İç siyasette partiler düzeyindeki el enseler...
Birleşmiş Milletler’in, uzun ve gergin görüşmelerin ardından tarihinde ilk defa eşcinseller, lezbiyenler ve
cinsiyet değiştiren kişilerin haklarını tanıyan bir kararı kabul etmesi...
Yunanistan’daki krize AB’nin
çözüm arayışı...
Afganistan’da ABD’nin
Taliban ile
diyalog başlatması...
Fas’ta muhalefetin pek de inanmadığı kralın reform sözü...
Ve kendi içindeki
Alevi-
Sünni karşıtlığını kışkırtarak, Türkiye’nin başına beklenmedik belalar açmaya
aday haline gelen
Suriye’deki gelişmeler... Esat’ın konuşmasındaki suçlayıcı ton ve Suriye ordusunun kendi halkına karşı acımasızlığı...
Gördüğüm kadarıyla günün kısa özeti böyleydi...
***
Dün, ayrıca ‘Dünya
Mülteciler Günü’ idi.
Dünya Mülteciler Günü, Suriye’den Türkiye’ye mülteci akınının çok ileri boyutlara ulaşma ihtimalinin arttığı bir döneme rastladı.
Mültecilik dünyada çok ciddi bir sorun... Dünyada sırf geçen yıl, savaşlar ve çatışmalar yüzünden yaklaşık 44 milyon kişi kendi ülkelerinde veya başka ülkelerde mülteci durumuna düşmüş...
Norveç Mülteciler Konseyi adlı
sivil toplum kuruluşu, Dünya Mülteciler Günü nedeniyle yayımladığı
raporda, bunun bir
rekor olduğunu belirterek, bu 43,7 milyon göçmenin 27,5 milyonunun kendi ülkelerinde göçmen durumuna düştüğünü, 16,2 milyon kişininse ülkelerinden kaçmak zorunda kaldıklarını açıkladı. Bu istatistiğin, önceki yıllarda mülteci durumuna düşen ve halen geri dönemeyen insanları da kapsadığı belirtilmekte...
***
İnsanlar birbirinin gözünü oyup, hiçbirimizin kalıcı olmadığı bu
yaşamda birbirlerini mülteci duruma düşürmeye uğraşırken, kendi sağlığından artan bir şekilde rahatsız olan yerküre de çok ağır çığlıklar atmakta...
Örneğin,
Kuzey Kutbu Gözetleme ve Değerlendirme Programı’nın son raporu, bölgede,
deniz seviyelerinde ciddi oranda yükselmelere yol açabilecek ve küresel
ısınmayı hızlandırabilecek büyük değişiklikler olduğunu;
Kuzey Kutup Denizi,
Grönland buz tabakası ve bölgenin buz örtüsü ile buzullarında son 10 yılda eşi görülmemiş oranda değişiklik yaşandığını ortaya koyuyor...
***
Son beş yıl içinde,
Kuzey Kutbu’ndaki yaz döneminde denizlerdeki buz örtüsü, uydu ölçümlerinin başladığı 1979 yılından bu yana en düşük seviyeye gerilemiş...
Ayrıca, raporda değinilen bir diğer önemli nokta ise kutuplarda sürekli donmuş durumdaki
toprak tabakasında kaydedilen erime.
“Rapor, donmuş toprak tabakasındaki erime sonucu, burada büyük miktarlarda depolanmış durumdaki
sera gazının açığa çıkması, atmosfere salınması potansiyeline işaret ediyor. Dolayısıyla rapor bizi, burada iklim sürecini ve atmosferdeki
sera gazı miktarını daha da etkileyebilecek bir sürecin başlayabileceği konusunda uyarıyor”...
***
Kuzey Kutbu yüzeyindeki üçüncü önemli bulgu ise Grönland buz tabakasına ilişkin...
Son veriler, 2100 yılına kadar deniz seviyesinde kaydedilecek yükselmenin tahmin edilenden çok daha hızlı olacağını açık şekilde gösteriyor.
Bu, Grönland buz tabakasının şu anda çok hızlı bir oranda eriyor olması gerçeğine bağlı bir gelişme...
Eğer Grönland’da belirli biri ısınma eşiği geçilirse, Grönland’ın erimesi durdurulamayacak... Şu anda buz nispeten hızlı erimiyor ve ısı eşiğinin ne olduğunu da bilinmiyor...
Son araştırma, bu eşiğin tahmin ettiğimizden daha düşük olduğunu gösteriyor gibi. Bunun üç derecelik bir ısınma olduğunu düşünülmüştü, yeni araştırma ise bunun iki dereceye inebileceğine işaret ediyor...
***
Grönland tamamen erir mi?
Şayet erirse bu ne kadar süre alır?
Erime sonunda deniz seviyesinin yedi metre yükselebileceği söyleniyor, bu doğru mu?
Denizlerde yedi metrelik yükselme kıyı şeridindeki pek çok büyük kenti yutar mı?
Daha birçok soru...
***
Dün, ‘Dünya Mülteciler Günü’ idi...
İnsanlar bu yerkürede birbirlerinin gözünü oyup, birbirlerini yaşam içinde mülteci yapmaya uğraşadursun, yerküre de bizi üzerinden atmaya hazırlanır gibi...
Biz günün özetleriyle zaman tüketirken, yaşamın mesajı galiba çok farklılaşmakta...