine benzer bir içgörüyle neden daha fazla ödendiğinin sorgulandığı bir başka bölüm yayınlanıyor. Regal reklamları dikkat çekme ve satın alma tercihinde davranış değişikliği yaratacak motivasyonu veriyor. Ancak pazarlama iletişimi marka olmaktan ve marka olmak için yapılacak yatırımlardan söz eder. Marka olmak için yapılan yatırımlar ise ürünün bedeline doğrudan yansır. Şimdi Regal reklamı bir yandan markalı ürünlere çok para vermeyin derken hem pazarlama bilimi hem de kendi yaptığı markalaşma yatırımıyla çelişki yaratmıyor mu? Neden Musa Eroğlu? Benim usta tanımıma uyan çok az adamdan birisidir Musa Eroğlu. Halil İbrahim'i, Mihriban'ı onun yorumuyla dinlemek başka bir şeydir benim için. Eroğlu tarımsal sulama boru markası Kalde'nin 'kalıcı değerler' konseptine uygun bir kişilik. Sanatçı ilk kez bir reklamda oynuyor. Nedense yadırgıyorum! Oysaki Müslüm Gürses gibi en ünlüsünden alanında başarılı başkaları sadece bir tanesinde değil pek çoğunda aynı anda yer alıp, hangi markaydı deyip şaşırırken neden Musa Eroğlu'na tepkiyle yaklaşıyorum bilemiyorum. Cem Yılmaz'lı Türk Telekom filmlerini hangi ajans yapıyor? Türk Telekom'un Avrupa'da fiber optik altyapıyı satın almasını müjdeleyen Cem Yılmaz'lı filmine dikkat çekmiş ve Avea'nın Ata Demirer'li tartışılan filmleri arasında güme gittiğini yazmıştım. Nihayet ortalık durulunca hem fiber optikli film hem de tablet satışını duyuran ikinci film istenilen ilgiyi almaya başladı. İçinde Cem Yılmaz olan tüm işlerin izlenebilirliğine ilişkin herkesçe bir ön kabulü varsa da çalışmanın başarısını teslim etmek gerek. Ali Taran-Cem Yılmaz ilişkisi nedeniyle reklamların yine aynı ikili tarafından yapıldığı varsayılsa da son dönemde yapılan Türk Telekom'un reklam filmlerinin tamamı TBWA/İstanbul tarafından yapılıyor. Ajansın hakkını teslim edelim. Ajans Oger Grubu'nun Türk Telekom, Avea ve TTNet markalarına da hizmet veriyor. Teknosa, reklamını neden geri çekti? Necip Çakır gazetemizin ekonomi servisinden iç haberler servisine geçti ve geçtiğimiz günlerde Teknosa ile yaşadığı diyaloğu aktaran bir mesaj gönderdi. Mesaj şöyle: "Yaklaşık 2 ay önce Teknosa'nın reklamında bir Japon, bir İngiliz ve bir ABD'li, yaptıkları teknolojik icatlarla övünürken, Teknosa yetkilisi ise onlarla parmaklarını şıklatıp dalga geçiyordu. (reklamı http://www.youtube.com/watch?v=IfDBhF17m-4 linkinden izleyebilirsiniz) Teknosa'nın müşteri ilişkileri bölümüne bir tüketici olarak şikâyet e-maili attım. Reklamda, sadece al-sat işi yapan Teknosa'yı övmek için keşif ve icat yapan şirket ve ülkelerle dalga geçilmesinden rahatsız olduğumu söylemiştim. Teknosa'dan birkaç gün sonra cevap e-maili geldi. Söz konusu reklamın yanlış algılanmasından üzüntü duyduklarını ve filmi yayından kaldırdıklarını söylediler. Yerine de başka bir film hazırlamışlar. Daha televizyonda yayınlanmayan filmi izleyip bunun için de bir değerlendirme yapmamı istediler. İzledim, hoşuma gitti ve beğendiğimi yazdım kendilerine. Yeni reklam filminin linki de şu: http://212.57.29.69/Teknosa_51.wmv. Teknosa'yı, müşterilerinin eleştirilerine bu derece kulak kesildiği için takdir ediyorum. Bu olayı sizin de bilmenizi istedim." Sevgili Çakır, Teknosa'nın sözü geçen filmine ilişkin okurlarımızdan pek çok keskin eleştiri gelmişti. Daha ben izleyemeden kurum filmi geriye çekince yazamamıştım. Teknosa bir teknoloji marketi olarak müşteri şikâyetlerini dinleyen ve dikkate alan bir kurum. Genel Müdür Mehmet Nane'nin tüm şikâyetlere ilk ağızdan yanıt verdiğini bile bilirim. Siz bir haberci olarak alışılageldiği gibi sadece eleştirmediğiniz ve mesleki birikiminizi sağduyulu bir içgörüyle paylaştığınız için sanırım Teknosa da size minnettardır.
<< Önceki Haber Ali Taran, algı yönetiminde trafik kazası yaptı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER