İsrail'in denizaltıları


İsrail hava kuvvetlerinin bölgenin en güçlü, en gelişmiş hava kuvveti olduğu herkesin malumu. Bu kuvvet kafasına estiği zaman hem bölge ülkeleri ve hem de bölgeye uzak ülkelere operasyon yapabiliyor. Üstelik bunları yaparken karşısına hiç kimse çıkamıyor. Bu husus birçok vakanın ortaya koyduğu bir husus. Utandırmamak için bu konuda fazla bir şey söylemiyoruz bugün. Kara kuvvetleri bakımından da İsrail dikkate alınması gereken bir ülke. Bu konu da yaşanmış vakalarla biliniyor. Deniz kuvvetleri, ya da donanması bakımından İsrail hava ve kara kuvvetlerine göre nispeten zayıf ve sınırlı bir kuvvet olarak görülebilir. Zaten İsrail de bunu biliyor; ancak gelişen yeni tehditleri göz önüne alarak donanmasını güçlendirmek için büyük çabalar da sarf ediyor. Bu çerçevede özellikle denizaltı kuvvetini daha da güçlendirmek, mevcut denizaltı sayısını artırmak için bilinen ve bilinmeyen hamleler yapıyor. Bu konuda da en çok Almanya'ya güveniyor, dayanıyor. Nitekim, Almanya ile altıncı denizaltı bağlantısını gerçekleştirmek için kapalı kapılar ardında görüşmeler, pazarlıklar yapıyor halen. Esasen Almanya bugün İsrail'in elinde bulunan Dolphin sınıfı 3 denizaltıyı sağlayan ülke. Bunlar 1991 Birinci Körfez Savaşı'ndan sonra tarafların yaptıkları bir özel anlaşmayla sağlanmış, maliyetlerinin büyük kısmı da Alman maliyesi tarafından karşılanmıştı. Bu anlaşmada da en önemli rolü zamanın Almanya Başbakanı Gerhard Schröder oynamıştı. Dolphinler 21. yüzyılın en ileri, en gelişmiş klasik denizaltıları olarak temayüz etmiş bulunuyorlar. Dizel-elektrik sistemle çalışan bu denizaltılar pek çok özelliğe sahipler. Bunlar kısaca şöyle: Menzilleri aşağı yukarı 4500 deniz mili; Alman 212/214 tip denizaltıların dizayn ve özelliklerine sahipler; esasta düşman deniz hedeflerini imha etmek, keşif ve gözlem faaliyetleri yapmak ve özel kuvvetleri istenilen kara hedeflerine denizden çıkarmak için dizayn edilip imal edilmişler; 35 kişilik mürettebata sahip, üslerinden uzakta iki ay kadar kendi imkânlarıyla görev yapabiliyorlar; silah olarak torpil ve bu torpillerin 10 adet olan fırlatma kanallarından atılabilen Amerikan yapımı RGMF Harpoon (Zıpkın) adlı deniz hedeflerine karşı kullanılabilen füzeler atabiliyorlar. İsrail'in bu füzelerin menzillerini ya artırdığı ya da bunların yerine özel cruise (seyir) füzelerini denizaltılarına monte ettiği böylece hem ateş gücü ve hem de menzil olarak üstün bir konuma ulaştığı çoktandır söyleniyor. Üstelik İsrail'in bu füzelere nükleer yetenek de kazandırdığı da kuvvetle muhtemel. Kısacası, Dolphinler İsrail'in nükleer füzelerle donatılı özel denizaltıları olarak da nitelenebilir. Başka bir deyişle, Dolphinler İsrail'in ikinci nükleer vurucu gücü olarak da görülebilirler. Birinci vurucu güç, malum İsrail'in hava esaslı nükleer gücü. Bu güç, ya savaş uçaklarıyla ya da balistik füzelerle kullanılabilecek önemli bir güç. Almanya'nın sağladığı Dolphinler de dediğimiz gibi 'ikinci vurucu güç' oluyor ve yerlerinin tespiti neredeyse imkânsız olduğu için muhtemelen hava vurucu gücünden daha etkili ve caydırıcı olarak değerlendirilmeleri de elbette mümkün. Nitekim bu yüzden mesela donanma eski komutanlarından Amiral Avraham Botzer gibileri İsrail'in artık hava kuvvetlerinden ziyade nihai vurucu kuvvet olarak denizaltılara daha çok yatırım yapmasını tavsiye ediyor. Botzer bugünlerde medyada çıkan demeçlerinde bunu hararetle savunuyor. Bugün sadece 3 adet olan Dolphinler muhtemelen önümüzdeki yıl 5'e çıkacak; zira 2 Dolphin Alman tersanelerinde inşa halinde bulunuyorlar. Böylece İsrail önümüzdeki yıl 5 denizaltıya sahip olacak. Esasen mevcut denizaltılar zaman zaman Basra Körfezi'ne kadar gidip İran üzerinde baskı da kuruyorlar, İran'a mesaj veriyorlar. İran da zaten bugün devam eden deniz tatbikatlarını en çok İsrail ve Amerikan deniz tehditlerini düşünerek icra ediyor. İsrail'in denizaltıları bugünlerde herhalde sayısı azalan Akdeniz'de 2. Özgürlük Filosu'nu da bekliyorlar. Filoyla muhtemel karşılaşmada ne yapacaklar, bilmiyoruz; ancak bugün sadece 3 adet olmasına rağmen İsrail'in denizaltıları kendilerine göre iyi bir iş yapıyorlar. Bunları söylerken bazılarının bana İsrail propagandasını yaptığımı söyleyeceklerini elbette biliyorum. Yeri gelmişken söyleyeyim, biz hiç kimsenin propagandasını yapmayız; biz sadece gerçekleri yazmaya, kamuoyunu elimizden geldiği kadar bilgilendirmeye çalışırız. Bugünlerde şu veya bu şekilde gündeme gelen İsrail donanmasını ve de denizaltılarını da sadece bu amaçlarla ele aldık, o kadar..
<< Önceki Haber İsrail'in denizaltıları Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER