Balçova’da, Termal Otelin bahçesinde, bir köşeye oturmuş konuşuyoruz
Kültür ve
Turizm Bakanı,
İzmir Birinci Bölge
AK Parti Adayı
Ertuğrul Günay’la:
“Binali Bey, ben ve diğer arkadaşlarım İzmir’i ilk incelediğimizde partinin dibe vurduğunu gördük. Belediye seçimlerinde 30 belediyenin 28’ini
CHP kazanmış. Özgürlüğüne çok düşkün İzmir’li, referanduma ancak yüzde 35 oranında
evet oyu vermiş. Yeni il örgütümüzle bütünleştik kolları sıvadık, gecemizi gündüzümüze katarak çalışmaya başladık. Dur
durak bilmeden, her yere, herkese koşuyoruz. İlk zamanlarda Göztepe’de, Konak’ta, Narlıdere’de ve daha birçok semtte neredeyse yoktuk. Bugünse varız, bütün ilçelerinde İzmir’imizin. Benim İzmir’le ilişkimin bir aşk, bir tutku olduğunu söyleyebilirim açıkça. Bu
kent pırıl pırıl, bu kent bir güzellik, bir çağdaşlık anıtı olmak zorunda artık!”
“İzmir’in çok ciddi sorunları var. Örneğin turizmden payına düşenin çok azını alıyor. Dünyaca ünlü turizm şirketleri ve
otel zinciri yöneticileriyle toplantılar düzenledim İzmir’de. Konuştuklarımın hepsi, seçimlerin ardından İzmir’e yatırım yapmaya başlayacaklar. Bunlardan biri 40 milyon dolarlık bir otel için başvurusunu yaptı bile. İzmir ve çevresine bir milyon turist geliyor yılda. Bunu kısa sürede en az üçe katlayabiliriz.”
Günay’la İzmir’i konuşurken telefonu elinden bırakmıyor. Bakanlığıyla ilgili en
küçük sorunu bile çözmek için uğraşıyor. Bu arada Topkapı Sarayı’ndan söz etmeden yapamıyor. Zührevi hastalıklar hastanesini, sarayın bahçesine
lojman adı altında dikilen gecekonduları temizlemiş. Askeri depoları boşalttırıp halkın ziyaretine açmaya hazırlanıyor. Çöplüğe dönüşmüş Osmanlı’nın sarayını tertemiz, pırıl pırıl yapmış; haklı olarak da övünç duyuyor. Telefonu kapatıyor ve gene dönüyoruz İzmir’e:
“Turizmle kültürü bir potada eritmek gerek. Artık sadece kum,
deniz ve güneş satamazsınız. İzmir ve çevresi, kültür hazineleriyle dopdolu. Buraya milyonlarca turist çekmek işten bile değil. Yepyeni oteller yapılınca ve turizm şirketleri kente kültür turları düzenlemeye başlayınca İzmirli’nin geliri de, üçe, dörde katlanacak. İzmir Fuarı’nı da
bakanlık olarak ele alıp eskisinden daha görkemli, daha
çekici bir konuma getirmek şart. Yılın sadece bir ayı değil on iki ayı Fuar cıvıl cıvıl olmak zorunda. İzmir hak ettiği yere kısa sürede ulaştırmamız gerek. Ve biz bunu sağlayacağız.”
Daha çok konuştuk Ertuğrul Günay’la. Onları da bir başka güne bırakalım.
Defne Joy Foster’ın
ölümü
Genç bir kadın öldü. Evliydi, çocuğu vardı. Tanınmış bir kadındı. Televizyoncuydu. Arkadaşları, haklı olarak, onun ölüm biçimi üzerine yapılan kimi yorumlara karşı çıktı. Duygu yüklü yazılar yazıldı. Hele de
Hıncal Uluç bayramlık ağzını açınca ortalık birbirine girdi. Asparagas haberler de uçuşuyordu ortalıkta. Hatta bir cinayete
kurban gitmiş olduğunu öne süren yarım akıllılar bile ortaya çıktı. Eşi ve ailesi çok güç günler yaşadı bu garip insanların kendilerine benzeyen haberleri nedeniyle. Derken önceki gün
astım ve
alkol nedeniyle yaşamını yitirdiği resmi ağızlarca açıklandı. O yalan haberleri yazanlar, televizyonlarda ahkam kesenler utanmış mıdır acaba gerçek ölüm nedenini öğrendiklerinde? Hiç sanmam çünkü utanmak için ar damarının çatlamaması gerek. O haberleri kaleme alanlarınsa zaten ar damarları hiç olmamış ki!
Allah rahmet eylesin.